bugün
- anın görüntüsü10
- bergamot tadını en iyi veren çay8
- ramazan bayramı23
- ekrem imamoğlu'nun babasının ettiği beddua13
- küresel ıkınma19
- geldi yine deli9
- 29 mart 2025 beşiktaş galatasaray maçı31
- nervio'nun bayramlık cicileri9
- bir kızın prime dönemi16
- aykolik bugün nereyi gezdi sorunsalı8
- el opucek yastaki yazarlar12
- hızlı konuşan kız14
- rte sevdalisi9
- sözlük yazarlarının üye olduğu siyasi parti9
- cehape felakettir12
- first date9
- bayramınız kutlu olsun sayın yazarlar9
- sahurdayız uludağ sözlük15
- sahne teklifi almak8
- 29 mart 2025 imamoğlu'na özgürlük mitingi21
- osimhen ve penaltıdan gollll gese 3 2 kazandı12
- domdom usa9
- özgür özel'in ingiliz bbc'ye resmen ağlaması29
- teketekte solcu mu alır sağcı mı23
- true'nun karı çıkması8
- 560 milyar lira nerede8
- bir milyon kişi saraya yürüyelim15
- erkek depresyonu10
- ahmet beyin beyaz bareti10
- true'nun siki için yas tutuyoruz12
- çiçek uzatılan polisin boşanma aşamasına gelmesi25
- gençlerin neyi protesto ettiğini bilmemesi16
- chpli kardeşlerim sizle bir sorunum yok12
- sözlüğe yeni kadın yazar gelmemesi14
- kola cips yememek8
- kapitalistlerin din kuracak kadar zengin olması8
- ona bir şey hatırlat8
- first date kombini12
- insan olmaya ceyrek kala10
- çirkinlere tavsiyeler8
- geceye bir şarkı bırak8
- uludağ'ün en komik kadın yazarı10
- gardaş diyen kız13
- türk kara ordusunun kuruluşu meselesi8
- hayatın insana öğrettiği gerçekler9
- yazarların rol almak istediği filmler10
- sözlüğün en ponçik erkek yazarı11
- menuet giderse biz de gideriz22
- namazı yanlış hareketlerle kılan insan12
- yazarların sevdiği filmler13


entry'ler (28)
Ülkesinde değeri bilinmedi, el diyarlarına savruldu minderlerimizin bu ilk öğretmen şampiyonu. Kemal Ateş'in deyişiyle "bilek göçü"nün öncülerinden oldu istemeden.
Kemal Ateşin yazdığı Sessiz Şampiyon onun romanıdır. Okuduktan sonra ağlayanlara rastladım.
Köyüne uğramaz diye yazan, yazarı vefasızlıkla suçlayan zatı muhterem... Kemal Ateş'in soyadını taşıyan akrabası köyde nerdeyse hiç kalmadı. Bütün akrabaları ya Ankara'da ya Almanya'da. Köye kime uğrasın? Gene de arada bir gelip gider. Köyünden çıkan tek bir yazarın tek bir kitabını okumayarak gerçek bir vefasızlık örneği gösteren kardeş, böyle yazan biri olsa olsa vaktiyle dedelerinin kavgasının etkisinde kalmıştır, özel bir husumeti vardır.
Böylesi adamlar konuşmazlar, laf avurtlarlar. Kaba konuşmak marifettir onlar için.
Kırşehirliler yazarlarını tanımazlar pek. Milletvekillerini, genel müdürlerini, müdürleri, daire başkanlarını filan tanırlar da, yazarlarını tanımazlar.
Şikayetlere yazdığınız açık ya da kapalı ne demektir?
"Bir garip öldü diyeler" sessizliğiyle o da gitti. Evlenince sinemayı erken bıraktı, ama evliliğinde aradığı mutluluğu bulamadı.
Kemal Ateş, Neşter ve Madalya adlı romanında efsane şampiyonların yanı sıra Ankara gazinolarını da anlatır. Hüseyin Alp'le ilgili en hoş anekdotları bu romanda bulabilirsiniz.
Emin Özdemir ve Kemal Ateş'in emekli olmalarından sonra iLEF'te Türkçe derslerinin hiçbir ağırlığının kalmadığı Ankara Üniversitesi Senatosu'nda konuşulmuştur.
Şu isim benzerliği ne kötü! Bir de yazar Mehmet Bayrak vardır, köy enstitülü yazarlarla ilgili incelemesi olan Mehmet Bayrak...
Onu Zeki Müren'le başrol oynadığı "Berduş" filminden hatırlayanlar olacaktır. 1955-57 arasında Yeşilçam'da çok önemli bir yıldızdı, sinemayı çok erken bıraktı. Ünlü şampiyon Celal Atik'le de Yörük Ali (1955) filminde oynamıştı. Rum asıllı olup asıl adı Efeminya Özmavridis'tir. Kemal Ateş, Celal Atik gibi efsane şampiyonları anlattığı son romanı Neşter ve Madalya'da "Yeşilçam'da Bir Rum Kızı" başlığıyla onun öyküsüne de yer verir. Bazı hayranları öldüğünü sansa da, Şile'de yaşamaktadır.
1960 Roma Olimpiyatlarından güreşçilerimiz 7 altın madalyayla döndüler, bu başarı hâlâ aşılamamıştır. Bu başarının 7 altın adamından biri de Mustafa Dağıstanlı'dır. Kemal Ateş "Neşter ve Madalya" adlı romanında onun öyküsünü de anlatır. Roma şampiyonları başarılarını Londra (1948) kahramanlarının (Yaşar Doğu, Celal Atik) omuzlarında kutladılar, bu müthiş gurur tablosu "Neşter ve Madalya"da güzel betimlenir.
Hep içinden çıktığı hemşerilerini, gurbete savrulmuş yoksul köylülerini yazdı, onların öykülerini yarına kalacak tatta kaleme aldı; PEN gibi, Edebiyatçılar Derneği ve TESK gibi kuruluşların ödüllerini bu yapıtlarıyla aldı. Kaman köylülerinin ilginç sözcükleri ilk kez onunla edebiyatta yer buldu. Eskiden daha sık gittiği memleketine 4-5 yılda bir uğrar. Son olarak 4 yıl önce Kaman köylerini dolaştı, Yassıada'da Menderes'le yargılanan ünlü bir kabadayının hikâyesini dinlemek için ishakocalı da uğradığı köylerdendi, yan yana duran iki kahveden birinde ishakocalılarla oturdu, anlattıklarını dinledi, sonra da Neşter ve Madalya'da yazdı. Hem köylüsü olduğunu söyleyip hem de köyünden çıkmış tek bir yazarın tek bir kitabını okumadan hakkında ahkam kesmek sorumsuzluktan, duyarsızlıktan, vefasızlıktan, kibirden de öte bir şeydir. Yazar, eserleriyle, kalemiyle yazar olur, çevresine yararı, vefası, bağlılığı, hizmeti de kalemiyle olur öncelikle.
Celal Atik öğretici, Yaşar Doğu derleyici idi, Anadolu'da güreşçi bulmak için dolaşmadığı yer kalmadı. 1948 yılında Kızılçullu Köy Enstitüsünü de ziyaret etti, orada öğrenci olan Ahmet Bilek bu ziyaretten etkilendi, daha sonra da Yaşar Doğu'nun öğrencisi oldu. Ölümünün üstünden 55 yıl geçti. Umarım iyi bir belgeseli yapılır. Edebiyatımızda olimpiyatları anlatan ilk roman olan Neşter ve Madalya'da ağırlıklı olarak onun hayatı da anlatılır.
Anzavur isyanını anlattığı romanı çok önemli bir yapıttır.
Çocuklarıyla içten, sıcak ilişkileri vardı, çapkınlıklarını anlatacak kadar.
Amerika'da iş yapamayacağını hemen anladı, dil bilmiyordu, çabuk döndü.
Çocuklarıyla içten, sıcak ilişkileri vardı, çapkınlıklarını bile anlatacak kadar.
Çocuklarıyla içten, sıcak ilişkileri vardı, çapkınlıklarını bile anlatacak kadar...
Kemal Ateş'in yazdığı "Toprak Kovgunları" bir zamanlar (1981) önemli bir yayınevi olan MAY'ın ödülünü kazandı. Seçici kurulunda Hasan izzettin Dinamo, Burhan Arpad, Erol Toy, Asım Bezirci gibi yazarlar vardı. Edebiyatımızda gecekonduları içerden gösteren ilk roman sayılır. Bu romanı önce MAY, sonra Doğan Kitap bastı, 3. baskısını imge Yayınevi yaptı. Halktan derlediği, kovulmuş, tart edilmiş anlamına gelen"kovgun" sözcüğünü özellikle kullanarak bir sözcüğün ölmesini önledi.