bugün

yeraltı

engin günaydın'ın -sayın generalim- (bkz: albayım) diyerek konuşma yaptığı bölüm bana tehlikeli oyunları hatırlattı. film ise hiç çekilmemeliydi. dostoyevski'yi anlayıp, anlatabileceğini düşündürten şey neydi acaba zeki dayıma? anlayabiliriz belki yeraltı'nı ama o kafa sahnelerle değil sayfalarla anlatılabilir anca.