bugün

her mehmetcige bir mektup bir bayrak

Sabah gelen gazeteleri okuduktan, resimleri gördükten sonra bir kere daha, bir kere daha kahroldum.

Çıkış yolları ararken, çareler üretmeye çalışırken içimden;

Ahde vefa borcum var, bir şeyler yapmalıydım ama yapamadım. Yapmalıyız Yapmamız lâzım Onlar bu kadar mı uzaktı bize?

diye feryad ederken ne yağan yağmur ne de toprağın o mis gibi kokusu beni teselli etmedi. Pencereden ayrılıp masama döndüğümde gelen yüzlerce iletinin içinden bir tanesi sanki beni oku diye sesleniyordu. Sevgili kaptandan bir e-posta gelmişti.

MEHMETÇiĞE DESTEK OLALIM. BiR MEKTUP, BiR BAYRAK

Başlıklı mektubu defalarca okudum.

Neden olmasın? dedim kendi kendime ve aklıma Şukufe Abla geldi.
Şukufe Abla ben ortaokula başladığım yıl lise sonda idi.

Şimdi rahmetli olan babası Cumhuriyet tarihimize yaptığı icraatlarla adını yazdırmış halen de anılan bir beyefendiydi. O zaman Kıbrıs'ta TMT vardı. Daha 74 harekâtı yapılmamıştı.

Şukufe Abla mücahitlerden biri ile mektuplaşırdı. Daha doğrusu lise bölümünden çok ablalarımız mücahitlerle yazışırdı. Hatta bitişiğimizde ki üniversite binasında ki ablaların ve de abilerimizin de yazıştığını bilirdik. Ama Allah sizi inandırsın Şukufe Ablaya gelen mektupların uzunluğu bazen bir metre olurdu.

Bahçede oturup o mektupları okurken biz ufaklıklar uzaktan izler ve kıkır kıkır gülerdik.

O ise bize sabırla bu mektupların bizim anladığımız gibi olmadığını, böyle zamanlarda moralin ne olduğunu, bu mücahitlere moral vermek gerektiğini, böyle uzun mektup yazan mücahidi ise bu yazdıklarının, yazdıklarına gelecek cevabı beklemenin ayakta tuttuğunu anlatmaya çalışırdı. Hatta bazı mektupları babası ile beraber yazdıklarını, o derslerini yaparken babasının onun adına dahi mektup yazdığını hep anlattı.

O zamanlar biz Şukufe Ablayı hiç ama hiç anlamamıştık. Çocukluk işte... Ama bugün çok iyi anlıyorum ve önünde saygı ile eğiliyorum.

Şimdi sizlere soruyorum.

Neden olmasın?

Dostlara hani diyoruz ya, başın sıkışırsa beni ara, sana bir telefon kadar uzağım.işte onlar da bir mektup kadar bize uzaklar. Ve onlar, o dostlardan çok daha dostlar bize. Ben o dostları çok iyi bilirim de

Bizler yok ingilizce yok Fransızca öğreneceğiz diye bilmem hangi fan kulüplerden mektup arkadaşları bulmuş bir neslin çocuklarıyız.

Öğrendiler de başları göğe erdi sanki. Mektup arkadaşlığı ile dilini öğrendikleri memleketlerin insanları şimdi bize top tüfek dâhil her türlü hainlik ile geri dönerken bizim evlatlarımız ölüyor.

Biz de onları yalnız mı bırakacağız. Şimdi sıra bizde. Bizler kendi çocuklarımızla, kardeşlerimizle yazışacağız. Hem de öz be öz Türkçe. Kaptanın gelen iletisinde dediği gibi, sırtların da 30 35 kilo teçhizat ile mayın döşenmiş dağ patika yollarında elleri tetikte gezen çocuklarımız bizim sıcak evlerimiz de rahat yaşamamız için oradalarsa eğer;

Şehit cenazelerine katılmayan hükümet erkânına inat;

Liste de yer bulamayıp derdine ağlayan milletvekili adaylarına inat;

Gazetelerinde subaylarımıza hakaret eden yazılar yazanlara ve onları okuyup ta zil takıp oynayan şerefsizlere inat;

AB-D'nin şımartıp, palazlandırdığı kürt milliyetçiliğine inat;

Şehitlerimize kelle terörist başına sayın diyen başvekile milyonlarca kez inat;

Demokrasi söylemlerinin arkasına saklanarak bölücülük yapanlara inat;

Şehit klipine iç karartıcı deyip reddeden TV kanallarına inat;

Burada yazmadığım ama hepimizin bildiği binlerce yok sayılmışlığa inat; yazacağız

Hadi alalım elimize kâğıdı kalemi ve başlayalım yazmaya. Evimizden geçirdiğimiz asker oğlumuza, kardeşimize yazar gibi yazalım. içine de bir bayrak koyalım. Diyelim ki;

MEHMEDiM, BAYRAĞIM SANA EMANET

Zarfın üzerine adres olarak sadece MEHMETÇiK yazacağız. Altına da adresini ilâve edeceğiz.

Gittiği adreste mektuplarımız sıra ile komutanları tarafından askerlere dağıtılsın.

Eminim ki dağıtılacaktır da

Ben bazı adresleri aşağıda vereceğim. Adres isteyen olursa benim e-posta adresime yazsın. Değişik adresleri bilenler, herkesin katılmasını isteyenler yorum bölümüne kıta, bölük adreslerini yazsın ve bu çağrıyı birbirlerine dağıtsın.

Sizlere Ulusal Köy Kütüphaneleri Projesi için çağrı yaptığım da, bana güvendiniz ve katıldınız. Çok kısa zaman da çok büyük iş çıkardık ortaya Türk Milleti olarak başarımız ortada. Hızla da yol alıyoruz.

Bu sefer Ahde Vefa Çağrısı yapıyorum.

Adresler aşağıda

Türk Milletini yanın da görmek isteyen Mehmetçiğe bundan güzel manevi destek olmaz.

Her Mehmetçiğe Bir Mektup

Her Mehmetçiğe Bir Bayrak

Evvelallahın izni ile bunu da başaracağız

Gün; Yüce Türk Milletinin birlik ve beraberliğini kanıtlama günüdür

Komando Tugay Komutanlığı Zincidere/ Kayseri

Komando Tugay Komutanlığı Bolu

Komando Tugay Komutanlığı Siirt

Komando Tugay Komutanlığı Tunceli

Dağ ve Komando Tug. K.lığı Hakkari

23 .J.Sınır Tümen K.lığı Şırnak

J.Komd. Tb. K.lığı Hozat/Tunceli

J.Özel Hrk. Grp. K.lığı K.lığı Tunceli

51.Mot. P.Tug.K.lığı Hozat/Tunceli

iç Güvenlik A.K.lığı Kiği/Bingöl

iç Güv. Tug. K.lığı Şırnak

P.Tug. K.lığı Erciş/Van

Dağ. Komd. Tug. iç. Güv. Tb. K.lığı Yüksekova/Hakkari

Mot. P.Tug. Bingöl

iç Güv. Tug. K.lığı Adaklı/Bingöl

Mot. P.Tug. Lice

Mot. P.Tug. Silopi

Mot. P.Tug. Sarıkamış

Not:Asuman Özdemir'in Açıkistihbarat.com'dan alınmış Ahde Vefa Çağrım Var adlı yazısıdır.