bugün

entry'ler (403)

bulunduğunuz yerin hava durumu

Yanıyoruz Fuat Abi!! Kıvamında bir hava var üç gündür. Nefesim kesiliyor, yine geldi benim sinir harbi havaları.

yazarların söylemek istedikleri

inanılmaz yorgunum aslında ama uyku tutmuyor yine bir türlü.
Özellikle kendime artık daha iyi olduğumu, daha iyi hissettiğimi, toparlandığımı söylediğim günlerde gecelerimin bu şekilde geçmesi çok saçma.

https://youtu.be/6xQyEw--YM0?si=RLQ5pz8-Mgtrz6Wx

redd

Canlı performansı çok iyiydi, gerçekten muazzam.

Ama 'her neyse' adlı şarkısını söylemeyerek bir miktar üzmüştür.

yazarların bugün içtiği sigara sayısı

1 paketle hayatımın rekorunu kırdım sanırım bugün, sabah uyandığımda nefes alabilirim umarım.

Bugün uzun zamandır görüşemediğim bir arkadaşımla görüştüm, son 7 ayın özetini anlatırken dertlendikçe yaktım, ağladıkça yaktım mübarek.

Uzun sohbetlerde ve sohbet çok fazla keder içeriyorsa çok iyi gidiyor meret.

Evet sigara sağlığa zararlı olabilir ama ruh sağlığına da yararlı gibi sanki. Ufaktan rahatlamış gibiyim. *

bir yeni bilgi

gecenin bu saatinde şunu keşfettim.
ağlarken soğan doğradığınızda gözleriniz yanmıyor.
hem kimse niye ağlıyorsun diye de sormuyor. mis.
şimdi alın bu bilgiyle ne yaparsanız yapın.

daha kötü ne olabilir ki

Tehlikeli, lanetli olduğuna inandığım bir cümle.
Bu cümleyi söylemek, düşünmek, akıldan geçirmek bile daha kötüsünü getiriyor.
Aman diyeyim.

gecenin şarkısı

https://youtu.be/U4hKGdixa4s?si=l0L0P43rkKLJoIbz

iyi geceler sözlük

iyi geceler sözlük.

Son günlerim biraz zor geçiyor ama yarın benim için çok daha zor bir gün olacak. Inanılmaz tedirgin, inanılmaz korku doluyum.

Ve sevgili Tanrım, son 1 yılım çok zor geçti zaten, ve hâlâ ne zaman geçeceğini bilmediğim duygular içindeyim, her şeye eyvallah ama lütfen beni bununla sınama.

Her şey güzel olsun, lütfen.

en dindar özelliğiniz

Bazı geceler uykuyla uyanıklık arasında, bazı geceler rüyamda birtakım varlıklarla uğraşıyorum. Bu ara biraz daha arttı diyebilirim.
Kendime gelmem biraz zaman alıyor tabi hâl böyle olunca.
Kendime geldiğimde korkudan ödüm kopmuş bir şekilde dua etmeye başlıyorum. Yoksa rahat uyuyamıyorum.
Sanırım dindar olduğum tek zaman dilimi de bu zamanlar oluyor. *

ada

Türkan Şoray'la Rutkay Aziz'in başrolü paylaştığı 1988 yapımı filmdir.

Ben çok sevdim, aynı zamanda çok da duygulandım izlerken. Diyalogları, duygusu çok güzeldi.

Filme yapılan yorumlara göz gezdirirken şöyle bir şeye denk geldim, daha da duygulandım.

"sen özgür bir kuşsun. özgürlüğünü bozmamak adına gittim ben, sevmediğimden değil."

yazarların söylemek istedikleri

yine uyku tutmayan bir gece.
Yine zor gecelerden bir tanesi.
karanlıkta oturmuş bir şeyler dinliyordum ki bir anda bu şarkı çaldı.
Çok fazla anı geldi geçti gözümün önünden, çok fazla şey geçti içimden.

Genellikle tercihim susmaktan yanadır,
Yine ben sustum da içim susmuyor.

https://open.spotify.com/...si=Y3tfOkrIRmqgOzug18GEDw

"Yollarına bakarak çoğu tükenmiş bir hayatım var."

yarın işe gidecek mallar

işi eve getirdim bu sefer, daha büyük mallar da var yani.
fazla şey etmemek lazım.

evlilik

Zor iş, büyük sorumluluk.

Genele baktığımızda mutlu evlilik yok gibi bir şey, boşanmalar almış başını gidiyor. Ama
ülkemizde bir gereklilik olarak bakılıyor hâlâ.

Bence gereklilik değil, çok anlamlı bir şey de değil. Herkes evlenecek diye bir şey yok.
Ama kötüleyip de "evlenmek neymiş yaa." diye artislenmenin de gereği yok.
Bir gün bir bakmışsın birden bire en büyük isteğin olmuş.

Günün birinde karşına biri çıkıyor,aynı evi, aynı yatağı, aynı hayatı paylaşmak için can atıyorsun ya. Bak o zaman anlamlı bir mevzu haline geliyor işte.
O insanla yolların ayrılmak zorunda kaldığında da yine anlamsız gelmeye başlıyor.
Öyle bir şey işte.

kara gözünün hasretinden

Nilüfer'in seslendirdiği, sözleri Mabel Matiz'e ait yine harika bir şarkı.

"Al, al bu gülleri
Parıldıyor aşkımın delilleri
Kara gözünün hasretinden.
Çok yorgunum, çok özledim seni.

Al beni, ben yıllarca bekledim bugünü.
Sevgilim kalbimde acıların sürgünü
Ağarmadan sabahlarım ve de saçlarım
Tut elimden düşmeden gözyaşlarım.

Yalan değil, bilsem de sensiz de yaşanır.
isterim seninle baştan başlamayı da.
Günlerim yarınları bağışlamayı,
Tut elimden geçmeden bu yaşlarım,
Gel, kavuşalım.

Bir bağırsam kendimi bu sulara, bu taşlara,
Sen kurtar, sen attın bu sönmez ateşlere,
Kaç yerimden burkuldu verdiğin sözler, bir bak,
Hiç yok mu insafın gel de yarama tuzu bas,
içimde bir çocuk başıboş dolanıyor.
Yine o evin yolunu bulamıyor."

https://youtu.be/MYXl-3q4gTs?si=8BYUmPCj95v-5SKB

Gün boyunca kaç kez dinleyip kaç kez ağladım, sayamadım.
Bütün yaralarım tekrar tekrar deşildi bugün, daha da derine indi.

Çok özledim çok, öyle böyle değil.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Sana gelebilecek yerde değilim artık sanırım. Ama senden vazgeçebilecek yerde hiç mi hiç değilim. Insanlardan gelen tüm iyi dileklere nefret doluyum, sırf içinde seni geçirmedikleri için, tamamen anlamsız kelimeler bütünü çünkü içinde sen geçmiyorsan.

Ne bir adım geri, ne de bir adım ileri gidebiliyorum. Bu sıkışmışlık hissi nefesimi daraltıyor sıkça. Her şey o kadar anlamını kaybetmiş, o kadar savruk ki.

Ama en kötüsü de ne biliyor musun, hiç hafiflemiyor acı. Daha da büyüyor, beni yok edene kadar da geçmeyecek gibi, hissediyorum.

Çok garip bir şey, derdin de dermanın da aynı. Ama ne derdinden vazgeçebilirsin, ne dermanına kavuşabilirsin şu saatten sonra.
Neyi değiştirirdi hiçbir fikrim yok ama sana sarılıp saatlerce ağlama isteği içerisindeyim birkaç gündür. Çok garip değil mi?

Haklı, haksız, suçlu, suçsuz aramıyorum. Oraları geçeli çok oldu. Çok da mühim değil zaten ama senin tarafında durum pek öyle değil gibi hissediyorum, daha da büyüyor acım.

Esasen, ben bu hayat denen şeye de inanılmaz kırgın ve nefret doluyum.
Senin yerin benim yanım, benim yerim senin yanın olmalıydı.
Olmadı. Kabullenemiyorum, kabullenmek istemiyorum.

Bir tek duam var şu sıralar, ne olduğunu kimseye söyleyemediğim. Belki korkunç ve hastalıklı bir dua ama tek huzurum o olacakmış hissi var içimde.

Gücümün iyice tükendiğini hissediyorum son zamanlarda.
Bu böyle nereye kadar sürer, daha da mühimi ben nereye kadar dayanabilirim, hiçbir fikrim yok.

https://youtu.be/fEdZGZpAZZk?si=bzF8-ZfRAJMPk5pG

gecenin şarkısı

https://youtu.be/aejU8vxlkNQ?si=c5pKXqi5v6sg9gRx

Çok güzel bir gece oluyor sözlük.
Sessiz,sakin, bir başıma vakit geçiriyorum. Mis gibi şarabım eşlik ediyor bana manzarama karşı.

Düşünüyorum da, hayat çoğu zaman çok anlamsız ve gereksiz değil mi?

dünyanın yükü

muazzam bir (bkz: güncel gürsel artıktay) şarkısı.
Bir önceki "gelse n'olur" şarkısının üstüne çıkmasa da yine harika olmuş.

"Yine de istemem, yeri dolmasın.
Bir başkaydı geldiğin her sabah."

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

son 5 ayda en az 5-6 kere hasta olup yataklara düştüm sözlük. artık bu durumdan inanılmaz sıkıldım.

bu hafta sonum yok mesela, cuma akşamı eve gelir gelmez yatağıma girdim, yemek yemek dışında pazartesi öğlen saatlerine kadar da yataktan çıkamadım. ateşler içinde, ağrılar içinde 2-3 gün uyumuşum. hayatımdan bilmem kaç günüm kayıp. hâlâ da tam olarak iyileşebilmiş değilim.

tam olarak sağlıklı bir beden nasıl oluyordu, vallahi unuttum.

son 5 aylık süreçte içinden geçtiğim (içimden geçen de olabilir) süreçlerden dolayı vücudum mu isyan etmeye başladı artık yoksa yaşlanmaya mı başlıyorum, bilemedim.

Birkaç gün tatil yapsam her şey çözülecek gibi sanki. Şöyle kafa dinlemeli, herkesten uzak, doğayla başbaşa bir tatile ihtiyacım var sanırım.

her sabah güler yüzle uyanan insan

asla anlayamadığım, bir yandan da takdir ettiğim insan profili.

ama yaani, bu da biraz ne bileyim, şov bence.

bir tek gördüğüm

Şu sıralar Ayşegül Aldinç'in Ceylan Ertem'le birlikte söylediği versiyonuna sarmış olduğum şarkı.

https://youtu.be/GvwOujkYSl8?si=4rIDYLKRXnQu7BCF

"Sen biliyorsun beni aşkım bitmez,
Kaybediyorsam da gönül dert etmez.
Sevme diyorsun beni öldür bari!
Geçti geçiyor demimiz, gel, vazgeç."

Şarkı zaten çok iyi, çok severim ama bu ikili uzun uzun düşüncelere saldı beni.

Ayşegül Aldinç sanki o büyük aşkın bitişinin üzerinden yıllar geçmiş, aklına o geldikçe hâlâ bir yanı sızım sızım sızlar halde, çok zor zamanlar yaşamış ama artık bitişi kabullenmiş gibi sakin sakin söylerken
Ceylan Ertem ise son nakaratta acısı daha taze, her şeye rağmen içinde bir umut beslercesine, haykırırcasına söylemiş. "Geçti geçiyor demimiz, gel, vazgeç!" diye bir şeyleri çözebilmek için çırpınıyor gibi hissettim.

Ya da ben artık her şeye farklı bir duyguyla bakar oldum, bilmiyorum.

Ben ise kendimi Ceylan Ertem gibi hissediyorum.

Ama işte şarkının da dediği gibi:
"Bir tek gördüğüm, çözülmez bir kördüğüm aramızda.
Bir garip eşikteyiz, taş duvar aşılmıyor."