bugün
- lise eteğini saklayan hatun8
- online 28 yazar şu an ne yapıyor11
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı14
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor23
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- karşı cinste çekici gelen özellikler12
- putine bir savaş taktiği ver12
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- iremga'yı taşlamak14
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat13
- sokak hayvanları uyutulacak81
- türkiye fakirse halk neden obez31
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- mert hakan yandaş26
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor19
- bir kadın nasıl susturulur21
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- ankarayı öven tip9
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması17
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- icardi190525
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- ismail kartal19
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor11
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs8
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- galatasaray17
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı8
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı12
- unutulan ünlüler11
Sıradan bir hikaye.
Sonu belli.
Başı belli.
Hatta ve hatta, attığı her adımının izi sertleşmiş balçık misali zihninde tek tek belli.
Unutulmuşluğun o derin kuyusunda sildiği gözyaşları yağmur misali yüreğine sertçe inmekte.
Geçmiş ise çoktan ellerini boğazına geçirmiş, savunmasız bulduğu avını sindire sindire güçsüzleştiriyor.
"bir bardak çay koysana be usta" diyerek baktı uzanan belli belirsiz dağlara. tepeler yüzlere, ağaçlar umutlara, gece ise onları örten bir yorgana dönüşmekte idi. Bir zamanlar üstünde olduğunu hissettiği insanlar ise şimdi birer yıldız misali ona gülümsüyordu.
"hemmen getiriyorum abi" sesi duyuldu genç elemanın. titrek elleri ile çayı tazeleyip, sigara küllüğünü bıraktı önüne.
Kim bilir kaç kişi çalışıyordu ailesinde. olmayan kast sisteminin 'orta halli aile' denen segmentine bile giremiyordu belki kendisi. Daha yapabilme ihtimali olan hataları yapmamış olan yeni bitme ağaç misali bir genç! Yanında, güneşe doğru koşacağına aksine çoğunlukla dibine kök salıp cüce kalan biri vardı.
bir yudum alıp kalkmak istedi, lakin, ayakları ona çoktan rest çekmeye yeltenmişti bile. onu hatırlamıştı çünkü. oturduğu masanın diğer tarafında beliren silüet böyle bırakılamazdı. kendisini bırakmak çok daha kolay olmuştu halbuki.
o hep içine ukte olan "peki şimdi mutlu musun?" sorusu ve ardından gelen sessizlik...
"biliyor musun, resimlerini hiç atmadım ben. daha doğrusu, atamadım. sana yaptığım onca şeyden sonra kalkıp bana evlenme teklifi ettin. kadınım olmak istedin. bu fedekarlığının yanında kanser olduğumu öğrenip arayıp sormaman bile içimi acıtamadı doğrusu. Aslında, belki azıcıkta olsa içimde yara açmadın değil ama bilirsin işte, ben böyleyim."
yine sessizlik...
Sonu belli.
Başı belli.
Hatta ve hatta, attığı her adımının izi sertleşmiş balçık misali zihninde tek tek belli.
Unutulmuşluğun o derin kuyusunda sildiği gözyaşları yağmur misali yüreğine sertçe inmekte.
Geçmiş ise çoktan ellerini boğazına geçirmiş, savunmasız bulduğu avını sindire sindire güçsüzleştiriyor.
"bir bardak çay koysana be usta" diyerek baktı uzanan belli belirsiz dağlara. tepeler yüzlere, ağaçlar umutlara, gece ise onları örten bir yorgana dönüşmekte idi. Bir zamanlar üstünde olduğunu hissettiği insanlar ise şimdi birer yıldız misali ona gülümsüyordu.
"hemmen getiriyorum abi" sesi duyuldu genç elemanın. titrek elleri ile çayı tazeleyip, sigara küllüğünü bıraktı önüne.
Kim bilir kaç kişi çalışıyordu ailesinde. olmayan kast sisteminin 'orta halli aile' denen segmentine bile giremiyordu belki kendisi. Daha yapabilme ihtimali olan hataları yapmamış olan yeni bitme ağaç misali bir genç! Yanında, güneşe doğru koşacağına aksine çoğunlukla dibine kök salıp cüce kalan biri vardı.
bir yudum alıp kalkmak istedi, lakin, ayakları ona çoktan rest çekmeye yeltenmişti bile. onu hatırlamıştı çünkü. oturduğu masanın diğer tarafında beliren silüet böyle bırakılamazdı. kendisini bırakmak çok daha kolay olmuştu halbuki.
o hep içine ukte olan "peki şimdi mutlu musun?" sorusu ve ardından gelen sessizlik...
"biliyor musun, resimlerini hiç atmadım ben. daha doğrusu, atamadım. sana yaptığım onca şeyden sonra kalkıp bana evlenme teklifi ettin. kadınım olmak istedin. bu fedekarlığının yanında kanser olduğumu öğrenip arayıp sormaman bile içimi acıtamadı doğrusu. Aslında, belki azıcıkta olsa içimde yara açmadın değil ama bilirsin işte, ben böyleyim."
yine sessizlik...
güncel Önemli Başlıklar