bugün

çöl deniz

bir kadını yine bir kadından dinlemenin keyif verdiği, üstelik de en değerlimizi insan yönüyle tanıtarak din peygamber ve inanç algımızı yeniden şekillendiren kitap.
--"bir kadının konuşmasından değil, susmasından korkulur çünkü susan her kadının içinde dikkatle çalışan bir kum saati işler. elindeki kum saatini her alt üst edişinde o kadın, gelmiş geçmiş hayatını sabırla gözden geçirir. her bir kum tanesi, nice acılı dakikanın bilge bir öğretmeni gibi, o kadına yoldaşlık eder. susan kadın,içindeki kum saatiyle konuşur. orada, kendinden önceki nice kadının hayat öğretileri durur. susmak, kadın için eylemsizlik değil, tam tersine bir sivil itaatsizlik eylemidir. zira susan kadın, birazdan konuşmaya ve değiştirmeye başlayacaktır...

"yeter" dedi Hatice bir sabah, hiç kızmadan, hiç bağırmadan.

"ben gidiyorum"..

o kadar..

iki oğlu, kundak bebeği kızı ve sırdaşı dadı Meysere ile Atik'in evinden bir kırık iğne bile almadan çıkıp gittiler.

gitmesi, konuşmasıydı Hatice'nin."----