bugün

babayla nişanlanma konusundaki ilk konuşma

babayla girilen evlilik öncesindeki kız muhabbetiyle olan ilk konuşmadır.

aslında bir halk oylaması istediğim durumdur. ben mi çok yanlışım yoksa dünyalar iyisi babam mı.. çok merak ettiğim durumdur gerçekten noktasına virgülüne kadar merak ettiğim konudur.

babam 80 döneminde içeride yatmış 4 yılını vermiş yorgun bir demokrat. okur konuşur siyasi oturumları takip eder. çok bildim delisi, ben merkezcil bir adam. aşiret sistemiyle komünizm arasında sıkışmış bir adam. ama adamdır.

yıllardır hiçbir konuda anlaşamadığım ve anlaşacağımı düşünemediğim de bir adamdır. dün kendisiyle olgunlaşan bir ilişkimin olduğunu ve askere gitmeden önce kızın ailesiyle tanışma ve nişanlanma muhabbeti için fikrini almak için konuşmaya gittim. oturduk annem çay koydu. iş ortamımdan komik şeylerden bahsedip ilk önce bir sıcaklık sağlamaya çalıştım. bu arada ben de yeni mezun bir diş hekimiyim. az çok hayatı okuyup araştırıp tartışmayı seven bir er kişiyim. konuya dönmek gerekirse laf lafı açtı gırgır şamata derken "baba ben nişanlanmak istiyorum sen ne düşünüyorsun" dedim. 4 saat tartıştık. koca 4 saat. 26 yaşına girecek bir adam olarak ve babasından çok kırılmış biri olarak ve hatta evin tek çocuğu olmama rağmen yine sadece kendi ben merkezci sistemini oluşturmaya çalıştı. o iğrendiğim lafı bir devrimciyle yaşamaktan nefret ediyorum. kuşak çatışması.. alevi bir aileyiz ve kız laz kızı. seviyorum. annemi gönderdim onlara annesiyle tanışsın diye. güzel insanlar. tabiki salak safça hep güzel olacak her şey diye düşünen bir gerizekalı değilim. değişmeyen sadece değişimin kendisi çünkü. ama o devrimci insan bana şunu söyledi lazlar şovenisttir ırkçıdır bizim davamızda çok çeliştik onlarla bundan dolayı dedi. ilk cümlesi buydu. devrimci adam ırkçılıkla başladı. aşkın sevginin başlangıcında. ve ikinci cümlesi evlenenlerin yüzde bilmem kaçı ayrılıyor ha. boşanacaksan evlenme. hala sinir krizine girme eşiğindeyim. yazarken bile. ben mi çok irdeliyorum. ben güç almak için adamın yanına gitmişken bana bunlarla geldi. yine bir şekilde alttan aldım konuşmaya devam ettim. yine cümle arasında yüzüklerinizi ben takacağım dedi. dedim ki sen bunu istiyorsun ama ben ya da diğer insanlar ister mi o da dediği cümleyle yine hayal kırıklığına uğrattı anlayış gösterirler artık dedi. harbi hayal kırıklığı içindeyim ve cidden bu konuyu pek konuşacak bir tanıdığım yok. ben mi çok büyüttüm yoksa cidden boktan mı her şey..