bugün

porto

portekiz'in lizbon ile birlikte en ünlü noktalarından biri olan ve atlas okyanusuna dökülen douro nehrinin kenarına kurulmuş bir şehir. özellikle şehrin nehir kenarında bulunan riberia bölgesi unesco koruması altındadır ve renkli evleri, restoranları ve manzarası ile porto'nun en bilinen ve en sevilen kısmıdır.

şehir birçok özelliği ile diğer avrupa şehirlerinden ayrılır. daracık sokakları, bu sokaklarda camdan cama bağlanmış ipler üzerine asılmış olan çamaşırları, buldukları her boş alanda futbol oynayan çocukları, her sokağından melankolik bir şekilde yükselen (bkz: fado) şarkıları ve bu şarkılara eşlik eden tatlı (bkz: porto şarabı)nın kokusu ile insana huzur veren masalsı bir şehirdir porto. insanları genellikle oldukça heyecanlı ve yüksek sesle konuşurlar. siz acaba kavga mı ediyorlar diye bakarken kahkahalarla eğlenmeye başladıklarını görebilirsiniz. porto'nun tam karşısında ise şarap mahzenleri ile ünlü gaia şehri yer alır. bir mühendislik harikası olan ponte d. luis köprüsü porto ve gaia şehirlerini birbirine bağlar. gaia bölgesinde yer alan mahzenlerde şarap tadım turlarına katılmak porto'ya gitmişken mutlaka yapılması gerekenler arasındadır. bir sürü şarap mahzeni var ancak kişisel önerim sandeman ve calem şarap mahzenleridir.

bir diğer önemli nokta ise bolsa sarayıdır. 19. yüzyılda yapılmış olan bu yapı özellikle içerisindeki arap odasının ihtişamı ve göz alıcılığıyla ünlüdür. harry potter hayranları için önemli olan mekanlardan bir tanesi ise dünyadaki en güzel kitapçılar listesinde kendine yer bulmuş olan ve j. k. rowling'in harry potter serisine başladığı livraria lello & ırmao'dur. yine her biri portekiz'e özgü bir sanat olan (bkz: azulejos) ile kaplı kiliseleri, dünyanın en güzel cafelerinden biri olarak kabul edilmiş cafe majestic ve barok mimariyle ahşap işlemeciliğinin en güzel örneklerini görebileceğiniz santa clara kilisesi şehirde es geçilmemesi gereken noktalardandır.

son olarak; porto'ya kadar gitmişken buraya özgü bir tatlı olan (bkz: pastel de nata) yemeden dönmeyin.