bugün

aşk acısı

tadı hiçbişeye benzemez,ne evlat acısına ne kardeş acısına.aslında kaybedilen şeyin bir kan bagı yoktur sizle, sadece apansız hayatınıza girmiştir ve girdigi gibide çıkmıştır...işte budur canınızı yakan. apansız gidisle hayatınız sola ceker, hayalleriniz yarım kalır ve yüzünüzdeki gülümseme bi daha aynı orjinalliğinde geri gelmemek üzere çalınıp gider.yürürken gökyüzü üzerinize yıkılmaya başlar, hiçbirşeyin tadı olmaz,en salak sinema filmlerinin duygusal sahneleri sizi aglamaklı eder, el ele gördügünüz ciftler aslında karşılasmak istediğiniz en son şeydir... her adımınız doludur,her otobüs duragında, beyoglunda, sahil boyu çaycılarda orda burda her yerde bir hatıra taşırsınız... sabah kalktığınızda sol gözünüzün önünde bir fotograf vardır hep ve onu epey uzun bir dönem taşıyacaksınızdır, belki 1 yıl belki 1000lerce yıl. geri gelme umudunu hep yaşatırsınız içinizde,çalan her telefona o, gelen mesaja acabamı? diyerek bakarsınız...ve geri dönüsü olmayan bir ayrılıkda üzerinize bırakılan enkaz o kadar büyüktürki, o kamburu yıllarca tasırsınız hemde hiç kurtulamadan, kurtulmanın imkanı olmadan...