bugün

22 temmuz 2007 genel secimleri sonucu

Operasyon başarılı oldu.

iki aylık bir zaman sürecine sıkıştırılan seçim bitti.

Tarihinde ikinci kez bir iktidar partisi oylarını bu denli artırabildi. Hiçbir biçimde adil ve demokratik olmayan seçimi kazananların ağzı kulaklarında.

Oysa, yaşadığımız kirli yarışın sonunda asıl kazanan, AKP değil, ABD ve AB olmuştur.

Seçim stratejilerinin ne olması, nasıl olması gerektiğini deklare edenler, kumandayı elden bırakmadan gerekli sonuca varmasını becermişlerdir. Yeni sağ CHP'nin, tarihin sayfalarında küçük bir leke olarak kalmasını da aynı merkezler sağlamış, faşist MHP'nin barajı aşmasını da aynı merkezler itelemişlerdir.

Soros'un Marmara denizine çaldığı pis maya ise, yeni bir kirlenmeye neden olmuştur.

Sonuçlar, aslında seçimlerden önceki haftanın içinde kendini borsa yolu ile açığa çıkarmıştı. Uluslararası para oyuncularının elindeki ülke borsası, tarihinde hiç yaşanmamış "tavan yapma" eğilimlerini yaşamış, döviz kurları aşağı çekilmiştir.

Ülkenin iştah açıcı tüm olanakları uluslararası tekellerin önüne adeta servis edilmiştir. Son hafta içinde, kara para aklayıcılarının titizlikle üstünde dama oynadıkları ülke borsası, Recep efendinin arkasındaki asıl güçlerden biri olarak kendini açığa çıkarmıştır.

Ekonomik istikrar üstüne söylenen tarihi yalanların taraf bulmasıdır can acıtıcı olan. Ülkenin yokluk ve yoksulluk içinde, her gün daha çok dibe çekiliyor olması,emperyalist bağımlığın artması, ülke pazarlanmasının önünün tamamen açılması, saldırgan kültür odaklarının ellerinin güçlenmesidir canımızı yakan.

Ancak aşılamaz değildir.

Ülkemiz emekçilerinin ve onun siyasal örgütlülüğünün daha çok duvar ustasına ihtiyacı olduğu açıktır.

Para babalarına ve emperyalizme karşı verilen mücadelenin güçlü olması, örülecek duvarın sağlamlığı, uzunluğu ve yüksekliği ile bağlantılıdır.

Bunun için; önce biz sanat alanlarının yaratıcıları gereğini yapmalı, başımızı kaldırmalı, yüreklerimizi aydınlatıp, ellerimizi uzatmalıyız bu kardeşlik bahçesine.

Her zamankinden daha çok açmalıyız sahnelerimizin perdesini.

Daha çok yazmalıyız kavganın şiirini, öyküsünü, romanını.

Daha çok duvar boyamalıyız, resim resim rengarenk.

Daha çok film çekmeliyiz umut yeşerten.

Daha çok türkü çığırmalıyız gök yüzüne doğru.

Daha çok dansına durmalıyız barışın.

Daha çok birleştirmeliyiz zılgıtlarımızı halaylarda.

Daha çok, omuz başlarımız dik, alınlarımız açık, yüreklerimiz korkusuz atılmalıyız sevdaya.

Daha çok harcın oluşmasına, küreklerin saplarından tutarak güç vermeliyiz.

Daha çok yıkanmalıyız güneşin bağrında.

Daha çok ıslıklar çalmalıyız karanlığa doğru.

Daha çok çağlamalıyız pınar gözeleri gibi.

Daha çok çiçeklemeliyiz umutlarımızı.

Daha çok söylemeliyiz duvar yapıcısı ustaların şarkısını.

Daha çok yağmur olup su,

Daha çok ırmak olup kum taşımalıyız bu şanlı kavgaya.