bugün
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması11
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek9
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi21
- zall beceremiyorsan bırak git21
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- bugün hangi kadın yazara ne diksem12
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- anın görüntüsü22
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak28
- ali koç12
- jose mourinho21
- günahların takımı galatasaray13
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- icardi19058
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması8
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması11
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
Varlığımızın bir zamanlar en büyük gizemi olduğu ve çözülemeyeceği inancı Darwin ve Wallace tarafindan yıkıldı. Pek çok insanın bu derin soruya getirilen çözümden haberdar olmaması ve karşı çıkması, bilim çevrelerini her zaman şaşırtmıştır.
Oysa ki, Darwinci dünya görüşünün yalnızca doğru olduğunu değil, varoluşumuzun gizemini çözebilecek, bilinen tek kuram olduğunu biliyoruz. Tek olması, kuramı iki misli daha tatmin edici hale getiriyor. Darwinciliğin yalnızca bu gezegende değil, evrenin yaşam barındırabilecek her yerinde dogru oldugunu savunur bilim çevreleri.
Darwinciliğin savunulmaya, başka bilim dallarındaki yerleşik bazi gerçeklerden daha fazla gereksinimi var. Çoğumuz kuantum kuramını ya da Einstein`ın özel ve genel görelilik kurumlarını anlamayız, ama anlamamamız bu kuramlara karşı çıkmamızı gerektirmez.
Einsteincılığın tersine, Darwincilik konusunda bilgisi olan olmayan ahkâm kesiyor. Sorun ise Jacques Monod`un dedigi gibi, herkes bu kuramı anladığını zannetmesi.
Aslında Darwincilik şaşırtıcı derecede yalın bir kuram, hatta fizik ve matematikle kıyaslandığında çocuksu bir yalınlığı var. Özünde, kalıtsal çeşitliliğin olduğu yerde, gelişigüzel olmayan üreme biçiminin uzun erimli sonuçları olacağını söylüyor. Tabii bu sonuçların birikmesi için yeterli süre var ise.
Sanki insan beyni özel olarak Darwinciliği yanlış anlamak ve inanılmasını güç bulmak için tasarlanmış. Örneğin, sık sık tümüyle raslantı olarak dramatikleştirilen "raslantı" konusunda Darwinciliğe saldıranların büyük bir çoğunluğu bu kuramda gelişigüzel raslantıdan başka birşey olmadığı yolundaki yanlış fikre saldırıyor. ( Hem de müthiş bir hevesle ).
Darwinciliğe inanamaya yargılı olmamızın nedenlerinden biri de, beyinleriminin evrimsel değişime özgü zaman ölçeğinden tümüyle farklı, zaman ölçeklerinde geçen olaylarla uğraşmak üzere yapılanmış olmasıdır.
Saniyeler, dakikalar, yıllar ya da en fazlası birkaç on yıl alan süreçleri anlamak üzere donanmışız. Oysa Darwincilik, tamamlanması yüzbinlerce, milyarlarca yıl sürecek kadar yavaş gerçekleşen birikim süreçlerine ilişkin bir kuramdır.
Beyinlerimizin Darwinciliğe karşı önyargılı olmasının bir nedeni de, yaratıcı tasarımcılar olarak kazandığımız büyük başarıdan kaynaklanıyor. Dünyamız mühendislik ve sanat ürünleriyle dolu. Karmaşık zarafetin önceden planlanmış, sanatsal bir tasarımın göstergesi olmasına alışmışız.
Bu, büyük olasılıkla, bir tür doğa üstü Tanrı`ya inanmamızın en güçlü sebebi. Darwin ve Wallace tüm sezgilerine karşın, ilksel yalınlıktan karmaşık tasarımın ortaya çıkışını açıklayacak Tanrı haricinde başka bir yol olduğunu ( ve çok daha mantıklı bir yol olduğunu ) büyük bir cesaret örneği göstererek bizlere gösterdiler.
Öylesine büyük bir sıçrama ki bu, günümüzde birçok insan bu adımı atmaya cesaret edemiyor. Hawking'in dediği gibi, biz sıradan ortalama bir yıldızı olan ufak bir gezegende ki gelişmiş maymun türleriyiz. Ancak evreni anlayabiliyoruz. işte bu bizi çok özel kılıyor.
Kaynak : Kör Saatçi (Richard Dawkins)
Oysa ki, Darwinci dünya görüşünün yalnızca doğru olduğunu değil, varoluşumuzun gizemini çözebilecek, bilinen tek kuram olduğunu biliyoruz. Tek olması, kuramı iki misli daha tatmin edici hale getiriyor. Darwinciliğin yalnızca bu gezegende değil, evrenin yaşam barındırabilecek her yerinde dogru oldugunu savunur bilim çevreleri.
Darwinciliğin savunulmaya, başka bilim dallarındaki yerleşik bazi gerçeklerden daha fazla gereksinimi var. Çoğumuz kuantum kuramını ya da Einstein`ın özel ve genel görelilik kurumlarını anlamayız, ama anlamamamız bu kuramlara karşı çıkmamızı gerektirmez.
Einsteincılığın tersine, Darwincilik konusunda bilgisi olan olmayan ahkâm kesiyor. Sorun ise Jacques Monod`un dedigi gibi, herkes bu kuramı anladığını zannetmesi.
Aslında Darwincilik şaşırtıcı derecede yalın bir kuram, hatta fizik ve matematikle kıyaslandığında çocuksu bir yalınlığı var. Özünde, kalıtsal çeşitliliğin olduğu yerde, gelişigüzel olmayan üreme biçiminin uzun erimli sonuçları olacağını söylüyor. Tabii bu sonuçların birikmesi için yeterli süre var ise.
Sanki insan beyni özel olarak Darwinciliği yanlış anlamak ve inanılmasını güç bulmak için tasarlanmış. Örneğin, sık sık tümüyle raslantı olarak dramatikleştirilen "raslantı" konusunda Darwinciliğe saldıranların büyük bir çoğunluğu bu kuramda gelişigüzel raslantıdan başka birşey olmadığı yolundaki yanlış fikre saldırıyor. ( Hem de müthiş bir hevesle ).
Darwinciliğe inanamaya yargılı olmamızın nedenlerinden biri de, beyinleriminin evrimsel değişime özgü zaman ölçeğinden tümüyle farklı, zaman ölçeklerinde geçen olaylarla uğraşmak üzere yapılanmış olmasıdır.
Saniyeler, dakikalar, yıllar ya da en fazlası birkaç on yıl alan süreçleri anlamak üzere donanmışız. Oysa Darwincilik, tamamlanması yüzbinlerce, milyarlarca yıl sürecek kadar yavaş gerçekleşen birikim süreçlerine ilişkin bir kuramdır.
Beyinlerimizin Darwinciliğe karşı önyargılı olmasının bir nedeni de, yaratıcı tasarımcılar olarak kazandığımız büyük başarıdan kaynaklanıyor. Dünyamız mühendislik ve sanat ürünleriyle dolu. Karmaşık zarafetin önceden planlanmış, sanatsal bir tasarımın göstergesi olmasına alışmışız.
Bu, büyük olasılıkla, bir tür doğa üstü Tanrı`ya inanmamızın en güçlü sebebi. Darwin ve Wallace tüm sezgilerine karşın, ilksel yalınlıktan karmaşık tasarımın ortaya çıkışını açıklayacak Tanrı haricinde başka bir yol olduğunu ( ve çok daha mantıklı bir yol olduğunu ) büyük bir cesaret örneği göstererek bizlere gösterdiler.
Öylesine büyük bir sıçrama ki bu, günümüzde birçok insan bu adımı atmaya cesaret edemiyor. Hawking'in dediği gibi, biz sıradan ortalama bir yıldızı olan ufak bir gezegende ki gelişmiş maymun türleriyiz. Ancak evreni anlayabiliyoruz. işte bu bizi çok özel kılıyor.
Kaynak : Kör Saatçi (Richard Dawkins)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar