bugün
- en dindar özelliğiniz18
- yorgun mermi9
- düşün ki o bunu okuyor8
- anın görüntüsü20
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım12
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek12
- kızların mesajlara geç cevap vermesi11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri22
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması25
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
sevdiği entry'ler
bugün konumuz "tatil"
ihtiyacımız olup olmamasından bağımsız bize sosyal medyanın ve çevrenin pompaladığı bir tatile git baskısı vardır ve genelde tatil deniz kum şezlong sahilde rakı içmeli olarak yazın yapılır.
ve bu baskı tatile gidemeyen kişilerde yaz anksiyetesi yaratır. buyrunuz bir anksiyete daha.
ya da kış tatili vardır ki onda da kayağa gitmelisindir.
burada önemli olan; tüm dış etkenlerden bağımsız işten izin aldığımız o kısıtlı sürede her gün kafamızı mesgul eden şeylerden uzaklaştırıp bize neyin iyi geleceğidir.
ve bu yeryüzünde tek bir tip insan olmadığından herkes için çeşitlilik gösterecektir ama biz bu konuda da tek yumurta ikizi gibi davranmaya devam etmekteyizdir.
bunun yanından tatilden çok şey bekleriz.
sanki tatil bizi yenileyecektir ve biz dimdinç, yüzümüz ışıldar bir şekilde döneceğizdir.
Böyle olmuyorsa bir problemdir.
Bakın tatilden kişiye söylenen cümlelere;
tatil sana yaramış, parlıyorsun.
çok canlı, enerjik gözüküyorsun.
eee tatile de gittin iyi gelmedi mi ki?
eee tatile gittin yanmamışsın biraz yansaydın bari tatile gittiğin belli olsaydı haaagag bu da neyse.
neyse...
çok gerçekçi bir yerden tatil bize ne vaad ediyor? bunun üzerine düşünmeli.
ve tatilden beklentilerimizi çok gerçekçi bir yerde tutmalıyız. diye düşünüyorum.
öte yandan da o kadar sınırlı bir zamanımızı ayırıyoruz ki o kadar az ki bu zaman tüm beklentilerimizi o kısacık zamana yüklüyoruz:
dinlenme (uyuyayım, şezlongta yatayım, kitabımı okuyayım)
deneyim (buraya gelmişken şurayı da göreyim, şurdan atlyayaım, şuraya dalayım)
yemek (bunu şehre dönünce bulamam, şunu yiyeyim bunu tadayım)
eğlence ( bir desarj olayım, her zaman böyle fırsat olmuyor (konser, canlı müzik neyse))
az zaman çok beklenti sıkışmışlık hissi = tatil anksiyetesi
ihtiyacımız olup olmamasından bağımsız bize sosyal medyanın ve çevrenin pompaladığı bir tatile git baskısı vardır ve genelde tatil deniz kum şezlong sahilde rakı içmeli olarak yazın yapılır.
ve bu baskı tatile gidemeyen kişilerde yaz anksiyetesi yaratır. buyrunuz bir anksiyete daha.
ya da kış tatili vardır ki onda da kayağa gitmelisindir.
burada önemli olan; tüm dış etkenlerden bağımsız işten izin aldığımız o kısıtlı sürede her gün kafamızı mesgul eden şeylerden uzaklaştırıp bize neyin iyi geleceğidir.
ve bu yeryüzünde tek bir tip insan olmadığından herkes için çeşitlilik gösterecektir ama biz bu konuda da tek yumurta ikizi gibi davranmaya devam etmekteyizdir.
bunun yanından tatilden çok şey bekleriz.
sanki tatil bizi yenileyecektir ve biz dimdinç, yüzümüz ışıldar bir şekilde döneceğizdir.
Böyle olmuyorsa bir problemdir.
Bakın tatilden kişiye söylenen cümlelere;
tatil sana yaramış, parlıyorsun.
çok canlı, enerjik gözüküyorsun.
eee tatile de gittin iyi gelmedi mi ki?
eee tatile gittin yanmamışsın biraz yansaydın bari tatile gittiğin belli olsaydı haaagag bu da neyse.
neyse...
çok gerçekçi bir yerden tatil bize ne vaad ediyor? bunun üzerine düşünmeli.
ve tatilden beklentilerimizi çok gerçekçi bir yerde tutmalıyız. diye düşünüyorum.
öte yandan da o kadar sınırlı bir zamanımızı ayırıyoruz ki o kadar az ki bu zaman tüm beklentilerimizi o kısacık zamana yüklüyoruz:
dinlenme (uyuyayım, şezlongta yatayım, kitabımı okuyayım)
deneyim (buraya gelmişken şurayı da göreyim, şurdan atlyayaım, şuraya dalayım)
yemek (bunu şehre dönünce bulamam, şunu yiyeyim bunu tadayım)
eğlence ( bir desarj olayım, her zaman böyle fırsat olmuyor (konser, canlı müzik neyse))
az zaman çok beklenti sıkışmışlık hissi = tatil anksiyetesi
atavratbey ne yapıyorsunuz?
bugün cumartesi. okullar kapalı, tüm liseliler ve hatta orta öğretimdekiler burada.
lütfen kötü örnek olmayalım.
barbi giydirme ya da araba oyunları sitesi değildir.
kocaman abiler ve ablalar sadece büyükleri ilgilendirecek konuları uygulamalı olarak konuşuyorlar.
siz bakmayın onlara.
bugün cumartesi. okullar kapalı, tüm liseliler ve hatta orta öğretimdekiler burada.
lütfen kötü örnek olmayalım.
barbi giydirme ya da araba oyunları sitesi değildir.
kocaman abiler ve ablalar sadece büyükleri ilgilendirecek konuları uygulamalı olarak konuşuyorlar.
siz bakmayın onlara.