bugün

eşcinsel çiftin evlat edinme durumu

yazılanları okuyunca bir hayli güldüğüm durumdur. 1990'ların ortalarından beri eşcinsel evliliği ya da medeni birlikteliği yasal kabul eden pek çok ülkede eşcinseller tek başlarına veyahut partnerleri, eşleri ile bir ya da daha fazla çocuğu evlat edinebilmektedirler. tabi ki hemen hemen her ülkenin hatta eyaletin bile bu konudaki tutumu farklıdır. kimi bölgelerde eşcinseller tek başlarına üvey çocuk evlat edinebilirler, kimi bölgelerde ise medeni birliktelik, evlilik ya da kayıtlı birliktelik şartı aranabilir.
tabi ki beyin fonksiyonları tam anlamıyla gelişmemiş bazı insanlara eşcinselliğin bir hastalık, bir kusur, vahim bir durum olmadığını anlatmak için çabalamayacağım. ancak anlamadığım bazı noktalar var. öncelikle eşcinsel çiftlerde boşanma oranı bir hayli düşük. boşanmış bir ailenin çocuğu olarak, boşanmış ailelerin çocuklarının yaşadığı sıkıntıları birinci elden ve pek de hoş olmayan biçimlerde tecrübe ettim. bunun yanı sıra oturaklı ve düzenli bir ilişkiye sahip eşcinsel çiftlerin çok büyük bir bölümü iyi eğitimli, ortalamanın üstünde bir kariyer sahibi, hassas ve duyarlı çiftler. keza kariyerlerindeki başarının getirisi olarak da pek çoğunun maddi durumları bir hayli iyi. elimizdeki bu sonuçlara baktığımız zaman aklı, fikri pek büyümemişler için ortadaki tek sorun iki kadının veya erkeğin birbirinin eşi olması oluyor.
yahu gelin samimi olun, ensestin bu kadar yoğun yaşandığı, altmış yaşındaki adamlarla on iki yaşında kızların evlendirilip, hamile kaldığı, bacak kadar kızların uyuşturucudan başını kaldıramadığı, kadınların sünnet edildiği, pipisi bile büyümemiş erkek çocuklarının satıldığı, seks işçisi olarak kullanıldığı, şiddetin her türlüsüne maruz kaldığı bir dünyada yaşarken, sadece çocuk sahibi olmak isteyen bir eşcinsel çiftin, dünyanın en korkunç insanlarıymış gibi lanse edilmesini bana bir açıklayın. nasıl bir kafa yapısına sahipsiniz ki, sırf eşcinsel olduğu için iki erkeğin evlat edindikleri çocuğa hallenebileceğini düşünüyorsunuz? ah ama pardon, bu düşüncelerin sahiplerinin pek çoğu çıtır fantezisi olan insanlar. ben şahsen hiçbir zaman lise eteği giyen, daha sonra da babası yaşındaki adamın çüküne abanan bir kadını ağzından salyalarını akıtarak izleyen bir eşcinsel görmedim.
allah aşkına bir kaçınız bir çocuk istismarında bir eşcinselin parmağı olduğunu gördü? varsa gören buyursun söylesin. neden kötücül olayların yüzde doksanı heteroseksüel olan ve sizin normal olarak değerlendirdiğiniz insanlar tarafından yaratılıyor, bana bunu bir açıklar mısınız rica etsem?
her şey bir yana, eşcinseller tarafından büyütülen, eşcinsel aileleri ile mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yaşayan yüzlerce çocuk var bu dünyada. tabi ki bizim toplumumuz içerisinde bunun yaşanabilmesi şu an için bir ütopya. çünkü biz daha insani hiçbir hakkımıza bile kavuşamamış bir toplumuz.
ha ayrıca, ay çocuk nasıl büyür, ay nasıl açıklanır bu çocuğa, ay psikolojisi ne olur, ah ah arkadaşları ne der, vah vah elalem ne der gibi, siz eşcinsel olmayanları hiç ama hiç ilgilendirmeyen konularda da adeta dibi görünmeyen bir mağara kadar karanlığa gömülmüş olduğunuzu da bir kez daha fark etmiş oldum, ki iyi de oldu. siz bu cahilliğinizle işkembelerinizden sallamaya devam edin..