bugün

okan bayülgen

takdir ettiğim.

medya kralı'nda telefona bağlanan 55 yaşlarında bir kadın vardı, bugün. 'okan seni çok seviyorum, 15 kutu ilaç kullanırken, sen haftanın 5 günü program yapıyorsun diye ilaç sayısı 5'e düştü' diyor. (bkz: ilaç problemi) 'okan söz ver gelecek sezonda 5 gün yapacaksın, çok seviyorum da çok seviyorum, biri evlenme teklifi etti, kabul etmedim, seni sevmiyormuş, senin gibi zeki adam nasıl sevilmezmiş!'...

anlaşılanlar; yalnız yaşıyor, psikoloğa gitmesi an meselesi, gidememesi memleket meselesi, takıntılı bir insan. tedaviye ihtiyacı var...

şimdi bu kadın başka bir ünlüyü bu denli sevse, telefon açıp aynı şeyleri söylese, o ünlü kişisi bunun üzerinden prim yapmaya çalışır, lafını uzattırır, hatta 'seninle tanışacağım!' der, hastalığına hastalık, takıntılarına takıntı ekler, onun egosu şişer, kadın gittikçe yalnızlaşır.. önemseyen kim ki?

okan bayülgen telefonu yüzüne kapattırdı. yapılabilecek en iyi hareket. belki biraz nefret eder de, şu hastalığı biraz hafifler, onun normal bir insan olduğunu anlar, her gece bu saatlerde uyumaz, sosyal hayata karışır... tebrik ederim okan bayülgen.