dünya sıralamasında ilk on a giren türk tenisçi

17 seneden beri tenis oynayan biri olarak söyleyebilirim ki öncelikle birçok profesyonel tenisçi tenise çok erken yaşlarda (5-6 gibi yaşlarda) başlar. ülkemizde ise bu spora başlama yaşı biraz geçtir. ayrıca yurtdışındaki insanların ekonomik gücü çocuklarını tenis gibi bir spora yönelmelerine izin verirken bizde çocuklar küçük yaştan itibaren sınav maratonuna hazırlanır ve hep şu cümle söylenir "tenis oyna ama hobi olarak oyna, diplomanı hele bir alda, sonra ne yaparsan yap". malesef bu bizim ülkemizde çocukların ve gençlerin beynine işlenmiş bir koddur. ayrıca türkiye'de tenis sporu çok gelişmiş değildir, tamam iyi oyuncular var ama büyük başarılarımız ne yazık ki yok. tenis bireysel (çiftler hariç) bir spordur, takım sporu değildir, bireysel sporlarda kişinin psikolojik gelişimi spora çok etkin bir şekilde yansır.
ayrıca tenis denilen spor öyle televizyonda izlediğiniz gibi kolay oynanmıyor, o televizyonda gördüğünüz adamlar günde en az 5-6 saat antreman yapıyorlar tabi bu sadece tenis antremanı, 1-2 saat kondisyon ve ağırlık çalışıyorlar. yani normal mesaisi olan biri gibi bu işi yapıyorlar (günde 8 saat). ülkemizde bazı özel okullarda günde 4-5 saat antreman yapabilen çocuklar var ama özellikle ergenlikte çocuğun bir seçim yapması gerekiyor, tenisçi mi olacak yoksa başka bir meslek sahibi mi olacak. türkiye'de tenis oyuncusu olup muazzam para kazanan insan sayısı çok az. turnuvalara katılma, sponsor bulma gibi sorunlar var. çiftlerde çok iyi bir oyuncumuz olan ipek şenoğlu yeri geldiğinde kredi çekip turnuvalara katılmaktadır. erkeklerde ise marsel ilhan (aslında özbektir ve 2006'da türk vatandaşı olmuştur) vardır o da sıralamada 100 civarlarındadır (şu an 111. sırada). şimdi marsel ve ipek türkiye'de başarılı evet ancak dünya sıralamasında yukarılarıdaki tenisçiler onlardan kat kat başarılı ki bizim tenisçilerimiz turnuvalarda yamuluyor.