bugün

fevzipasa

Gaziantep ilinin islahiye ilçesine bağlı, yakında belediyesi de kapanacak olan 2.500 nüfuslu belde. konuşlandığı dağ yamacında, 1815 yılına kadar kimsecikler yokken, o yıllarda suriye'nin keller köyünde aşiret kavgasından sonra kovulan 20 kadar türk ailesine yolda yolakta katılan 20 kadar ermeni ailenin suriyedeki köylerinin adı olan keller ismiyle kurduğu, çok hoş bir kasabadır. türkiye'nin en stratejik öneme sahip tren garlarından biri de bu beldededir. suriye-adana-malatya demiryolu yolçatıdır.rivayet odur ki, mareşal fevzi çakmak buradan trenle geçerken manevra uzunca sürdüğünden köylülerle sohbet imkanı bulmuş, adının keller olduğunu öğrenmesiyle birlikte, böylesi güzel bir memlekete bu ismin hiç yakışmadığını söyleyerek, bundan sonra kendi adıyla anılmasını emretmiş.

1970 li yıllarda o kadar cıvıl cıvıl bir sosyal yaşamı vardır ki, sinemasıyla, alışveriş çarşısıyla, gazino ve lokantalarıyla, çevre köy ve kasabalardan gelen gençlerin okuduğu ortaokul ve lisesiyle, sık sık kurulan gezici sirk ve panayırlarıyla tam bir cazibe merkezidir. öyle ki gecenin belli saatlerinde islahiye ve osmaniye'de eğlence mekanları kapanırken, fevzipaşa'ya gelirlerdi eğlenmek için. şehirler arası karayolu ve demiryolu tam içinden geçerdi. 3 katlı ahşap osmanlı mimarisinde oteli bile vardı. evleri ahşap işleme ve oymacılığında şimdiki safranbolu ve beypazarı evleriyle yarışacak muntazamlıktaydı. o zamanki manavların sergisinin zenginliği benim diyen günümüz manavlarında bile yoktur. zabıta amiri günlük sebze-meyve narhı koyardı. fırınlarda denetim had safhadaydı. her gıda maddesi için denetim vardı. şimdilerde ise köy olma yolunda hızla ilerlemektedir.

sırtını yasladığı gavurdağlarını kaplayan çam ve meşe ormanının yaydığı temiz havası pek hoştur. yazın gayet serindir. yaz gecelerinde mont-hırka bile giyilir.özellikle yazın esen rüzgarının gücüne akıl sır ermez. zorlu holding'in yaptığı sayısı yüzlere varan rüzgar tribünleriyle tepeleri donatılmış vaziyettedir.