bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

ben geldim..bıraktım oraları..anılarımı, evimi, ağaçlarımı, kasvetli şehrimi, bahçemdeki domateslerimi, herşeyimi orda bıraktım ve geldim..zor oldu ama burdayım, burdayız..
biraz enkaz gibiyim ve seni de pek iyi gördüğümü söyleyemem jack...bi' şey var ama ne bilmiyorum gözlerinde..
mutsuz musun...
hayat çok mu sıradan, hep aynı şeyler...
sanki herşeyden sıkılmış gibisin, her an çekip gidecek bir havan var, o güzel gülüşün silinmiş yüzünden..ah jack umarım bunlar yanılsamadır sadece..sana yazamadım, özür dilerim..filmlerdeki gibi her başladığım mektubu buruşturup bir kağıt yığını yapmadım masanın üstünde (: o sadece filmlerde oluyormuş ben tek bir kağıtla savaştım durdum...dostane bir mektuba başlamak çok zormuş sana yazılan..riyakarlıkla eşdeğer, seni böylesine severken içim seninle dolup taşarken 'dost' kelimesi arkadaşlık kavramları masumiyetten çıkıp yalana dönüşürdü o zaman...işte böyle...seni çok özlemişim..
yazacak çok şey var, anlatmak istediğim çok şey ama şimdilik buralarda olduğumu ve seni tüm kalbimle hissettiğimi bil yeter...ah bir de nerelere kaybettiysen o enerjini git bul lütfen, gözlerindeki mutsuzluğa dayanamıyorum...