bugün
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı10
- barış alper yılmaz17
- galatasaray lobisi15
- başı açık erkeklere cehennemde büyük azap var13
- kasap dükkanına saldıran koyun14
- 26 haziran 2024 çek cumhuriyeti türkiye maçı25
- arda güler22
- manyak olmaya karar verdim9
- cenk tosun12
- gideon reid morgan jj27
- anın görüntüsü18
- bel çantası kullanan erkek13
- diyanet işleri başkanlığı24
- kazara evlilik teklif etmek9
- türkçe ezan zulmü13
- sözlüğün en hanımefendi yazarı48
- karınızın kapanmak istemesine ne dersiniz31
- etle beslenmenin her zaman ucuz olması19
- kuranda tomurcuk göğüslü kızlar ifadesi geçmiyor14
- butun erkeklerin ayni olmasi22
- özgür özel'in giydiği akp ceketi18
- true yu izmir'e bırakıp kaçmak8
- ismi uğur olanların uğruna inanmak11
- kimseyle konuşmak istememek19
- et yemesinler ot yesinler diyen gurbetçi9
- arkadaşlar sizce bu pantolon nasıl8
- yürürken kollarımızı niçin sallıyoruz8
- astrolojiciler bi bitmediniz amk10
- zengin bir kayınbaba bulup piyasadan çekilmek8
- menemen soğanlı mı yenir soğansız mı14
- sporcu motorcu müzisyen uzun boylu olmayan erkek10
- hacca gitmek çok mu önemli19
- sevgilisi olduğunu belli etmeye çalışan insan15
- rafa silva9
- bik bik ve insan olmaya ceyrek kala dansı16
- bir isme yazılmış en güzel şarkı10
- hangi dizinin başrollerinden olmak isterdiniz8
- onu çok seviyorum ne yapmalıyım14
- cennette ne var15
- okumak istediğiniz kitaplar9
- en sevdiğin pozisyon8
- whatsapp da engellenen kişi durumu nasıl görür9
- geri dönülmek istenen tarih10
- düşün ki o bunu okuyor8
- bayanlar hakkında bilmedikleriniz10
- ekonomiden bir bok anlamayıp önüne gelene sallamak11
- tekno faşizm çağına herkes uyanmalıdır15
- erkeklerde ses tonu14
- selahattin demirtaş adam gibi adamdır15
- karınızın mini giymesine izin verir misiniz25
fatiha suresinde belirtilen ayetle sabit kesit bilgidir. iyyake na'budu = "yalnız senin için ibadet ederiz" demektir. özne, 2 önceki ayette belirtilen "rabbil alemin" olan allah'tır. peygambere tabi olmak demek, onunla birlikte allah'a itaat etmek demektir. örneğin ben x putuna tapan putperest birisi olsam sizde bana tabi olsanız sizde x putuna tapan putperest olmuş olurusunuz. yani bana tabi olmuş olan bana tapan demek değildir.
burda en çok dalalete düştüğümüz şey peygamberin sünneti ile kur'anı farklı birer kaynakmış gibi almamız. peygamberin sünneti kur'an ile oluştu. yani peygamber kur'andan aldığı vahyi uygulayarak aslında sünnetullaha uymuş oldu. fakat gel gelelim hadis kitaplarında kur'an ile taban tabana zıt bazı hükümler sanki allah'ın emriymişcesine hem söz olarak allah'ın resulüne iftira atılmakta, hem de resulü allah'ın hükmüne ortak edilmektedir.
peygamber efendimiz kendi toplumuna yalnızca kur'an ile vaaz etmişken; recm gibi müşriklerin ceza yöntemleri peygambere mal edilmekte ve dini hükmü kur'anda açıkça belirtildiği halde resul, allah ile hüküm koyucu tayin edilmektedir.
altın ve ipek hakkında kur'ani bir hüküm olmadığı halde peygamberimize mal edilmiş birtakım sözler ile bunlar haramdır demek allah'ın hükmüne ortak saymadır, isyandır.
allah, hükmünde tektir. hiçbir kul, hükümde değiştirme ve yenisini koyma yetkisine sahip değildir.
dinde haram ve helal koyma yetkisi yalnızca allah'ındır. allah'ın haram koymadığını resul dahil kimse haramlaştıramaz. örneğin resül evcil eşek etini yasaklamıştı zamanında. peygamberin yasakladığı zamanda eşekler yük taşıma için savaşlarda kullanıldığından evcil eşeğe ihtiyaç vardı. zira yabani eşeklerde böyle bir yasak yoktu. günler geldi geçti eşek eti haram olarak kaldı günümüze. oysa haram, dini olarak allah tarafından yasaklanmış olana denir. allah'ın haram kılmadığı şeyler ancak yasak olur, öteye gidemez.
ayrıca haşr-7 ayetini çok görüyorum örnek olarak çok sık veriliyor. veriliyor verilmesine fakat eksik veriliyor.
"Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü'ne verdiği fey, Allah'a, Resûl'e, (ve Resûl'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır."
ayet savaş ganimetlerinin taksimini açıklıyor. bu taksimde peygamberin size verdiğini alın almamazlık etmeyin, peygamber az veriyorsa da buna tabi olun haddi aşmayın, fazlasını istemeyin diyor. ayetleri anlamlarından ayrı cımbızlarsak ateistlerin yaptığını yapmış oluruz. bundan kaçınalım.
burda en çok dalalete düştüğümüz şey peygamberin sünneti ile kur'anı farklı birer kaynakmış gibi almamız. peygamberin sünneti kur'an ile oluştu. yani peygamber kur'andan aldığı vahyi uygulayarak aslında sünnetullaha uymuş oldu. fakat gel gelelim hadis kitaplarında kur'an ile taban tabana zıt bazı hükümler sanki allah'ın emriymişcesine hem söz olarak allah'ın resulüne iftira atılmakta, hem de resulü allah'ın hükmüne ortak edilmektedir.
peygamber efendimiz kendi toplumuna yalnızca kur'an ile vaaz etmişken; recm gibi müşriklerin ceza yöntemleri peygambere mal edilmekte ve dini hükmü kur'anda açıkça belirtildiği halde resul, allah ile hüküm koyucu tayin edilmektedir.
altın ve ipek hakkında kur'ani bir hüküm olmadığı halde peygamberimize mal edilmiş birtakım sözler ile bunlar haramdır demek allah'ın hükmüne ortak saymadır, isyandır.
allah, hükmünde tektir. hiçbir kul, hükümde değiştirme ve yenisini koyma yetkisine sahip değildir.
dinde haram ve helal koyma yetkisi yalnızca allah'ındır. allah'ın haram koymadığını resul dahil kimse haramlaştıramaz. örneğin resül evcil eşek etini yasaklamıştı zamanında. peygamberin yasakladığı zamanda eşekler yük taşıma için savaşlarda kullanıldığından evcil eşeğe ihtiyaç vardı. zira yabani eşeklerde böyle bir yasak yoktu. günler geldi geçti eşek eti haram olarak kaldı günümüze. oysa haram, dini olarak allah tarafından yasaklanmış olana denir. allah'ın haram kılmadığı şeyler ancak yasak olur, öteye gidemez.
ayrıca haşr-7 ayetini çok görüyorum örnek olarak çok sık veriliyor. veriliyor verilmesine fakat eksik veriliyor.
"Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü'ne verdiği fey, Allah'a, Resûl'e, (ve Resûl'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır."
ayet savaş ganimetlerinin taksimini açıklıyor. bu taksimde peygamberin size verdiğini alın almamazlık etmeyin, peygamber az veriyorsa da buna tabi olun haddi aşmayın, fazlasını istemeyin diyor. ayetleri anlamlarından ayrı cımbızlarsak ateistlerin yaptığını yapmış oluruz. bundan kaçınalım.
güncel Önemli Başlıklar