bugün
- yazarların cinsel tercihi13
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü18
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz22
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması8
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- güçlü kadınların ortak özellikleri20
- herkesle iyi geçinmek11
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- bi derdim var10
- anın görüntüsü11
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur10
birinci dünya savaşı'nın başlamasının gerçek nedeni, bir sırp delikanlısının sarajevo'da avusturya veliahtını kurşunlaması değildir. ama o kurşunun savaş için bahane edilmesi, olayı, bir kovboy filmine benzetmiştir. kovboyun biri barda birine yumruk atar, bunu gören başka biri onu yumruklar... derken bütün meyhane birbirine girer, her şey tuzla buz olur. derinine gitmeden bakılırsa, birinci dünya savaşı'nın görünümü bu değil midir? derinine dedim ya, onun da üzerinde duralım; birtakım derin ekonomik nedenleri var diye, o korkunç savaşı olağan görmek zorunda mıyız? kapitalin büyümesi, yeni pazarlar gereksemesi bir ekonomik yasadır diye, doğa afetlerinin kaçınılmazlığını toplum bunalımlarına da tanımak, insanı ilkelleştirir. değiştirirsiniz o toplumun yapısını, dünyayı kovboy meyhanesi olmaktan kurtarırsınız.
savaşı toplumsal yasaların ürünü sayıp, olağan görmekteki o sözüm ona bilim saygısını bir yana bıraksak da, bütün savaşların, savaş alanı dışında yol açtıkları zulme ne demeli? jean paul sartre, "zulüm makinesi bir kez kurulmasın, zalimler nasıl olsa çıkar" demişti cezayir olayları sırasında. "büyük yunanistan" diye adlandırdıkları ideal uğruna, yunanlıların anadolu'da suçsuz halka zulüm etmeleri de bilim saygısı ile karşılanamaz ya! ben, kendimi bu türlü bilimsel açıklamalara kaptırmayıp, olayları basit bir gözle görmeyi tercih ediyorum.
savaşın yaşam için vazgeçilmez sayılması, insanı hayvan yerine koymaktan başka anlama gelmez; "hayvan" sözcüğünü aşağılatıcı anlamda kullanmıyorum, savaş hayvanlar için tek yaşama yoludur. oysa, uygarlıklar kuran insanda, onsuz olunamayacağı düşüncesi umut kırıcıdır, karamsarlık vericidir.
savaşın bir gün yeryüzünden kalkacağı umudunu silerseniz, yarın için, yarınki kuşaklar, insanlık için bir şeyler bırakmak hevesi de söner. gerçekten, savaşın sürekli sayıldığı, sürekli kılındığı çağlarda sanat ve bilim duraklamıştır. sözgelişi, ikinci dünya savaşı'nın birtakım bilimsel buluşlara yol açtığını ileri sürenler tümden yanılmaktadırlar, bütün çağdaş bilim adamlarının söyledikleri bunun tam tersidir.
savaş bir kez yerleşti mi, ona alışanlar, onu sevenler, onsuz olunamayacağını düşünenler çıkar, artık yaşamak küçümsenir, giderek ayıplanır, bireyin canı hiçe sayılır. korkulu yaşam unutturur aşkı, türküyü.
(bkz: savaşa hayır)
savaşı toplumsal yasaların ürünü sayıp, olağan görmekteki o sözüm ona bilim saygısını bir yana bıraksak da, bütün savaşların, savaş alanı dışında yol açtıkları zulme ne demeli? jean paul sartre, "zulüm makinesi bir kez kurulmasın, zalimler nasıl olsa çıkar" demişti cezayir olayları sırasında. "büyük yunanistan" diye adlandırdıkları ideal uğruna, yunanlıların anadolu'da suçsuz halka zulüm etmeleri de bilim saygısı ile karşılanamaz ya! ben, kendimi bu türlü bilimsel açıklamalara kaptırmayıp, olayları basit bir gözle görmeyi tercih ediyorum.
savaşın yaşam için vazgeçilmez sayılması, insanı hayvan yerine koymaktan başka anlama gelmez; "hayvan" sözcüğünü aşağılatıcı anlamda kullanmıyorum, savaş hayvanlar için tek yaşama yoludur. oysa, uygarlıklar kuran insanda, onsuz olunamayacağı düşüncesi umut kırıcıdır, karamsarlık vericidir.
savaşın bir gün yeryüzünden kalkacağı umudunu silerseniz, yarın için, yarınki kuşaklar, insanlık için bir şeyler bırakmak hevesi de söner. gerçekten, savaşın sürekli sayıldığı, sürekli kılındığı çağlarda sanat ve bilim duraklamıştır. sözgelişi, ikinci dünya savaşı'nın birtakım bilimsel buluşlara yol açtığını ileri sürenler tümden yanılmaktadırlar, bütün çağdaş bilim adamlarının söyledikleri bunun tam tersidir.
savaş bir kez yerleşti mi, ona alışanlar, onu sevenler, onsuz olunamayacağını düşünenler çıkar, artık yaşamak küçümsenir, giderek ayıplanır, bireyin canı hiçe sayılır. korkulu yaşam unutturur aşkı, türküyü.
(bkz: savaşa hayır)
güncel Önemli Başlıklar