cennet inancının kökeni

https://www.youtube.com/watch?v=ZyJ8LOWrlS8 mutlaka izleyin...

berbat bir hayatınız olsaydı, cennet diye bir inanç daha ortalıklarda hiç yokken, anneniz de ölmek üzere olsaydı, ve ömrü boyunca mutsuz olan anneniz o sırada ağlıyor olsaydı "yok olmaktan korkuyorum! " diye size içinizi yakan bir şekilde seslenseydi ya da sevip aşık olduğunuz saf, masum bir kadın ya da erkek ağır bir hastalıktan her gün sizin çaresizliğiniz ve fakirliğiniz yüzünden eriyip ölüme koşup "aşkım nefes alamıyorum, ölmekten çok korkuyorum, ölmek istemiyorum bitanemmmm! " diye çığlık atarak ağlasaydı o tükenmiş, ağlar halinizle annenize ya da o çok sevdiğiniz aşkınıza, sevdiğinize "korkma aslında sonsuz bir hayat hayat, hatta bu dünyanın aynısı, orada ebediyen çok mutlu olacağız. evet, hatta tüm sevdiklerimiz de orada olacak. " yalanını deseydiniz ve en azından sevdiklerinizin çok huzurlu bir şekilde ölümüne şahit olsaydınız bu hayali inancın tüm dünyaya kasıtlı olarak yayılmasını istemez miydiniz?

düşünün, dediğim insanın yerine empati yapıp kendinizi koyun, hissedin tüm duyguları... tüm gariban, ölümle pençeleşen, fakir, sevilen insanları huzurlu ve mutlu edecek, daha önce hiç var olmayan hayali bir inanç buldunuz... bunu tüm dünyaya yaymak için kendi canınızdan bile vazgeçmez miydiniz?