bugün

sözlük yazarlarının itirafları

Hayat mutlulukları sığdırmayacağımız kadar kısa, acılarımızı en derin noktalarda yaşayacağımız kadar uzun. Acımasızlık bizim doğamızda var. Belki de dünyanın varoluşunda. Bilemedim. Ama acıları biriktirip tek seferde yaşıyor olsaydık, canımıza kıyıp cehenneme razı olacaktık. Eminim.
Ben insanların her imdadına koşan sığır. Sizlerse bedava lan çağır işte diye benden bahseden akıllı insanlar. Ticari gözle bakamadığım dostlarım, ailem, sevgilim, hocalarım, abilerim, kardeşlerim. Hepiniz hayatımın bir köşesinde yer tutmuş, bazen geceleri aklıma gelen bir çok insanlardan birisiniz. Saygıyla andığım, bazen mutlu olduğum, bazen üzüldüğüm, sevdiğim insanlarsınız.
Bense hayatınızın önemli birkaç dakikasını ayıramadığınız, bazen kahrolası egolarınızla aşağıladığınız, bazen toplumsalcı ruhunuzla dışladığınız o insan tanesi. Sevmediğinizi bile bile yanınızda bulunan, işiniz düştüğünde ilk koşan, işi düştüğünde en son aklınıza gelen o insan. “ben”.
Sanmayın ki sizlere olan sevgim salaklığımdan, aptallığımdan falan geliyor. Tamamen herşeyi oldu bittiye bırakmamdan, hayattaki tüm sorunlardan kaçmamdan kaynaklanıyor. Entrikalarınızın içinde kaybetmeye çalıştığınız, lan buna yıkalım bitsin dediğiniz, siktir et lan onu dediğiniz bir kişi olarak tüm kalbimle söylüyorum bunu.
Size katlanıyordum insanlar. Sabrımı zorlayıp çizgi dışına çekmeye çalışsanız da, türlü oyunlarla beni alt etmeye çalışsanız da size katlanıyordum. Sesimi çıkarmıyordum. Bir nevi hakeme itiraz etmiyordum. insan yerine koymayışlarınızdan tutun da köle gibi kullanmanıza katlandım. Benle alakalı türlü işler çevirseniz de, üstümden sürekli çıkar sağlasanız da size katlandım. Herşeyinize. Hiç sıkılmadan. Yorulmadan.
Dedim ya sizleri sevdim ben be. Hiçliğinizde kaybolurken sizi buda var diyerek içeriye çektim. Sizler kendinizi en bok hissettiğiniz anlarda düzelttim. Yeri geldi kolladım, yeri geldi sizler için savaştım insanlar.
95 model baba bilgisayarına yaptığınız muamelelere alışmıştım. Bir yenisi gördüğünüzde her defasında kenara fırlatılan bir telefon, bir bilgisayar olmaktan öteye de geçemedim zaten. Sizlerin en çok sümüğünü sildiği ama en kısa sürede attığınız vefakar mendilim ben.
Ama artık siz yoksunuz. Hayatımda olan varlığınız bir tırnak gibi, kesmek için can attığım. Bir yılandan zehirlenene kadar Kız Kulesi’nde yaşamak olacak benim hayatım. En azından dünyanın diğer boktan işlerinden, eylemlerinden kurtulmak en çok benim hakkım. Etrafıma baktığımda benim için bana oksijen sağlayan bir ağaç, bana su sağlayan bir ırmak kadar değerli olacaksınız en fazla. Bir gün sizlerde kesilecek, sizlerde kuruyacaksınız. Ben başka bir ağaç ve ırmak arayana dek.
Hayata küstürdüğünüz insan sizin sevgiliniz, oğlunuz, arkadaşınız, kankanız birçok şeyiniz. Hayata küstürdüğünüz insan sizin eliniz, ayağınız olmayı görev bilmiş, gerektiği yerde sizden 2 kat fazla düşünmüş bir insan.
Bu saatten sonra bir geri dönüşü olmaz yola giriyorum. Emin olun ergen olsam intiharı bile düşünürdüm. Benim girdiğim yol benim çevremde dönen dünyam için sizlerin tek tek intiharınız. Artık cehenneminizde kaybolurken ne kadar yanarsınız ne kadar kendinizi yaşarsınız ben bilemem.
Sevmek en büyük aptallıkmış. Sizler kalbi çalınmış kişiler olarak bunu hiçbir zaman yaşamayacaksınız ya, işte buna sevinin. Sizin mutluluğunuz bir deprem, bir doğal afet.
Lafın özü bu. 22 yıldır yaşattıklarınız için size beddua etmeyeceğim. 2-3 yıldır hayatımda olup beni bunalıma soktuğunuz için hiç beddua etmeyeceğim. Var olun. Benden en uzakta bir yerde.
2372014