bugün

müslümanlara sorulacak 91 soru

90 sorunun olduğu gibi 91. sorunun da cevabı bilinen sorulardır. 91. sorunun cevabı:

--spoiler--

BAZI MEALLERDE ŞÖYLEDiR. BAKINIZ

Elmalılı (sadeleştirilmiş):O en güzel yaratanı bırakıp da Ba'le mi yalvarıyorsunuz?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):(124-126) Hani o kavmine: «Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da «Ba'l'e» (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?» dedi.

Muhammed Esed:Ba'l'e yalvarıp sanatkarların en güzelini, (Allah'ı) bırakır mısınız,

Suat Yıldırım:(124-126) Hani o halkına şöyle demişti: "Siz hâla şirkten ve günahlardan sakınmayacak mısınız? Sizin de, gelip geçmiş atalarınızın da Rabbi olan Allah’ı, o Mükemmel Yaradanı bırakıp hâla Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz?

Hasan Basri Çantay:(125-126) «O en güzel Yaradanı, sizin de, evvelki atalarınızın da Rabbi olan Allâhı bırakıp da «Ba'l» e mi tapıyorsunuz»?

Diyanet işleri (eski):(124-126) Milletine: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız?' demişti.

AYETiN ARAPÇA ORJiNALi

" Eted’ûne ba’len ve tezerûne ahsenel hâlikîn(hâlikîne). "

En güzel yaratıcıyı bırakıp da Ba'l'e mi tapıyorsunuz.

O en güzel Yaradanı, sanatkarların en güzelini, biçim verenlerin en iyisi olan, O Mükemmel Yaradanı bırakıp hâla Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz?

Evet Saffat 125. ayetin verdiği anlam budur. Yapılan çeviri veya meallerde kesinlikle bu anlam vardır. Yani yaratıcıların en güzeli, yaratanların en güzeli anlamında değil, "O EN GÜZEL YARATICIYI" bırakıp da Ba'l'e mi tapıyorsunuz ? Şeklinde tercüme edilir.

Ahsenel hâlikîn(hâlikîne)= Yaratıcılar şeklinde , yaratıcılar arasından en güzeli diye de çeviri yapılabilirse de anlamı değişmez.

Neden değişmez ?

Önce bir tespit yapalım. Bu sözü söyleyen kim ? Bu sözü kavmine söyleyen ilyas peygamberdir.

Sâffât Sûresinin 123 . Ayetinde
Şüphesiz ilyas da peygamberlerden idi.
Sâffât Sûresinin 124 . Ayetinde
Hani kavmine şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”
Sâffât Sûresinin 125,126 . Ayetinde
“Yaratıcıların en güzelini, sizin ve geçmiş atalarınızın Rabbi olan Allah’ı bırakarak “Ba’l’e mi tapıyorsunuz?”
Sâffât Sûresinin 127 . Ayetinde
Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir.

Yani "yaratıcılar" ifadesini kullanan hz ilyas peygamberdir.

Bu ifadeye kuran onay veriyor ki, ilyas peygamberin kavmine söylediği bu hitap ifadesi kuranda ayet olarak geçiyor. Ayetlerde çelişki , bir eksiklik veya akla aykırı bir durum olmayacağı aşikardır.

Dolayısıyla ayeti tefsir ettiğimizde

Başka ilahların varlığını düşünmek tabii ki mümkün değildir. O halde, Kur'an'da böyle bir üslubun kullanılması neyi ifade etmektedir?

Kur'ân baştanbaşa tevhidi ispat edip göstermektedir. Bu husus, Kur'ân-ı Hakîmde kullanılan bu gibi tabirlerin asla tevhit inancını zedeleyen bir anlam taşımadığının açık bir göstergesidir. Bilindiği üzere, diğer sıfatlar gibi hâlıkıyetin/yaratıcılığın da çok mertebeleri vardır. Kur'an'da Ahsenü'l-Hâlıkîn tabirinin kullanılması, başka yaratıcıların varlığını değil, Allah'ın yaratıcılık mertebelerinin en güzelinde varlığı yaratan bir yaratıcı olduğunu vurgulamak içindir.

Yani, Allah, "her şeyi, her şeye lâyık bir tarzda, en güzel bir mertebede halk eder bir Hâlıktır/yaratan bir yaratıcıdır." Nitekim bu mânâ "O herşeyi en güzel şekilde yarattı." (Secde, 32/7) mealindeki ayet ve benzerlerinde ifade edilmektedir.

BiR DiĞER ÖNEMLi HUSUS

"Halk"/“yaratma” kelimesi Arapça’da yoktan var etmek anlamında kullanıldığı gibi, "güzelce ölçüp biçmek, yapmak, inşa etmek" anlamında da kullanılır. ikinci anlamıyla yaratma kelimesi hem Allah hem de insanlar için kullanılabilir.

Mesela; "Hamd olsun Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı"(Enam, 6/1) mealindeki ayette geçen "HLK" fiili, daha önce bir modeli olmaksızın, Allah'ın onları yoktan var ettiği anlamında kullanılmıştır. Bu tür halk/yaratma, Allah'a mahsustur. "Yaratan ile hiç bir şey yaratamayan bir olur mu? Hiç mi düşünmüyorsunuz?" (Nahl, 16/17) mealindeki ayette bu gerçeğe vurgu yapılmıştır.

Bu ifade tarzı insan aklının algılamasına yardım eden bir düzeyi göz önünde bulunduran bir ifade tarzıdır. insanoğlu, bazen bazı sanatları gözünde öyle büyütür ki, onları yapan ustaları takdis edercesine bir paye verir. işte Kur'an, kullandığı bu gibi ifadelerle, o gibi insanlara ders veriyor ve Allah'ın yaratması ile insanların ustalığı arasında yerden göğe kadar fark olduğunu bildiriyor .

Örneğin, Yaratıcıların en güzeli Allah" tabiri, eğer insanların veya cinlerin yaptıkları da bir yaratma kabul edilirse, örneğin buğdaydan un, undan ekmek veya pasta veya kumdan cam , camdan da vazo yapmak gibi, insanlar tarafından yapılmış herhangi iş ve oluşum da Allah'ın yaratmasına benzemektedir. Bir farkla ki, onlar bu yapmayı Allah gibi yoktan var edememişler var olandan, olmayanı yeni icatlar veya yeni yapıtlar meydana getirerek yapmışlardır

Kurandan bir örnek ayet verelim. ( Maide 10 )

Hz. isa ile ilgili olan şu: "Hani bir vakit sen, benim iznimle, çamudan/topraktan kuş şekline benzer bir şey halk ediyordun" mealindeki ayette ise, "HLK" fiili, bir maddeden bir şey yapmak, inşa etmek anlamında, insan için kullanılmıştır.

Yaratma yeteneği olmayan, yaratıcı ilan ettiğinizden haberi bile olmayan sözde tanrılarınızı bırakın ve Gerçek olan var eden, evrenin mutlak sahibine yönelin diyor !

alınan yer: http://www.forum.medinewe...en-guzeli-t18187.html?amp;

--spoiler--