bugün

beyaz atlı yavukluya merhaba demek

Merhaba, hepinize merhaba.

Hiçte zor değil oysa şu kelimeyi söylemek. Aradaki mesafeyi bi anda ortadan kaldırabilecek güce sahip sihirli bi kelimeye sahibiz ancak söylemekten o kadar korkuyoruz ki yahut korkudan öte o kadar sıradanlaşmışız, o kadar monotonlaşmış ki hayatımız yeniliklere sadece hayal dünyamızda yer var.

Kendi adıma korkutuğumu söyleyebilirim. Korkuyorum evet çünkü bu kelimenin büyüsüne o kadar inanıyorum ki karşımdaki insanın bunu büyüsünü bozması ihtimali beni susmaya itiyor.

Hiç merhabanın karşılığı olarak olumsuz tepki alan oldu mu?
bende öyle düşünmüştüm. Tabiki hayır!

Bizim için yaratılmış ufak dünyalar ve bi kaç karakter var seçmemiz için.
Tüketici, futuristik fahişe, eğlenceli piç, zengin züppe...

Bu ufak dünyalarda yaşıyoruz ve zaten hükmetmediğimiz bir şekilde akan dünyacıklarda olacak değişiklikler spontane ve olabildiğine bayağı. Bu durumda bize yapacak pek bir şey düşmüyor yalnızca replikleri okuyoruz ezberden, şaşırırsak sufle yetişiyor hemen perde arkasından.

Bazılarımızsa kendi ufak dünyasını kendisi yatartıyor, kendi hükümdarı oluyor, sultanı, kralı, çarı...
Ancak bu ufak dünya yeniliklere pek açık değil çünkü dünyaya dahil olan her yenilik potansiyel sistem düşmanı, özelliklede yeni insanlar. Kalın sınırlarımızın içinde kalabildiğimiz kadar karamsar kalmalıyız, atılan her yeni tohumun bi gün büyüyüp kralın tahtına kadar uzanacağı gerçeğini bildiğimiz için kurak topraklarımızda düşüncelerimizi yönetmeliyiz yalnızca.

Hayalimizdeki kadınlar ve adamlarla sevişmeliyiz. Dokunulacak yeni tenler, yeni hisler yaşatıyor, okşayacağımız saçların altındaki kafanın içindeki o farklı düşünceler o kadar zehirliki. Kapatın kapıları televizyonun sesini açın hemen!

Ancak içten içe hepimiz istemiyor muyuz beyaz atlı yavuklumuzun gelmesini ve bi anda bizi bambaşka bi dünyaya götürmesini? Her şeyin daha güzel olduğu, seviştiğimiz saçlarına dokunduğumuz bi dünyaya.
itiraf edemeyenler için ben cevaplayayım. Evet!

Şimdi içinde bulunduğum dört duvarın içinden size bunları söylemem gerçekten saçma biliyorum ancak bana güvenin..

O beyaz atlı ile tanışmak, yeni bir dünyayı keşfetmeki televizyonunuzu parçalamak, mp3 dinlemeyi bırakıp konsere gitmek istiyorsanız;

Siktirin gidin ve insanlara merhaba diyin !