bugün

hasan cemal

gençliğinde ateşli bir devrimciyken, yaş ilerledikçe "solculuğun karın doyurmayacağını" anlayıp verilen e-muhtıralara karşı çıkan demokrasinin adamı oluvermiş ve rahata ermiş vicdanının hizmetindeki gazeteci!.

(bkz: vicdan)

(bkz: zararin neresinden donulse kardir)

e-muhtıranın hemen ertesi günü hiçbir gazetecinin yapamadığını yapıp tüm televizyon kanallarına bağlanıp muhtıranın hukuksuz ve mesnedsiz olduğunu, cumhurbaşkanlığı seçimiyle alakalı olduğunu, askerin demokrasiye yaptığı bu hareketi hiç ama hiç uygun görmediğini ve kınadığını büyük bir cesaretle açıklayan gazeteci. oysa ki aynı medya grubundaki basın konseyi başkanı oktay ekşi olsun (yani adam basın konseyi başkanı ve bir darbe durumunda en fazla mağdur olacak kesim; başkanı olduğu gazeteceiler, medya. ama hala asker postalı yalıyor), ertuğrul özkök olsun dillerinde postal cilası ile çıktılar televizyonlara.
onun yaptığı olsa olsa büyük bir cesaret örneği ve demokrasi bağlılığı olsa gerektir.
türkiye 'de hala vicdanının sesini dinleyenlerin, iyi de işlese kötü de işlese mevcut demokrasimizin sivillerin uğraş alanı olduğunu hatırlatan; patronuna yalakalık yapmak, köşesini korumak uğruna gerçekleri saptıran, gizleyen darbe şakşakçısı gazetecilere örnek olacak bir insandır.