bugün

entry'ler (256)

viva cappio

Anne parfümü-Çocukluğumda hep bunu kullanırdı - gecen gün mona versiyonunu hediye etti biri ona, koluma sıkıp Çok begendiğimi söylediğimdeyse bana hediye etti ...saf,berrak , masum bi koku .. Anne kokusu ... Annesini yaninda hissetmek isteyen genÇ kız kokusu

cipralex

Paranoyak ve ileri ileri derecede depresiv olan, uÇan kuştan dahi şüphe edip takintilari cok olan bir tanidigimin 10 gun özel bir psikatri kliniginde yatip 10 ekt gördükten sonra.psikatrist tarafindan günde 20mg kullanilması şart koşulan ilaÇ,tabi yaninda baska ilaclarda kullaniyor bu sahis ama ilerlemeyi bende farkediyorum, bugün ilaÇ kutusundan bir tanecik Çaldıktan itibaren benimde başlayacagım.takintilarima dengesizligime son verecegini umdugum ilac.

teoman ın evlenmesi

kiminle evlendigini sorusunu akillara getiren konu

sevgilinin evlenmek istemesi

sizle evlenmek istiyorsa ne ala,baskasiyla evlenmek istiyorsa sictiniz

türkiye nin en temiz takımı fenerbahçedir

büyü desen fenerde,şike desen fenerde sonra vay efendim fenerbahce türkiyenin en temiz takimidir.

şike soruşturmasına en çok yönetici gönderen takım

FENERBAHCE

2 temmuz 1993 sivas katliamı

simdilerde unuturulmaya calisilan kara leke! ...
yillar önceydi "Allahu Ekber" diyerek diri diri Insan yakti bir kesim..
Inanclarini sorguladiklari icin,Inanclari ile Hemfikir olmadiklari icin...
Inancsizlar! diye bagirip,diri diri cocuk yakan,diri diri genc yakan diri diri anneleri babalari yakan
bu kisilerin bi inanci varmiydi acaba? bir müslüman olarakk,diri diri insan yakmanin bu dine uygun oldugunu düsünmüyorum..
kac kezz tavaf edicekler hacci? günahlarinin affolmasi icin? kac tavaf kurtaracak onlari ahiretteki madimak ate$INDEN !

özlem duyulan şeyler

eski sevgilinin kokusu

kuşadası nın bağlı olduğu ili bilmeyen kişi

plaka 09 mu ? 09 ! ötesi varmi? yok *

gelecekteki sevgiliye mektup

nerdesin lan hala?

aziz nesin

Sivas Katliaminda cok büyük etken olan kisi ...

iki kadın arasında kalmak

ikisiylede ayni anca cikma sonucunu dogurrur ve bu cok serefsiz bir davranistir

kadınların en çok sevdiği erkek parfümü

jean paul gaultier
hugo boss boss

kanka olunmak istenen ünlüler

murat yilmazyildirim

kazım koyuncu

adini okudugumda dahi tüylerimi diken diken eden.sair ceketli cocuk....

erkekleri çekici yapan detaylar

kirli sakal ,kendine has bir gülüs tüysüz ve kasli bir gögüs,

sevgilinin söylediği unutulmayan sözler

alnimdaki yazi kadar benimsin.

hafiz sami efendi

dün tesadüfen youtube'da dolasirken kesfettigim bir hafiz.nedense bir gazeli bana ölümü hatirlatti
http://www.youtube.com/watch?v=huZ5Q49fL3s

hafiz sami efendi

Hâfız Sami Efendi 1874 yılında Filibe'de doğdu. Hacı Ali Efendi ile Zatiye Hanımın oğludur. Dedesi Bekir Efendi de çevresinde sesinin güzelliği ile tanınırmış. Hâfız Sami dört yaşında iken ailesi istanbul'a göç ederek Fatih semtine yerleşti. Tezgâhçılar ve Ata mektebinde okurken Hâfız Hüseyin Efendi'den hıfza başladı ve on iki yaşında hıfzını tamamladı. Hacı Kadri Efendi, Eğinli Rahmi Efendi ile Muhaddis Hacı Abduş Efendi'den medrese dersleri görerek "icâzet" aldı. Çeşitli câmilerde imamlık yaptı. Hac'ca gitti.sonra eski hocası Hacı Hüseyin Efendi'den "ilm-i Kıraat" okudu ise de bitiremedi.
Mûsikîyi Bolahenk Nuri Bey, Enderûnî Hâfız Yusuf, Bestenigâr Ziya Bey, Çarşambalı Cemal Efendi, Şeyh Hacı Edhem Efendi ve Hacı Kirâmî Efendi'den öğrendi. Mûsikîmizin pratik yönlerini çok iyi kavrayan, özellikle modülasyon ( geçki ) tekniğini ustalıkla kullanan güçlü bir hâfız ve gazelhandı. Münir Kökten, Sami Efendi'yi dedesi Zekâi Dede'ye götürerek dinletmiş, genç sanatkârı biraz yoklayan bu büyük usta sesini ve mûsikî bilgisini beğenmişti. Türk mûsikîsi alanında ses sanatkârları arasında en büyük seslerden biri olarak bilinir. Çok güzel bir uslûbla Mukabele, Kur'ân ve Mevlid okurdu. Kısa sürede ün kazanarak ülke çapında tanınan bir sanatkâr oldu. Kendinden sonra gelen hâfızları ve gazelhanları etkilemiştir. Ruşen Kam, Bazı sabahlar Mesud Cemil ile Aksaray'dan Sultanahmet'e gelerek, Sultan Ahmed ve Ayasofya câmilerinde ezan okuyan Hâfız Sami ve Hâfız Kemal Efendileri dinlediklerini ve orada büyük bir kalabalığın biriktiğini söylerdi.
Hâfız Sâmi'nin sesi hem pestlerde hem de tizlerde çok geniş bir sahaya sâhipti ve kesinlikle falso yoktu. Tizlerde okuduğu zaman sanki sesinin tavanı yokmuş gibi nağmeleri peşpeşe sıralıyordu.
Hac farîzasını yerine getirmek üzere Hicâz'a gittiği zaman Hicaz Emîri "Şerif Hüseyin Efendi" kendisini dinlemiş ve "Evlâdım senin sülâlende mutlaka bir arab vardır. Kur'ân'ın telâffuzunu böyle okuyabilmek için ancak arab olmak gerekir" diyerek iltifât etmişti. (Meşhur Hâfız Sâmî, Ali Rızâ Sağman, 1947) Bu da gösteriyor ki Hâfız Sâmî Kur'ân-ı Kerîm'i sâdece Türk Mûsikîsi makamlarıyla süslemekle kalmıyor, Arapça olan Kur'ân'ı telâffuzların hakkını vererek, mahreçlerde (Türk Makamlarını kullanırken mahreçleri farklı olan kaf, kef, ayın, ha, vav, he gibi harfleri Türkçe harflerin mahreçleri gibi telâffuz eden ve "ayın" ve "kaf" ları mübâlâğalı biçimde çatlatan bâzı hâfızlar gibi) mübâlağaya kaçmadan, kırâat ilminin bütün özelliklerini okuyuşuna yansıtıyordu. Türkçe olan sâdece okuyuş tavrı ve Mûsikîsi idi.

Ne yazık ki bugün elimizde Kur'ân-ı Kerîm ve ezân okuduğu plâkları yoktur. Fâtih Câmii'nde okuyacağı zaman sadece istanbul'dan değil yurdun bir çok yerlerinden onu dinlemeye gelindiği ve câminin dışarılarda bile yer kalmayıncaya kadar dolduğu bir dönemde bir çok gazel plâğı doldurmuş olmasına rağmen, Kur'ân'ı bu kadar güzel okuduğu bilinen bu üstâdımızın plâklara neden Kur'ân-ı Kerîm okumamış olduğunu düşünmek lâzımdır. Okumuş olup da bunların yurt dışına dağılmış olma ve Allah Kelâmı'nı "gereken saygı gösterilemez" endişesiyle plâklara okumadığı ihtimâlini de düşünmek lâzımdır. Sebepleri çeşitli olabilir. Fakat uzun bir süre ezânın yasak edildiği bir ülkede herhalde ezânı ve dolayısıyla Kur'ân'ı plâğa okumak cesâret işi olsa gerektir. Fakat buna rağmen okumuş olup da bunların Amerika ve Avrupa gibi dış ülkelere çıkmış olabileceği ihtimâlini ve bir gün bir yerlerden çıkıp geleceği hüsn-i niyetini taşıdığımı da belirtmeliyim.
Mevcut olan gazel plâkları okuyuşu, sesi, mûsikî tavrı hakkında yeterli bilgi vermektedir. Türk Mûsikîsi makamlarını bütün incelikleriyle kullanıyor, her okuyuşunda makâmı târif ediyordu. "Şevkefzâ" makâmındaki gazeli onun okuyuşunu ifâde etmek için en güzel örneklerindendir. (hafızsami1) Hele bu sesle ve tavırla okuduğu Kur'ân-ı Kerîm'i bir de dinleyebilseydik...
Sami Efendi genç sayılabilecek bir yaşta ( Otuz yaşında ) bir ruh hastalığına yakalandı. Dinlemek isteyenlere önem vermez, içinden geldiği zaman okurdu. Tedavilerinden bir sonuç alınamadı. 26 Nisan 1943 tarihinde ablası ile doktora giderken Nişancı caddesinde öldü. Cenazesi Edirne kapısı mezarlığında şair Bakî'nin mezarının yanı başına defnedildi.
Yaşadığı sürece büyük saygı ve sevgiye mazhar olan bu üstâdımıza Allah'dan rahmet diliyor, Onun okuduğu Kur'ân'ı hiç olmazsa âhirette dinlemeyi nasib etmesini niyâz ediyoruz. Allah ondan râzı olsun.

cebindeki son parayı oğluna veren baba

adam gibi adamdir

dipnot:eksileyen maloz bunun neyini eksiler anlamam.