bugün
- güzel karı görünce verilinen tepkiler17
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle54
- etek giyersen tecavüzü hakedersin10
- kar yağması24
- gömlek ütülemek21
- hastası olunan sözler10
- geceye bir şarkı bırak15
- smokin joe9
- eski sevgiliyi özlemek28
- anın görüntüsü24
- bir erkeğe yemek yapmak16
- yol fotoğrafları9
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi15
- kuşu ötmeyen yazarlar14
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı14
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği13
- larisalisa öldü mü22
- yazarların akademik uzmanlık alanları9
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri17
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- gecenin şarkısı11
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- nervio abla23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri8
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
entry'ler (293)
herşeyin sadece o'nda olduğunu düşünmek...
sıcaklığı...
Kokusu...
Bakışı...
Dokunuşu...
Öpüşü...
Yürüyüşü...
Herşeyi...
O samimiyet, o saflık duruluk, o güven, o merhamet...
Sadece onda var, ve başkası asla onun yaşattıklarını yaşatamayacak''' düşüncesi..
sıcaklığı...
Kokusu...
Bakışı...
Dokunuşu...
Öpüşü...
Yürüyüşü...
Herşeyi...
O samimiyet, o saflık duruluk, o güven, o merhamet...
Sadece onda var, ve başkası asla onun yaşattıklarını yaşatamayacak''' düşüncesi..
çocuksu duyguların gün yüzüne çıkaran en güzel ve mükemmel etkenlerdendir.
yaş kaç olursa olsun; hissedilen budur.
yaş kaç olursa olsun; hissedilen budur.
YENiLEN KAZIKLARIn farkına varmaktır.
''arayan bulur belasını da boğasını da...'' demeyi istediğim yazar.
dedim;
oldu.
dedim;
oldu.
Abdullâh bin Amr -radıyallâhu anh-'dan gelen bir rivâyette Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder." (Müslim)
"Gerçekten (c.c.) ve melekleri Peygambere (s.a.v) salat ederler.Onu (s.a.v) överler.Ey iman edenler sizde Onu (s.a.v) övün ve Ona (s.a.v) salat ve selam edin.Ona (s.a.v) gönülden teslim olun."(AhzabSuresi -56)
"Andolsun, size kendi içinizden öyle bir Peygamber gelmistir ki, sizin sikintiya düsmeniz ona çok agir gelir. O size çok düskün, müminlere karsi da çok sefkatli ve merhametlidir. "(Tevbe Suresi -128)
"Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder." (Müslim)
"Gerçekten (c.c.) ve melekleri Peygambere (s.a.v) salat ederler.Onu (s.a.v) överler.Ey iman edenler sizde Onu (s.a.v) övün ve Ona (s.a.v) salat ve selam edin.Ona (s.a.v) gönülden teslim olun."(AhzabSuresi -56)
"Andolsun, size kendi içinizden öyle bir Peygamber gelmistir ki, sizin sikintiya düsmeniz ona çok agir gelir. O size çok düskün, müminlere karsi da çok sefkatli ve merhametlidir. "(Tevbe Suresi -128)
''vazgeçmek zorunda kalmaları''
kadınlar kadar olmasada erkekleride ağlatır..
(bkz: insan olan anlar)
(bkz: insan olan ağlar)
kadınlar kadar olmasada erkekleride ağlatır..
(bkz: insan olan anlar)
(bkz: insan olan ağlar)
küçücük bi köyde yaşamak isterdim;
evler küçük, arabalar küçük, insanların egoları küçük...
Tertemiz...
evler küçük, arabalar küçük, insanların egoları küçük...
Tertemiz...
saçlarıma yağan karlar erimiyor artık...
kır oluyor,
ağarıyor,
çoğalıyor,
kor oluyor;
yakıyor...
benden vazgeçmiyor anne..!
kır oluyor,
ağarıyor,
çoğalıyor,
kor oluyor;
yakıyor...
benden vazgeçmiyor anne..!
Anladım ki ayrılığa yazılanlar yalan değil, eksikmiş.
Her ayrılık kendine kış kıyametmiş.
Birinin gerçeği, bilmeyene masalmış.
En çok en yakınındakinin uzaklığı acıtırmış.
Hayat kendine tahammül edebilmeyi öğrenmekmiş.
Ve şairin dediği gibi,hayat yarımlarla tanışmak, o yarımlara alışmakmış.
Gecenin yarısı, bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak...
"Başını anlamadan sona yaklaşmak...
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak"...
Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak"...
"işte böyle birşeydi seni yaşamak,
Yarım yamalak"...
Her ayrılık kendine kış kıyametmiş.
Birinin gerçeği, bilmeyene masalmış.
En çok en yakınındakinin uzaklığı acıtırmış.
Hayat kendine tahammül edebilmeyi öğrenmekmiş.
Ve şairin dediği gibi,hayat yarımlarla tanışmak, o yarımlara alışmakmış.
Gecenin yarısı, bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak...
"Başını anlamadan sona yaklaşmak...
Sonunu okuyamadan uyuyakalmak"...
Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak"...
"işte böyle birşeydi seni yaşamak,
Yarım yamalak"...
Sustum..
Düşündüm..
Durgunlaştım...
En çok ''Hüzün''dü adım.
Ama;
Elhamdülillah hiç Yalnız kalmadım...
Yöneldim sesimiz işiten'e (c.c) ve bir Ayet düştü dilime;
Bismillahirrahmanirrahim
''Ben kederimi ve hüznümü yalnızca (Allah c.c)'a arz ederim...
(Yusuf/86)
Düşündüm..
Durgunlaştım...
En çok ''Hüzün''dü adım.
Ama;
Elhamdülillah hiç Yalnız kalmadım...
Yöneldim sesimiz işiten'e (c.c) ve bir Ayet düştü dilime;
Bismillahirrahmanirrahim
''Ben kederimi ve hüznümü yalnızca (Allah c.c)'a arz ederim...
(Yusuf/86)
neden ben ?
!
!
SARıLMAYI bilir misin? SAHIPLENMEYI ?
Sahiplendiğinde SADıK kalmayı,
Sen bilir misin AŞıK olmayı, SADAKATi, kör olmayı, tek olmayı ?
Bölünebilir misin ikilere üçlere gerekirse binlere ?
Yapabilir misin ?
gerçekten sevebilirmisin ?
Sevmenin ''Denemesi " olmaz unutma.
Ya çok SEVERSIN bir kere ,
ya da
hic SEVMEZSIN kalırsın kendi kendine..
Sahiplendiğinde SADıK kalmayı,
Sen bilir misin AŞıK olmayı, SADAKATi, kör olmayı, tek olmayı ?
Bölünebilir misin ikilere üçlere gerekirse binlere ?
Yapabilir misin ?
gerçekten sevebilirmisin ?
Sevmenin ''Denemesi " olmaz unutma.
Ya çok SEVERSIN bir kere ,
ya da
hic SEVMEZSIN kalırsın kendi kendine..
Evet..
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar...
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!
Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım ama,
Kesin değil!
Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda,
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara...;
Kendime kırgınım...
Maziye hiç değil, an'a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına...
Bir hayli kırgınım...
Beni ben kırdım oysa,
iyi değil!
Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir boşlukta tek başına koşmaktan yoruldum.
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar...
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!
Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım ama,
Kesin değil!
Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda,
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara...;
Kendime kırgınım...
Maziye hiç değil, an'a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına...
Bir hayli kırgınım...
Beni ben kırdım oysa,
iyi değil!
Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir boşlukta tek başına koşmaktan yoruldum.
bünyede alışkanlık haline gelmişse bu; yani ''sevgiliden ayrılmak'' deyince +aman yenisi gelir.. diyilebiliyorsa sözüm yok...
ama gerçek anlamda sevgiliden ayrılmışsanız durmayın!
hüzünlenin!
ağlayın!
bağırın!
çağırın!
kendinizi kaybedin!
lakin gerçekse; boşluğunu dolduramayacak başka hiç bişer şey yoktur çünkü...
ama gerçek anlamda sevgiliden ayrılmışsanız durmayın!
hüzünlenin!
ağlayın!
bağırın!
çağırın!
kendinizi kaybedin!
lakin gerçekse; boşluğunu dolduramayacak başka hiç bişer şey yoktur çünkü...
saçma sapan hayallere kapılmayın hemen ilk buluşmadan ve eğer niyetiniz varsa ikinci bulaşma tarihini çok geçe bırakmayın...
uğrunda akıtılan her mesele , yürekte oluşan zelzelenin usulca dışarı yansımasıdır...
akar gider...
ama ardı sıra alıp götürmez acıyı, hüznü...
bazen rahatlatır;
sanki o gözyaşı içindeki ateşini söndürür;
ama çoğu acıtır;
çünkü ne gideni geri getirir, ne de *** unutturur...
akar gider...
ama ardı sıra alıp götürmez acıyı, hüznü...
bazen rahatlatır;
sanki o gözyaşı içindeki ateşini söndürür;
ama çoğu acıtır;
çünkü ne gideni geri getirir, ne de *** unutturur...
***SEN iÇiMDE HEP BiR UHTE OLARAK KALACAKSIN...
birgün, peygamber efendimiz (s.a.v) hz. ali'ye bir sır verir... öyle derin bir sırdır ki bu, kor gibi yüreğine çöker hz. ali'nin. ama ondan da kötüsü bu sırrı kimseyle paylaşamaz. Öyle büyük ve derin bir sırdır ki; yüreği daha fazla taşıyamaz bunu. hz. ali bu sırra tahammül edemeyerek nihayet içi boş bir kuyuya varıp sırrını ona söylemek mecburiyetinde kalır. nefesi yettiğince kuyunun içine ''huuuu'' diye haykırır. kuyu bu sırra dayanamayıp , su çıkarmaya başlar...
sular taşar...
kuyunun etrafında sazlıklar fışkırır..
derken.. günün birinde aşığın biri bu sazlıktan bir kamış koparır... ona şekil verir.. ve aşkla üfler...
kamıştan yani ney'den ''huuuu'' diye bir ses çıkar... ses... hz. ali'nin sırrıdır. ney sesini duyan hz. peygamber ' ya ali niçin sırrımı ifşa ettin?' diye sorar. hz. ali'de ya resulallah, halktan hiç kimseye ağzımı açmadım' cevabını verir. resulallah ' ya bu dır nedir, o sır değil mi?' buyurur. hz. ali dinler, görür ki o sırdır. hemen özür dileyip ' ya resulallah daha fazla tahammül edemediğim için kırda boş bir kuyuya söylemiştim' der. bunun üzerine allah resulü; 'işte bu ney bu sırları kıyamete kadar söyle.' buyurur..
işte böyle...
bu sırrıda sadece aşıklar anlar...
sadece aşıklar...
(aşkın gözyaşları2 / sinan yağmur)
***ney'in sesini duyan her kimse muhakkak hüzünlenir...
muhakkak hüzünlenir...
sular taşar...
kuyunun etrafında sazlıklar fışkırır..
derken.. günün birinde aşığın biri bu sazlıktan bir kamış koparır... ona şekil verir.. ve aşkla üfler...
kamıştan yani ney'den ''huuuu'' diye bir ses çıkar... ses... hz. ali'nin sırrıdır. ney sesini duyan hz. peygamber ' ya ali niçin sırrımı ifşa ettin?' diye sorar. hz. ali'de ya resulallah, halktan hiç kimseye ağzımı açmadım' cevabını verir. resulallah ' ya bu dır nedir, o sır değil mi?' buyurur. hz. ali dinler, görür ki o sırdır. hemen özür dileyip ' ya resulallah daha fazla tahammül edemediğim için kırda boş bir kuyuya söylemiştim' der. bunun üzerine allah resulü; 'işte bu ney bu sırları kıyamete kadar söyle.' buyurur..
işte böyle...
bu sırrıda sadece aşıklar anlar...
sadece aşıklar...
(aşkın gözyaşları2 / sinan yağmur)
***ney'in sesini duyan her kimse muhakkak hüzünlenir...
muhakkak hüzünlenir...