bugün
- bamya seven insan12
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası10
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- memati192315
- arap milliyetçiliği15
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- gideon reid morgan jj31
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- anın görüntüsü13
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla17
- jose mourinho35
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak14
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
biliyorum.
yanımda olsan ne kadar da kızardın bana.. plan - uygulama arasında bir yerlerde olan, "aklımın köşesinde" durmaktan çıkıp, artık "gözümün önünde" olan şu eylem için..
asla hak vermediğimi düşünme.
kendimi koyuyorum senin yerine, ve aklımı kaybedecek gibi hissediyorum o an.. panik, kızgınlık, birşeyler yapmak isteyip yapamamanın getirdiği hapsedilmişlik duygusu.. hepsi bir arada, biliyorum. sana, beni seven ya da sevdiğini iddia eden kimseye bunları yaşatmaya hakkım olmadığını da biliyorum.
2 yönden de ironik aslında.. bu duygulardan kısa sayılabilecek bir süredir vazgeçmiş olmama rağmen bunu farzediyorum, ve nasıl hissettirdiğini hatırlıyorum. ne kadar kuvvetli ve delicesine kontrol dışı olabileceği dank ediyor kafama. öte yandan bunu yaparak, hatta daha yapmadan sadece kendi hayatıma son vermeye karar vererek, hayattan "vazgeçmemi" sağlayan "hayatta çevresine yalnızca uğursuzluk ve üzgünlük getiren kişi" sıfatını bir kere daha hakediyorum.
en başta dedim ya, biliyorum. bilmesem, emin olmasam, kafamda en ufak bir soru işareti olsa bu yazıyı okuyor olmazdın.. güzel yanı da bu aslında.. gerçekten biliyorum. dingin ve huzurlu hissediyorum. biliyorum.....
"kendimden nefret etmemin nedenlerinden biri de bu" derdim önceden olsaydı.. ama artık kendime karşı hissettiğim şey "nefret" kadar ateşli, daha doğrusu onun kadar yoğun "duygu" barındıran birşey değil.
sanırım sadece "hayal kırıklığı.
kendini duvardan duvara atıp gözyaşları dökecek kadar enerji bile barındırmıyor. pes etmek. tanım bu. oturmak. sessiz kalmak. tamam demek. yaptığın herşeyin birilerine, birşeylere zarar verdiğini farketmek, ve eğmek başını yere.. bir ironi de burda. görebiliyorsun değil mi? hep gördün. aslında sen de benim kadar sarkastiksin. gördün, anladın.
"şimdi de bunu yap, son bir kez" demek çok büyük bir bencillik mi olur sence? sana ve tüm tanıdıklarıma son bir kazık atmak için izin almam?
hissettiklerimi palete sürsem "kırmızı" olmadığını görürdün artık. gri. ya da soluk kahverengi..
belki hatırlarsın, "ölü" kelimesini saçma sapan cümlelerimle tanımlamıştım eskiden.
"arkasından yapılan yaygaraya nispet yaparcasına nihai katatonisine bürünmüş olan ruhsuz beden. korkunç değildir. hüzünlüdür ölü. özenilesidir.. serbest kaldığı için. arkasından üzülmemizin tek nedeni ölmesi değil, artık bizimle olmamasıdır... "ceset" tanımını yakıştıramamızdandır daha. isminin ölü olmasıdır....
kolunu kaldırıp göğsünün üstüne koysak sonsuza kadar orda kalır iradeden bağımsızca.. artık insan değildir ki.. insan olan nereye gitmiştir bilinmez. ama ölü insandan kalandır. insanın dünyaya bıraktığı imzadır.
yoksa ölümün adı ölüm olmazdı.
göç derdik" demiştim.
ama biliyor musun bitanem, zamanı geliyor, ve kendine yakıştıramıyorsun.
sanma ki aklımda en ufak bir şüphe kaldı kendi hakkımda... sadece kaldıramıyorsun arkanda bırakıp gideceklerini. yukarıda da yazdım ya, herkese son bir kazık atacaksın. kalan gurur kırıntılarına yediremiyorsun..
çünkü insanların kalbinde bir parça seni asla affetmeyecek yaptığın şey için.. sonsuza kadar öfkeli kalacaklar sana. içten içe yanacaklar.
yanaklarından gözyaşların damlarken "demek bu kadar kolaydı" diyeceksin. sonsuz sitemler edeceksin. rüyalarında bağıracaksın bana. biliyorum.
bu nedenle şunu bilmeni istiyorum ki, verdiğim karar "kolay" kelimesinin yanından bile geçmiyor.. "bu bana teselli olur mu sanıyorsun!" diyerek beni yumruklamak istiyorsun.. teselli olması amacı gütmedim bunu söylerken. sadece anlamanı istedim, bunun asla olmayacağını bilsem de..
sattığım, arkadan vurduğum, sevdiğim, ter içinde seviştiğim, orospu çocukluğunun alasını yaptığım, ama bir şekilde hayatında yer tuttuğum tüm insanlardan özür dilemek, oturup 2 kadeh birşeyler içmek, öyle gitmek isterdim, ama bu sadece işleri daha da karmaşıklaştırmaktan başka bir işe yaramazdı..
bu nedenle özür dilemiyorum. hiç olmazsa son bir yüzsüzlük yapmadan başım dik ayrılayım..
kimsenin anlamayacağını da biliyorum. çünkü perdenin "o" tarafında duranlar için anlamsız olduğunun ilk farkında olan insan benim. bu satırları okuyan kişi ben olsaydım ben de asla anlamazdım.
sadece anlatmaya çalıştım. bunu borçluyum.
ben kötü bir insan değilim. Ne olur, sadece hep buna inan.
hoşçakal.
yanımda olsan ne kadar da kızardın bana.. plan - uygulama arasında bir yerlerde olan, "aklımın köşesinde" durmaktan çıkıp, artık "gözümün önünde" olan şu eylem için..
asla hak vermediğimi düşünme.
kendimi koyuyorum senin yerine, ve aklımı kaybedecek gibi hissediyorum o an.. panik, kızgınlık, birşeyler yapmak isteyip yapamamanın getirdiği hapsedilmişlik duygusu.. hepsi bir arada, biliyorum. sana, beni seven ya da sevdiğini iddia eden kimseye bunları yaşatmaya hakkım olmadığını da biliyorum.
2 yönden de ironik aslında.. bu duygulardan kısa sayılabilecek bir süredir vazgeçmiş olmama rağmen bunu farzediyorum, ve nasıl hissettirdiğini hatırlıyorum. ne kadar kuvvetli ve delicesine kontrol dışı olabileceği dank ediyor kafama. öte yandan bunu yaparak, hatta daha yapmadan sadece kendi hayatıma son vermeye karar vererek, hayattan "vazgeçmemi" sağlayan "hayatta çevresine yalnızca uğursuzluk ve üzgünlük getiren kişi" sıfatını bir kere daha hakediyorum.
en başta dedim ya, biliyorum. bilmesem, emin olmasam, kafamda en ufak bir soru işareti olsa bu yazıyı okuyor olmazdın.. güzel yanı da bu aslında.. gerçekten biliyorum. dingin ve huzurlu hissediyorum. biliyorum.....
"kendimden nefret etmemin nedenlerinden biri de bu" derdim önceden olsaydı.. ama artık kendime karşı hissettiğim şey "nefret" kadar ateşli, daha doğrusu onun kadar yoğun "duygu" barındıran birşey değil.
sanırım sadece "hayal kırıklığı.
kendini duvardan duvara atıp gözyaşları dökecek kadar enerji bile barındırmıyor. pes etmek. tanım bu. oturmak. sessiz kalmak. tamam demek. yaptığın herşeyin birilerine, birşeylere zarar verdiğini farketmek, ve eğmek başını yere.. bir ironi de burda. görebiliyorsun değil mi? hep gördün. aslında sen de benim kadar sarkastiksin. gördün, anladın.
"şimdi de bunu yap, son bir kez" demek çok büyük bir bencillik mi olur sence? sana ve tüm tanıdıklarıma son bir kazık atmak için izin almam?
hissettiklerimi palete sürsem "kırmızı" olmadığını görürdün artık. gri. ya da soluk kahverengi..
belki hatırlarsın, "ölü" kelimesini saçma sapan cümlelerimle tanımlamıştım eskiden.
"arkasından yapılan yaygaraya nispet yaparcasına nihai katatonisine bürünmüş olan ruhsuz beden. korkunç değildir. hüzünlüdür ölü. özenilesidir.. serbest kaldığı için. arkasından üzülmemizin tek nedeni ölmesi değil, artık bizimle olmamasıdır... "ceset" tanımını yakıştıramamızdandır daha. isminin ölü olmasıdır....
kolunu kaldırıp göğsünün üstüne koysak sonsuza kadar orda kalır iradeden bağımsızca.. artık insan değildir ki.. insan olan nereye gitmiştir bilinmez. ama ölü insandan kalandır. insanın dünyaya bıraktığı imzadır.
yoksa ölümün adı ölüm olmazdı.
göç derdik" demiştim.
ama biliyor musun bitanem, zamanı geliyor, ve kendine yakıştıramıyorsun.
sanma ki aklımda en ufak bir şüphe kaldı kendi hakkımda... sadece kaldıramıyorsun arkanda bırakıp gideceklerini. yukarıda da yazdım ya, herkese son bir kazık atacaksın. kalan gurur kırıntılarına yediremiyorsun..
çünkü insanların kalbinde bir parça seni asla affetmeyecek yaptığın şey için.. sonsuza kadar öfkeli kalacaklar sana. içten içe yanacaklar.
yanaklarından gözyaşların damlarken "demek bu kadar kolaydı" diyeceksin. sonsuz sitemler edeceksin. rüyalarında bağıracaksın bana. biliyorum.
bu nedenle şunu bilmeni istiyorum ki, verdiğim karar "kolay" kelimesinin yanından bile geçmiyor.. "bu bana teselli olur mu sanıyorsun!" diyerek beni yumruklamak istiyorsun.. teselli olması amacı gütmedim bunu söylerken. sadece anlamanı istedim, bunun asla olmayacağını bilsem de..
sattığım, arkadan vurduğum, sevdiğim, ter içinde seviştiğim, orospu çocukluğunun alasını yaptığım, ama bir şekilde hayatında yer tuttuğum tüm insanlardan özür dilemek, oturup 2 kadeh birşeyler içmek, öyle gitmek isterdim, ama bu sadece işleri daha da karmaşıklaştırmaktan başka bir işe yaramazdı..
bu nedenle özür dilemiyorum. hiç olmazsa son bir yüzsüzlük yapmadan başım dik ayrılayım..
kimsenin anlamayacağını da biliyorum. çünkü perdenin "o" tarafında duranlar için anlamsız olduğunun ilk farkında olan insan benim. bu satırları okuyan kişi ben olsaydım ben de asla anlamazdım.
sadece anlatmaya çalıştım. bunu borçluyum.
ben kötü bir insan değilim. Ne olur, sadece hep buna inan.
hoşçakal.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar