bugün

death proof

quentin tarantino'nun ilginç bir filmi gerçekten. bence adamın kimseyi sallamadığı belli. klasikleşmiş başarılı filmlerinden sonra çoğu insanda oluşan 'ya bu sefer başaramazsam' hissinin olmadığı gerçek bir artist belkide o. bu film de bunun kanıtı gibi. adam ne istiyorsa onu çekebiliyor.
amaçsız diyaloglarlar filmin yüzde seksenini oluşturuyor ama bu diyaloglar hayatın tam da içinden geldiği için gündelik yaşamı ve hepimizin * yaptığı gereksiz diyalogları hatırlatıyor. bunların o kadar saçma ve konusuz olduğunu bildiğiniz halde gıkınız cıkmıyor, çünkü size sizi hatılatan, günlük yaşamınızın ta kendisi olan bu sahneler insanı anlamsızca çekiyor ve sıkılmadan izletiyor.
filmin ilk yarısıyla ikinci yarısı birbiriyle pek bağlantılı değil. tek fark ikinci yarıda kurt russell'in artık bir psikopat olduğunu biliyorsunuz. bir de ikinci perdenin sonunda adama oh iyi oldu diyorsunuz.* bu da insandaki şiddetten zevk alma hissinin ne derece kuvvetli olduğu gösteriyo.
ikinci yarıda macera, gerilim sahneleri daha uzun. arabayla kovalamaca sahneleri falan sürükleyici. ilk yarıda ise bu sahneler pek uzatılmamış, çarpışma sahnesi süper, ama kızlar pat diye ölüyo, nası yaa, ama dahaa.. diye kalıyorsunuz.
ilginç bir film oluşunu en dikkatsiz izleyicinin bile gözüne sokulan devamlılık hataları ve göndermeler de pekiştiriyor ayrıca. * * * *