bugün

erkek

sosyolojik olarak incelenesi bi seydir erkek olmak. ozellikle bati toplumlarinda, erkek egemenlik son raddededir. gunumuzde, bir cok yonden baskin olan kultur ve medeniyetin 'bati'dan geliyor olmasi da konuyu bu baglama dogru ceker.
bati toplumunda, kadin gercekten insandan sayilmamistir tarih boyunca, ki bu durumun etkileri hala daha gorulebilmektedir. insanligin mukemmel hali erkekliktir. kadinlik, kadinsilik, hafife alinan, eglencelik bi seydir en fazla. uzun yuzyillar boyunca devam eden bu duruma gecen yuzyilin basinda etkili ve onemli bir tepki gosterilmistir: feminizm. (bkz: women s suffrage movement)
bu hareket politik manada, kadinlara secme ve secilme hakki verlmesi icin ugrasmistir. insan sayilmak, saygi gormek istiyorlardir aslinda. ama feministler aslinda izzetlerini feda etmislerdir, erkeklerden saygi gormek icin. halbuki insan kendisini, kendisine saygi gostermeyen insana hicbir sekilde muhtac hissetmemelidir. ne saygisina, ne de sevgisine. neyse...
evet, bu suffrage hareketinin basindan itibaren, kadinlarin erkek gibi giyindiklerini, erkek gibi davrandiklarini, erkeklerin yaptiklari isleri yapabileceklerini soyleyip firsat bulduklarinda yaptiklarini goruyoruz. unisex kiyafet mesela buna guzel bi ornektir. unisex demek, aslinda erkek kiyafeti demektir. hic unisex etek gordunuz mu? ama pantolonlarin yarisi unisex.
saygi duyulan kadin, erkeksi kadindir. kadina saygi duyulmaz aslinda, erkekligine saygi duyulur. neyse bi de bunun haricinde, cok feci bi sekilde vahsi kapitalizm tabir ettigimiz medeniyet icadina alet olmustur kadinlar. zevk, eglence, zaruri olmayan ihtiyaclar vesaire.. bunlarin reklamlarina bakin. buyuk cogunlugunda seks objesi olarak kadini bulursunuz. erkek olamadigi, kadin olarak kaldigi noktalarda kadin yine bir meta olarak gorulur, ve insanlik atfedilmez ona.
bu bakisin yaraticisi, sahibi ve sorumlusu olarak (bkz: deniyet).