bugün

12 mart muhtırası

amerika'nın yerli işbirlikçi uşaklarının yaptığı faşist askeri darbeler dizisinin ilkidir.

soğuk savaş koşullarında, sosyal uyanıştan korkunun eseridir. o gün tek söz sahibi olan ordunun bugünkü pıstırılmış orduyla ilgisini kurmak zordur, ama darbe amerikancı generaller eliyle ve atatürk adı kullanılarak yapılmış ve yine aynı ordunun 1961 yılında getirdiği, demokratik hakları genişletmiş olan anayasa yine aynı ordunun has amerikancı kanadı tarafından "bol" bulunarak ortadan kaldırılmıştır.

12 mart sırasında özgürlükler askıya alınmış, ordudaki bağımsızlık yanlısı subay ve astsubaylar, üniversitelerde aydınlar tasfiye edilmiş, solcu avına çıkılmış, devrimciler idam edilmiş, katledilmiş, işkencehaneler insan öğütmüştür.

bugün özgürlükleri daraltarak tek adam diktası kurmak ve kürtlere özerklik vermek için yeni bir anayasa tezgahlayan ise, soğuk savaş sona erdikten sonra artık abd için defterden silinmiş ordu değil, dinci işbirlikçilerdir. bunlar 12 mart ve 12 eylül'den farklı olarak, kaba işkence yerine, hukuksuz tutuklamalarla her türlü toplumsal muhalefeti sindirmeye ve sivil görünümlü bir yeni devleti, yani özgürlüklerin son derece daraltıldığı bir tür yarı demokrasiyi, aslında sivil diktayı kurumsallaştırmaya, yani kalıcılaştırmaya, hep iktidarda kalmaya çalışmaktadırlar.

abd her devirde kendisiyle işbirliği yapacak gerici bir zümre bulmakta hiç zorlanmamıştır. abd türkiye'de çağdaş bir demokrasinin gelişmesinin önündeki en büyük dış engeldir.