bugün

ailesinin yanında üniversite okuyan öğrenci

hatalı başlıktır efendim. ailesi yanında olduğu için hiç de yaşayamazlar üniversiteyi. aksine bir rahatlık gelmektedir ki, sormayın. öyle rahatsınızdır ki, rahatsız olmak istersiniz. dur şikayet edeyim annemi babamı size.

saat 01.48. ulan korkuyorum be ! yarın cumartesi, ama peder bey sabah kahvaltıda görmek istiyor illa ki, "erken yat" diyor. allah'tan evde süt kalmamış, yoksa "sütünü iç de yat" falan diyecek, o kadar yani. gerçi sütü severim, o ayrı; ama racona ters şimdi. üniversitede okuyorsun ama istediğin saatte yatamıyorsun, istediğin gibi arkadaşlarınla takılamıyorsun. üstüne üstlük habire "ders çalış" baskısı tabii. şimdi kapıdan içeri girerek bana o eski türk filmlerindeki kısık gözlü kötü adamlar gibi bakacak. bu, "takata takata başım şişti, git yat ulan" demek oluyor.

- oğlum, tamam, yanımızdasın da.. hayat bu değil. bak, arkadaşların kendi başlarına kalıyorlar. biraz sorumluluk sahibi ol.
+ e anne, üniversiteye gidince bursa'da olsam bile ayrı eve çıkacaktım hani ?
- ne yani sen şimdi bizden rahatsız mı oldun ? bey gördün mü, oğlumuz bizi beğenmiyor artık.. büyük adam olmuş.
+ of anne yaa..
- anneye of bile denmez.

bazen geç gelirim eve. hem arkadaşlarla takıldığımdan, hem de, erken bitse bile geyik muhabbeti, inadına internet kafeye falan giderim, geç girerim eve. alıştırdım allah'tan. kaç sene oldu hala derslerin ne zaman bittiğini bilmiyorlar. altıparmak'tayım üstelik, otobüs de ayrı bir bahane oluyor tabii. evden kaçmak istiyorum yahu !

zorluk falan çekmiyorum, orası elbette işime geliyor. ama ben de pek tembel birisi değilim ki. hani eve çıksam arkadaşlarla, evin ütücüsü, arkalarından ortalığı toplayanı falan olurum herhalde, alkol de kullanmıyorum, benden alasını bulamazlar. dedim ya, hala ailemle yaşıyorum. ana kuzusu sanıyor millet, ama anlatamıyorsun ki.

hele kız arkadaşınız varsa, iki kat daha fazla zorluk çekersiniz. ailesine bağlı insanla ana kuzusunu ayırt edemiyorsa, yandınız. çok kavga ederim ben babamla, büyüdük ya, o hesap. ama kimseye tavsiye etmiyorum tabii. o üzülünce siz de üzülüyorsunuz ister istemez.

ama bak şimdi feci tırsıyorum, ben bu uzun iletiyi bitiremeden kapıyı açıp fişi çekebilir her an. o yüzden her paragraf sonrası yeni metin belgesine kaydediyorum. hadi ben göndereyim artık bu iletiyi de yatmaya gideyim. daha sabaha kahvaltıya kalkacağım, sonra da ders çalışacağım. babam yerse.

not : tam gönderiyordum kapı açıldı iyi mi ! oh, annemmiş. "kapıyı kilitlemeyi unutma" diyor.