bugün

ilber ortaylı

tarihçidir.

dolayısıyla tarihi bir belgenin kimin elinde olup kimin elinde olamayacağını bilen adamdır. bilebilecek adamdır.

şahsen kendisiyle tanışmışlığım mevcuttur, -akrabam, hocam, kankam değil elbet. 2 dakika sohbetimiz oldu izmir kitap fuarında, o kadar- dolayısıyla adama bugün yaftalanan "üslupsuz, terbiyesiz" kelamları bana biraz abartılı geliyor. pardon, şimdiye kadar yandaş medyadan, yandaş olan herkesten çok mu üsluplu eleştiriler dinledik? abi güzel söylemişsin ama böyle mi söylenir bu filan diyen var. çok kibarsınız canım işte bu kibarlığınız sayesinde bu kadar cüretkar olmasın bu abuk gazeteler falan? hı?

şöyle bir şey daha var, ondan büyük kim varmış, en büyük tarihçi o muymuş, onun hocası kimmiş de bilmem ne? bir sürü yerde işte adama giydirmeye uğraşmış didinmiş adam var.

tamam ilber küçük, siz büyüksünüz. hepiniz zekalısınız, o salak.

son sözüm: standart bir telefon konuşmasında canınız nasıl isterse, hangi üslupla dilerseniz öyle konuşursunuz. keyfiniz yettiği gibi. hele de arayan size dünyanın en abuk sorusunu soruyorsa, gülmekten kusasınız geliyorsa, canınız nasıl isterse öyle konuşursunuz. sizden habersiz, söylediklerinizi yayınlayan, hakkınızda haber yapan kimseler ise alenen yavşaktır. üslupsuzluğu, gazeteciliği bir kere daha yerden yere vurma işini aslında onlar yapmıştır, ilberciimin bir günahı yok.

yayınlayalım mı diye sorsalar, "kızım enayiliğin dibindesin" de derdi herhalde.

çok içlendilerse, ses kaydını da yayınlasınlar, ilber hocanın sesini duymayı seviyoruz biz.

sonuna kadar da haklıdır. afedersiniz ama bok kurarsınız yeni türkiye filan.