bugün
- eski sevgiliyi özlemek25
- doritoslu çiğ köfte13
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi24
- larisalisa öldü mü20
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı12
- unutulmayan film replikleri15
- yavuz sultan selim41
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle26
- geceye bir şarkı bırak15
- gecenin şarkısı12
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı29
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi21
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- kar yağması18
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği11
- nervio abla43
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı16
- larisalisa19
- uludağ'ın kaderi23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- anın görüntüsü14
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- jaguar'ın yeni logosu9
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin15
- rakının berbat bir içki olması38
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız16
- en etkili içki hangisi20
- utopyalarkralicesi24
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- wolverine gibi tırnakları olan kız10
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin21
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu18
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri18
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
- hayatı seviyorum eylemleri21
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı8
- true ile utopyalarkralicesi11
- profilinizden karakter analiz ediyorum toplanın12
- sözlükte birbirine yakıştırdığınız yazarlar11
- sözlükteki ruh hastaları14
entry'ler (383)
Belçikalı ve mükemmel müzik yapan üçlü...Solistinin aksanı,sesi ve gitar becerisine söylenecek söz yok..
çok güzel şarkıları var, en bilinenine örnek (radyolarda çıkıyor, özellikle Lykke Li cover'ı)
http://www.youtube.com/watch?v=1hiC2OlExl4&feature=share
edit: bu versiyon daha iyi, studio bassel live
çok güzel şarkıları var, en bilinenine örnek (radyolarda çıkıyor, özellikle Lykke Li cover'ı)
http://www.youtube.com/watch?v=1hiC2OlExl4&feature=share
edit: bu versiyon daha iyi, studio bassel live
ian anderson'un daha ilk dizesiyle usta bir alaycılık kullanarak toplumu aşağıladığı bir parçadır.çoğunlukla üst sınıflara yönelen eleştiriler, düşünme gücünü kullanmayan / düşünmek istemeyen bireyleri hedef alır. toplumun empoze etmeye çalıştığı normlar ve değerler karşısında bireyin dayanıklı olması gerektiğini çok karmaşık sözlerle anlatmaya çalışır. anderson'un hiçbir zaman arı bir kültür olarak göremediği amerikan kültürüne ince göndermelerle doludur albüm. şarkının sözlerini deşifre etmeye çalışmak hiç de kolay olmadığı gibi sembolik anlatımlar ortalama bir dinleyiciyi/okuyucuyu çok yanlış yorumlara götürebilir dizelerde ortak bir tema bulunsa da, 45 dakika boyunca bölümler arasındaki bağlantı asıl olarak müzikle sağlanmaktadır. jazz, folk, rock ve hatta klasik müzik öğelerinin bir çeşit sentezidir albümün melodik yapısı.
hiç aldırmam bu şiirde
canınız sıkılırsa eğer.
benim sözlerim fısıltı,
sizin sağırlığınız bir çığlık.
hissetmemenizi sağlayabilirim ama düşünmenize karışamam.
spermleriniz lağımda, aşkınız bulaşık sularınıza karışıyor.
bunun içindir ki dağ tepe aşıyor,
tüm hayvanca numaraları yapıyorsunuz ama
akıl küpü insanlarınız bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar.
ve kumdan yapılmış kalelerdeki erdemleriniz
gelgitlerin yıkıcılığında,
ahlâk savaşlarında yok olup gidiyor.
son dalga yeni yolu ortaya çıkardığında
dönek geri çekilmeleriniz oyunun sonunu muştuluyor.
ama yeni ayakkabılarınız ökçelerinden eskiyor,
güneş yanığı deriniz hemen soyuluyor ve
akıl küpü insanlarınız, bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar.
ve duyduğum aşk çok uzaklarda:
ben bugün gördüğüm kötü düşüm- ve
sen kafanı sallıyor
çok ayıp! diyorsun.
beni gençliğimin günlerine, yıllarına döndür.
ipi çek, kara perdeleri kapat
gerçeği olduğu gibi sakla.
beni çağlar ötesine döndür:
bırak şarkılarımızı söylesinler.
bak! bir çocuk doğar ve biz
onun savaşa hazır olduğunu bildiririz.
omuzlarında sivilceler vardır,
geceleri altına kaçırır.
biz onu adam ederiz.
ticarete bulaştırıp, vurgunculuğu ve
yağmurda nasıl şarkı söyleyebileceğini öğretiriz.
güneş denizden dönen piyadeleri kışkırtırken
şairin ve ressamın suya gölgeleri vurmaktadır.
eylemci ve düşünür, kararan hava
paragözlerin yeminlerini ısıtırken başkasına yer yoktur.
evin ateşi yanar:
çaydanlık neredeyse kaynamak üzere
ama evin efendisi uzaklardadır.
atlar ayaklarını yere vururlar
ılık solukları bıçak gibi kesen ayaz günün sabahında
bulut halinde yükselirken.
ve asker kılıcını kınına sokarken
şair kalemini kaldırır.
ve ailenin en genci
kendinden emin adımlarla yürür.
geciken gelgitin yerle bir etmesini
göze alacak kaleler yapar.
koyunlar, dağdan gelen suyun denize kavuştuğu
nehrin kenarındaki otlakta huzur içinde otlarlar.
kalelerin yapımcısı asırlık niyeti yeniler ve
teklifi kendi için bir gereksinim olan
süt sağan kızı düşünür.
ev ahalisinin tüm gençleri askere alınmışlardır
ve bir yıldan önce dönmeleri beklenmemektedir.
evin masum geçnç efendisi
düşünceler hızla değişir görüntüsünü
taşıdığı adamı değiştirme planını hazırlar
ve asker kılıcını kaldırırken
şair kalemini kınına koyar.
ve evin en yaşlısı azametle harekete geçer.
denizden gelerek, evden uzaklaşmasına
yol açan oğluna meydan okur.
yaşlı adam evden uzaklaştığı zaman
siz olsaydınız ne yapardınız?
özünüz şarkı söylerken
yaşlı adamın yerinde olmak ister miydiniz?
ya da onun kişiliğini yok mu ederdiniz?
size bu iş için yürek veren kimse yoksa
girdaplar sizi yanlış yola sürükler.
daha sonra
kokuşmuş değerlerinizi tamir için
yüksek bir sınıftan aranıza geldim.
babam herkesin boyun eğdiği otoriter bir admdı.
suçlular, hepiniz ortaya çıkın!
yirmi yıl gibi ibir gecikmeyle yaşlı adamı nasıl
hizaya getirdimse, sizi de düzelteceğim
suyunuz ve ekmeğiniz bayatlıyor.
saçlarınız kısacık ve düzenli.
sizi yargılayacağım ve
beni kimsenin yargılamadığına inandıracağım.
herkese neşeyle gülümserken
ayak parmaklarını kıvırıyor
bakışlarınla milleti kesiyorsun
hareketlerinin yerini bulmadığını bilmiyorsun.
ve bize neyin olmaması gerektiğini söylerken
acımasızca gülüyorsun.
ama nereye koşmamız gerektiğini nasıl göreceğiz?
ellerinde yüzüklerin, tüylü süslerin
ve gümüş tokalı papuçlarınla
mahkemede seni sürüne sürüne yürürken görüyorum.
ciddi davalarda dalga geçecek kuralları
eğip bakmana izin veren
o tapınılası komik kitabı izliyorsun.
eeee!
haydi, çocukluk dönemi kahramanları!
çizgi romanların sayfalarından
kalkıp gelmeyecek misiniz?
ya sihirli değnekleriniz?
bize yol göstermeyecek misiniz?
haydi! istek ve niyetlerinizi bildirin.
mahalli idarelere katılın.
başkanınız süperman olacak!
robin sizi kurtaracak.
hep bir numaraya oynarsın.
her zaman da kazanırsın.
öbür çocukların tümü vazgeçtiler.
sonunda ne kadar büyük olduğunu
kendi kendine sorarsın
ve büyük arabaların
daha akıllı dünyasında yerini alırsın.
kimden ne isteyebilirim diye meraklanıp durursun.
peki! geçen cumartesi ona ihtiyacın varken
biggies hangi cehennemdeydi?
seni her zaman destekleyen sporcular neredeler?
hepsi cornwall'da dinlemiyorlar-
erkek izciler el kitabınını paper-back
basımınd çıkacak anılarını yazarak.
daha sonra
bakın! bakın bir adam doğar- ve biz
onun barış hazır olduğunu bildiririz.
hastalığının farkına varması ile
omuzlarından kalkan bir yük vardır.
içindeki çocuğu çekip alırız,
sınava çeker
nasıl akıllı bir adam olacağını,
öbürlerini nasıl aldatacağını öğretiriz.
tirnak içinde
istisna değil,
tam tersine ortalama insan yapılıyoruz.
tanrı karşı konulmaz bir sorumluluk.
yeni doğan bebekler koğuşunu gezip
218 bebek gördük naylonlar içinde
kediler iyileşme yolundaydılar. iyileşme!
daha sonra
sabah güzelliğinin berrak beyaz halkalarında
dağların efendisiyle birlikte yerimi aldım.
(küçük düzenli sıralarda) çadır bezlerinin kenarlarıyla
oynaşan sarı-gözlü askerler renksizleşmiş duruyorlardı.
kantinde sıralarını beklerken
oraları buraları ağrıdığında dikkatsizce hazırola geçmişlerdi.
-''ninen nasıl yaşlı kurt? ernie nasıl? tahvil işinde 10 teklik kazandı.''
diye konuşarak.
(eski kabile ilahilerinde yazılmış)
efsaneler martının çığlığında korunuyor.
ve yaptıkları tüm vaatler kötünün düşüşünde öğütülüyor.
şair ve akıllı adam silahın gerisinde duruyor,
gündoğuşunun gelişiini haber veriyorlar.
güneşi yakıyorlar.
güne inanıyor musun? güne?
inanıyor musun?
kralların gündoğumu yaratıları başladı.
tatlı venüs (yalnız kadın) günün en ölümsüzünü getiriyor.
güne inanıyor musun?
silikleşen kahraman geceye döndü ve
güne gebe akıllı adam şairin görüşünü onayladı.
güne inanıyor musun? güne?
inanıyor musun?
dur sana yaşamının masallarını anlatayım.
bıçağın kesiş ve saplamalarının
bitmek tükenmek bilmez zulmünü
akıl, ölme ve öldürme arzusunu damla damla öğretirken.
dur sana son otobüs de giderken
sokakta boydan boya yatan
kayıp adamın şarkısını söyleyeyim.
kaldırımlar bomboş, su yolları kıpkırmızı akıyor,
aptal gökteki tanrısının şerefine içerken.
öyleyse, siz kaleler kuran genç adamlar
biraraya gelin, yılın hangi zamanı olduğunu söyleyin
ve sesleriniz cehennem korosuna katılsın.
korkunuzun kesin doğasını belirleyin.
dedelerin günahları; aptalların kanı
ve akıllıların düşünceleri
ve yatağın altındaki kafatası ile beslenirken
ölüyü kaldırmak için dur sana yardım edeyim.
öyleyse, siz kaleler kuran genç adamlar
biraraya gelin, yılın hangi zamanı olduğunu söyleyin
ve sesleriniz cehennem korosuna katılsın.
görüyor musunuz?
yaz şimşekleri ışıklarını üzerine saçıyorlar ve yargı günü yaklaşıyor.
zırhlı elbiseyle duran aptal mı?
yoksa kendini temize çıkaran akıllı mı olacaksın?
görüyor musunuz?
haydi, çocukluk dönemi kahramanları
çizgi romanların sayfalarından kalkıp gelmeyecek misiniz?
ya sihirli değnekleriniz?
bize yol göstermeyecek misiniz? haydi.
istek ve dileklerinizi bildirin tamam mı?
mahalli idarelere katılın.
başkanımız süperman olacak.
robin bizi kurtarack.
peki, geçen cumartesi ihtiyacın varken
biggies hangi cehennemdeydi?
ya seni her zaman destekleyen sporcular neredeler?
hepsi cornwall'da dinleniyorlar.
erkek izciler el kitabının
paper-back basımında çıkacak anılarını yazarak
ve tabii
bunun içindir ki dağ tepe aşıyor
tüm hayvanca numaraları yapıyorsunuz
ama akıl küpü insanlarınız
bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar
hiç aldırmam bu şiirde
canınız sıkılırsa eğer.
benim sözlerim fısıltı,
sizin sağırlığınız bir çığlık.
hissetmemenizi sağlayabilirim ama düşünmenize karışamam.
spermleriniz lağımda, aşkınız bulaşık sularınıza karışıyor.
bunun içindir ki dağ tepe aşıyor,
tüm hayvanca numaraları yapıyorsunuz ama
akıl küpü insanlarınız bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar.
ve kumdan yapılmış kalelerdeki erdemleriniz
gelgitlerin yıkıcılığında,
ahlâk savaşlarında yok olup gidiyor.
son dalga yeni yolu ortaya çıkardığında
dönek geri çekilmeleriniz oyunun sonunu muştuluyor.
ama yeni ayakkabılarınız ökçelerinden eskiyor,
güneş yanığı deriniz hemen soyuluyor ve
akıl küpü insanlarınız, bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar.
ve duyduğum aşk çok uzaklarda:
ben bugün gördüğüm kötü düşüm- ve
sen kafanı sallıyor
çok ayıp! diyorsun.
beni gençliğimin günlerine, yıllarına döndür.
ipi çek, kara perdeleri kapat
gerçeği olduğu gibi sakla.
beni çağlar ötesine döndür:
bırak şarkılarımızı söylesinler.
bak! bir çocuk doğar ve biz
onun savaşa hazır olduğunu bildiririz.
omuzlarında sivilceler vardır,
geceleri altına kaçırır.
biz onu adam ederiz.
ticarete bulaştırıp, vurgunculuğu ve
yağmurda nasıl şarkı söyleyebileceğini öğretiriz.
güneş denizden dönen piyadeleri kışkırtırken
şairin ve ressamın suya gölgeleri vurmaktadır.
eylemci ve düşünür, kararan hava
paragözlerin yeminlerini ısıtırken başkasına yer yoktur.
evin ateşi yanar:
çaydanlık neredeyse kaynamak üzere
ama evin efendisi uzaklardadır.
atlar ayaklarını yere vururlar
ılık solukları bıçak gibi kesen ayaz günün sabahında
bulut halinde yükselirken.
ve asker kılıcını kınına sokarken
şair kalemini kaldırır.
ve ailenin en genci
kendinden emin adımlarla yürür.
geciken gelgitin yerle bir etmesini
göze alacak kaleler yapar.
koyunlar, dağdan gelen suyun denize kavuştuğu
nehrin kenarındaki otlakta huzur içinde otlarlar.
kalelerin yapımcısı asırlık niyeti yeniler ve
teklifi kendi için bir gereksinim olan
süt sağan kızı düşünür.
ev ahalisinin tüm gençleri askere alınmışlardır
ve bir yıldan önce dönmeleri beklenmemektedir.
evin masum geçnç efendisi
düşünceler hızla değişir görüntüsünü
taşıdığı adamı değiştirme planını hazırlar
ve asker kılıcını kaldırırken
şair kalemini kınına koyar.
ve evin en yaşlısı azametle harekete geçer.
denizden gelerek, evden uzaklaşmasına
yol açan oğluna meydan okur.
yaşlı adam evden uzaklaştığı zaman
siz olsaydınız ne yapardınız?
özünüz şarkı söylerken
yaşlı adamın yerinde olmak ister miydiniz?
ya da onun kişiliğini yok mu ederdiniz?
size bu iş için yürek veren kimse yoksa
girdaplar sizi yanlış yola sürükler.
daha sonra
kokuşmuş değerlerinizi tamir için
yüksek bir sınıftan aranıza geldim.
babam herkesin boyun eğdiği otoriter bir admdı.
suçlular, hepiniz ortaya çıkın!
yirmi yıl gibi ibir gecikmeyle yaşlı adamı nasıl
hizaya getirdimse, sizi de düzelteceğim
suyunuz ve ekmeğiniz bayatlıyor.
saçlarınız kısacık ve düzenli.
sizi yargılayacağım ve
beni kimsenin yargılamadığına inandıracağım.
herkese neşeyle gülümserken
ayak parmaklarını kıvırıyor
bakışlarınla milleti kesiyorsun
hareketlerinin yerini bulmadığını bilmiyorsun.
ve bize neyin olmaması gerektiğini söylerken
acımasızca gülüyorsun.
ama nereye koşmamız gerektiğini nasıl göreceğiz?
ellerinde yüzüklerin, tüylü süslerin
ve gümüş tokalı papuçlarınla
mahkemede seni sürüne sürüne yürürken görüyorum.
ciddi davalarda dalga geçecek kuralları
eğip bakmana izin veren
o tapınılası komik kitabı izliyorsun.
eeee!
haydi, çocukluk dönemi kahramanları!
çizgi romanların sayfalarından
kalkıp gelmeyecek misiniz?
ya sihirli değnekleriniz?
bize yol göstermeyecek misiniz?
haydi! istek ve niyetlerinizi bildirin.
mahalli idarelere katılın.
başkanınız süperman olacak!
robin sizi kurtaracak.
hep bir numaraya oynarsın.
her zaman da kazanırsın.
öbür çocukların tümü vazgeçtiler.
sonunda ne kadar büyük olduğunu
kendi kendine sorarsın
ve büyük arabaların
daha akıllı dünyasında yerini alırsın.
kimden ne isteyebilirim diye meraklanıp durursun.
peki! geçen cumartesi ona ihtiyacın varken
biggies hangi cehennemdeydi?
seni her zaman destekleyen sporcular neredeler?
hepsi cornwall'da dinlemiyorlar-
erkek izciler el kitabınını paper-back
basımınd çıkacak anılarını yazarak.
daha sonra
bakın! bakın bir adam doğar- ve biz
onun barış hazır olduğunu bildiririz.
hastalığının farkına varması ile
omuzlarından kalkan bir yük vardır.
içindeki çocuğu çekip alırız,
sınava çeker
nasıl akıllı bir adam olacağını,
öbürlerini nasıl aldatacağını öğretiriz.
tirnak içinde
istisna değil,
tam tersine ortalama insan yapılıyoruz.
tanrı karşı konulmaz bir sorumluluk.
yeni doğan bebekler koğuşunu gezip
218 bebek gördük naylonlar içinde
kediler iyileşme yolundaydılar. iyileşme!
daha sonra
sabah güzelliğinin berrak beyaz halkalarında
dağların efendisiyle birlikte yerimi aldım.
(küçük düzenli sıralarda) çadır bezlerinin kenarlarıyla
oynaşan sarı-gözlü askerler renksizleşmiş duruyorlardı.
kantinde sıralarını beklerken
oraları buraları ağrıdığında dikkatsizce hazırola geçmişlerdi.
-''ninen nasıl yaşlı kurt? ernie nasıl? tahvil işinde 10 teklik kazandı.''
diye konuşarak.
(eski kabile ilahilerinde yazılmış)
efsaneler martının çığlığında korunuyor.
ve yaptıkları tüm vaatler kötünün düşüşünde öğütülüyor.
şair ve akıllı adam silahın gerisinde duruyor,
gündoğuşunun gelişiini haber veriyorlar.
güneşi yakıyorlar.
güne inanıyor musun? güne?
inanıyor musun?
kralların gündoğumu yaratıları başladı.
tatlı venüs (yalnız kadın) günün en ölümsüzünü getiriyor.
güne inanıyor musun?
silikleşen kahraman geceye döndü ve
güne gebe akıllı adam şairin görüşünü onayladı.
güne inanıyor musun? güne?
inanıyor musun?
dur sana yaşamının masallarını anlatayım.
bıçağın kesiş ve saplamalarının
bitmek tükenmek bilmez zulmünü
akıl, ölme ve öldürme arzusunu damla damla öğretirken.
dur sana son otobüs de giderken
sokakta boydan boya yatan
kayıp adamın şarkısını söyleyeyim.
kaldırımlar bomboş, su yolları kıpkırmızı akıyor,
aptal gökteki tanrısının şerefine içerken.
öyleyse, siz kaleler kuran genç adamlar
biraraya gelin, yılın hangi zamanı olduğunu söyleyin
ve sesleriniz cehennem korosuna katılsın.
korkunuzun kesin doğasını belirleyin.
dedelerin günahları; aptalların kanı
ve akıllıların düşünceleri
ve yatağın altındaki kafatası ile beslenirken
ölüyü kaldırmak için dur sana yardım edeyim.
öyleyse, siz kaleler kuran genç adamlar
biraraya gelin, yılın hangi zamanı olduğunu söyleyin
ve sesleriniz cehennem korosuna katılsın.
görüyor musunuz?
yaz şimşekleri ışıklarını üzerine saçıyorlar ve yargı günü yaklaşıyor.
zırhlı elbiseyle duran aptal mı?
yoksa kendini temize çıkaran akıllı mı olacaksın?
görüyor musunuz?
haydi, çocukluk dönemi kahramanları
çizgi romanların sayfalarından kalkıp gelmeyecek misiniz?
ya sihirli değnekleriniz?
bize yol göstermeyecek misiniz? haydi.
istek ve dileklerinizi bildirin tamam mı?
mahalli idarelere katılın.
başkanımız süperman olacak.
robin bizi kurtarack.
peki, geçen cumartesi ihtiyacın varken
biggies hangi cehennemdeydi?
ya seni her zaman destekleyen sporcular neredeler?
hepsi cornwall'da dinleniyorlar.
erkek izciler el kitabının
paper-back basımında çıkacak anılarını yazarak
ve tabii
bunun içindir ki dağ tepe aşıyor
tüm hayvanca numaraları yapıyorsunuz
ama akıl küpü insanlarınız
bir türlü olamıyorlar
kalın bir tuğla kadar
"boooozaaaa" sesini izmir Bornova da duyunca uzun yıllardan sonra bana çocukluğumu hatırlatan meslek..
Türk malı frankenstein..
http://1.bp.blogspot.com/...aVF1Tk/s1600/yildirim.jpg
paranın gözü kör olsun.
http://1.bp.blogspot.com/...aVF1Tk/s1600/yildirim.jpg
paranın gözü kör olsun.
toros marka araç gelir ve hepsini bagaja atar..ve ıssız bir mekanda önce tecavüz sonra 8 parçayla testere..
olmadı mı daha önce , onlarca turiste tecavüz , öldürme ve gasp...biz buyuz işte!!
olmadı mı daha önce , onlarca turiste tecavüz , öldürme ve gasp...biz buyuz işte!!
tüm ard niyetlilere kapak olacak dolandırıcılık biçimi...helal olsun dedirttiriyor
ps:sen alacaksın elalemin karısına , kızına veya kocasına bakıp çıplak görmek isteyeceksin de sonra kazıklanınca ahlayıp vahlayacaksın...oh olsun
ps:sen alacaksın elalemin karısına , kızına veya kocasına bakıp çıplak görmek isteyeceksin de sonra kazıklanınca ahlayıp vahlayacaksın...oh olsun
Marlboro Red One (1mg) ve Marlboro Blue Ice
bushidox / adige.
ana rahmine düşerek başlayan dünyevi yaşam süresinin sonu ile ilgili yapılabilecek tahmindir..(tahminden öte aslında kaderimizde yazandır)
yazar yorumu:uzun yaşamak mı hakkını vererek yaşamak mı sorunsalına giriş yaptırabilir konu.
yazar yorumu:uzun yaşamak mı hakkını vererek yaşamak mı sorunsalına giriş yaptırabilir konu.
çok farklı tarzı olan ve kaliteli bir sanatçı..Dövmede en iyilerden
şike yasası aynı şekilde tekrar meclisten geçerse istifa edeceğini ilan eden ama tükürdüğünü yalayan milletvekili..piyasada yok,unutturmaya çalışıyor ama karaktersiz çıktı!!
Çok saygıdeğer yazarlarımızın klavye başında iken midelerini doyurmak veya ruhlarını hoş tutmak için yedikleri yiyecekler.
Yazar yorumu:Bulutlu , kısmen soğuk kasvetli bir izmir gününde işte klavye başında yenebilecek tek şey milka fındıklı lila stars (minik minik topçuklar mideme layıklar)
Yazar yorumu:Bulutlu , kısmen soğuk kasvetli bir izmir gününde işte klavye başında yenebilecek tek şey milka fındıklı lila stars (minik minik topçuklar mideme layıklar)
en uygyn komisyon oranı ve neredeyse tüm kredi kartlarına peşin fiyatına taksit imkanı veren yeni alış veriş sitesi..ürün satmak ve almak için ideal,satışa çıkardığınız ürünleri açıklamalrı vb özellikleri hemen girebiliyorsunuz,onay aşamasında saatlerce beklemiyor...biraz daha ilgi çekmesi gerekli.
17 aylıkken yapay kalp takılan ve organ bulamadığı için 2.5 yaşında melek olan yavrucağın ölümü..bugünün en kötü haberi,ağla ağla bitmez bu acı..
yazar yorumu : organ bağışı ne kadar önemli...topraktan geleni toprağa verirken hayır işlemek kadar sevap olabilir mi?
Allah rahmet eylesin Çiğdem Gürler , küçük melek
yazar yorumu : organ bağışı ne kadar önemli...topraktan geleni toprağa verirken hayır işlemek kadar sevap olabilir mi?
Allah rahmet eylesin Çiğdem Gürler , küçük melek
memleketteki tüm az gelirli vatandaşlar zaten süper kahraman..asgari ücretten haberiniz var mı?
tam olarak yardım edilmesi gereken bir durum...imkanı olan yazarlara duyurulur..(evlat sahibi olanlar eminim daha büyük acı hissetmişlerdir)
Allah yardımcı olsun ama imkanı olanlarda vesile olsun diyelim!
http://gundem.milliyet.co....2011/1461210/default.htm
Allah yardımcı olsun ama imkanı olanlarda vesile olsun diyelim!
http://gundem.milliyet.co....2011/1461210/default.htm
aynı zamanda van da deprem olduğunda mustahak oldu diyen karaktersizlerdir..
iyi bir rc araba markası..ben şahsen traxxas Jato yu severim (Nitrolu)
asker olsaydı sonuna kadar mevzide kalıp savaşacak profilde sevdiğim sözlük yazarı..Biraz sert ama adam gibi insan.
seksin sadece erkeğin kadının üstünde hoplayıp,zıplayın böğürmesi olduğunu sanan çok saygıdeğer yazarlara entry girme imkanı vermiş başlıktır..
sıfır beden - balık eti vs herkes için seks teknikleri vardır...vizyonunuzu ve tecrübenizi geliştirmeniz dileğiyle..
sıfır beden - balık eti vs herkes için seks teknikleri vardır...vizyonunuzu ve tecrübenizi geliştirmeniz dileğiyle..