bugün

bilgi mi tehlikelidir cehalet mi sorunsalı

cehalet olarak cevap verdiğim sorunsal.

burada bilginin yanında ''bilinç'' faktörünü ele almamız gerektiğini düşünüyorum. bilgili insan, bulunduğu konum ve edindiği bilgilere dayanarak açık fikirli olmak zorundadır. eğer açık fikirli olunmaz ise bilgi öğrenimi kısıtlanır ve o kişiye ''kısmen bilgili insan'' diyebiliriz. bizim değineceğimiz normal bilgili insan.
bilgili insan; yukarıda da belirttiğim koşullar doğrultusunda, bilinçlenme sürecine ve bilinçli davranma esaslarına, cahil insandan daha yatkındır. cahil insan ise bilgi edinimine ve bilinçlenmeye kapalıdır. düşünceleri ve benliği diğer insanlar tarafından yönetilmeye mahkum olmuş demektir. buda onu tehlikeli şeyler yapmaya ve asıl tehlike olan; tehlikenin kendisine karşı, kayıtsız kalmaya sevk edebilir.

''tamam ama cahil insanları kötü şeyler yapmaya sevk eden de bilgili insanlar değil mi ?''
''atom bombası yapımı da bilgi sayesinde olmadı mı ?''

bu iki örneğimizde bilginin kötüye kullanımı söz konusudur. aynı zamanda insanlığa faydalı olma bilincinden yoksun davranışlardır. konumuz salt bilgidir ve cehalettir. burada cehalet ve bilgi arasındaki dengeyi, iyi çözümlememiz gerekmektedir. cehaleti sade bir biçimde ele alıp, bilgiyi kötüye kullanımları açısından değerlendirirsek; büyük bir yanılgıya kapılmış olmakla birlikte, insanlık yararına kullanılan binlerce yıllık bir bilgi birikimini de hiçe saymış oluruz.
bunu ''bilginin kötüye kullanımı ve cehaletin olası yararları'' başlıklı başka bir konuda tartışabiliriz.

gelelim insandan bağımsız olarak salt bilgi ve cehalete.

çevremizde gördüğümüz, dokunduğumuz varlıklarını hissettiğimiz bütün insan yapımı eşyalar ve aletler bilgi birikimleri sonucu meydana getirilmiştir. bugün bilgi sayesinde insan hayatları kurtarılmakta ve kolaylaştırılmaktadır. yine bilgi sayesinde geçmişimizi inceleyebilmekteyiz. geleceğimize dair planlar yapabilmekteyiz.

''bilginin bir tehlikeli yönüne karşılık, binlerce faydalı örneği verilebilir.''

''peki ya cehaletin ?''

cehalet olgusu, doğası gereği tehlikelidir. arıların tehlikeli olabilecekleri bilgisine sahip olmayan bir kişi, cahil bir şekilde arı kovanına elini sokmaya çalışabilir. bunu öğrenme -bilgi edinme- aşamasındaki bebeklerde oldukça sık görürüz. cehaletin hüküm sürdüğü toplumlar birlik olamazlar, dış faktörlere karşı koyamazlar ve bu; o toplumun geneli için tehlike arz eder. bilgi edinimine kendini kapatmış bir toplumda, insan için hayati önem taşıyan; hukuk, özgürlük, sağlık, birey olma bilinci gibi kavramları düşünün. sizce bu kavramlardan hangileri doğru bir biçimde toplum hayatına yansıtılabilir ?

cehalet, biraz daha iyimser yaklaşılarak masumluğa dönüştürülebilir. bireysel olarak ele alırsak daha az tehlikeli gibi gözükebilir. lütfen bu yanılgıya düşmeyelim. cahil insan er yada geç kendisi için de tehlike arz eder...

basite indirgeyerek bir örnek verelim;
hayatı bir araba olarak düşünün, iki tanede şoförümüz var.
bunlardan ilki; tam anlamıyla donanımlı bilgiye sahip, ehliyeti olan, bir çok kez araç kullanma deneyimini yaşamış, trafik levha ve işaretlerini biliyor olsun.
ikincisi; otomobil hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan, ehliyetsiz, deneyimsiz biri olsun.

''sizce hangisinin yolun sonuna kadar kaza yapmadan gidebilme olasılığı daha fazla ? ''

''ki hayat oldukça dolambaçlı, keskin virajları olan bir yoldur''

toparlarsak;

''bilgi her zaman cehaletin karşısında dimdik durmalıdır, duracaktır. bilgili olduğumuz kadar özgürüz, özgür olduğumuz kadar insanız''

edit: evet ciddiye aldım biraz ben.