bugün

sadece askerde karşılaşılan olaylar

-ilk teslim olduğunuz gün makineyle saçınıza biçerdöver gibi dalan kışla berberinin ikinci gidişinizde ''devletin istihkakı bu kadar'' deyip (ücret almıyor çünkü)saçınızın sadece alt kısmını alması, itiraz edene ''beğenmiyorsan dışarıda kestir'' demesi. (daha sonradan bu pezevengin traşla uğraşmamak için böyle bir yalan uydurduğunu tespit ettik.)

-yemeğe katılmamanın yasak olması, aç olmasanız bile yemek alıp olduğu gibi çöpe dökmek zorunda olmanız.

-kirli kamuflajlar için ütüleme emri gelmesi, ütünün ertesi günü kamuflajların toplanıp yıkatılması.

-gözü 7 numara miyop vatandaşın gözetleme subayı olarak yetiştirilmek üzere asteğmen aday öğrenci yapılması ve bir hafta sonra çürük raporu alarak terhis edilmesi.

-Yine çürüğe ayrılan başka bir asteğmen adayından asteğmenlik sınavına giderken devlet tarafından verilen yol parasının kuruşu kuruşuna geri alınması.

-Asteğmen adayı öğrencilerin içeriye mp3 çalar sokması bile yasakken uzman çavuş eğitim bölüğündeki uzman adaylarının komutanların odalarının pencereleri dibinde telefonun hoparlörünü açıp bangır bangır müzik dinlemesi.

-hepi topu iki buçuk ay eğitim görecek insanların subay olabileceğinin düşünülmesi.

-Ve bütün bunları ''mantıksızlık'' diye niteleyen kişilerin normalde çok kaliteli ve bölükçe çok sevilen bir komutanımız tarafından ne hikmetse ''orospu çocuğu'' diye tanımlanması.

bunlara ilaveten:

-elde yeterli asker olmadığı için koca bir taburun bütün temizlik, kantin ve bulaşık işlerinin 10-15 uzun dönem asker kardeşimizin sırtında olması.

-Üniversite bitirmiş bir asteğmen adayının tuvaletin nasıl kullanılacağını bilemeyebileceğini görmek.

-Bankamatiğe uygun adım ile gitmek.

-Yemekhanede asteğmen adaylarının porselen tabaklarda, mutfak sorumlusu askerlerin tabldotta yemek yemesi.

-çarşı iznine çıkacak askerlerin nöbetçi subay tarafından sıraya dizilip uygun adımla nizamiyeye kadar götürülmesi ve ardından nizamiyeden koşarak çıkması için emir verilmesi, bütün bölüğün şener şen gibi topukları kıçına vura vura koşması.

daha neler neler, hatırladıkça yazarım...