bugün

tanrı nın boş beleş bir varlık olduğu gerçeği

(bkz: hanım koş bak müslümanları nasıl köşeye sıkıştırdım)

daha önce yüzlerce binlerce defa cevabı verilmiş soruları inatla tekrar tekrar sorulmasından ibaret, sanki yeni sıçılmış gibi yüzyıllarca yaşındaki tespitleri yeniden ve yenidenb ortaya sıçılmasından ibaret durumdur.

hayır anlaşılamayan nokta şu. arkadaşım sen ateist misin? evet. ben müslüman mıyım? evet. sana giren çıkan bir şey var mı benim inanıyor olmamdan? hayır. senin inanmıyor oluşunun bana bir zararı var mı? yok. senin inancını tebliğ etmekle bir mükellefiyetin var mı? yok. o zaman niye bu kadar çaba? benim inanışıma göre ölümden sonra sonsuz bir hayat var. ve inanmayan bir insan yanacak. anlatmak, onun sonsuz hayatını kurtarmaya çalışmak bu sebepten dolayı üzerime vazife. yoksa inanmasının bana bir faydası da yok. inanmamasının zararı da yok.

ama yok. adam şeytandan noterden tasdikli vekaletname almış, onun yerine işlerini takip ediyor. karşılığında ne alıyor? bu dünyada 3 tane vasat kıza giriş çıkış bileti, 2 arjantin bira, 5 cahille konuşurken karşılarındakinin gözlerindeki "vaaay bu adam bir şeyler biliyor" bakışının verdiği manevi haz. başka da kazancı yok.

hayır bari tespit diye yeni şeyler çıkarsalar gam yemeyeceğim. binlerce kez cevaplanmış şeyler. şakşakçılarının copy paste uzmanlıkları ise göz yaşartıyor doğrusu.

sıradaki sözümüz ise mevlana'dan geliyor.

kör cehalet çirkefleştirir insanları.
suskunluğum asaletimdendir.
her lafa verilecek bir cevbaım var.
ama bir lafa bakarım laf mı diye
bir de söyleyene bakarım adam mı diye.