bugün
- gecenin şarkısı11
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur28
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek14
- taktik verin10
- maca sekiz10
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri32
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- en obez özelliğiniz19
- türklerin çok kolay devlet kurması17
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması15
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- temiz oje sürmek8
- icardi190518
- arda güler11
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- anın görüntüsü10
- sevdiğiniz sözlük yazarları17
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım14
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
sevdiği entry'ler
bu sırrı ilk kez burada paylaşıyorum, çok heyecanlıyım.
lütfen şimdi belirteceğim yöntemi akp'lilerde deneyiniz. deneyiniz ki daha çok akp'linin fetö güzellemelerini tespit edelim burada ifşa edelim.
şimdi twitteriniz var mı yok mu?
yok diyorsanız siktirin gidin zaten bundan sonrası sizi ilgilendirmiyor.
var diyenler iyi okusunlar.
twitter'de arama bölümü var.
o bölümde arayacağımız anahtar kelime "hizmet" olsun, ya da "gülen" olsun diyelim.
oradaki boşluğa "gülen" yazıyorsunuz, sonra "from" yazıyorsunuz, o kişinin kullanıcı adını yazıyorsunuz, sonra "until:2015-01-01" yazıyorsunuz ve entere basıyorsunuz.
örneğin melih gökçek'i deneyelim.
şunu yazıyoruz: (gülen from:@06melihgokcek until:2015-01-01)
çıkan sonuçlar şurada;
https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
çıkan sonuçların ekran görüntüsü;
görsel
diyelim ki melih gökçek'ten sıkıldınız. akp'li başka bir süper kahramanı(!) deneyebilirsiniz.
kimi deneyelim?
hmmm burhan kuzu'yu deneyelim mi?
deneyelim inşaallah.
şunu yazıyoruz: (fethullah from:@BurhanKuzu until:2015-01-01)
bingo: https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
birkaç kişiyi daha denedim.
örneğin bekir bozdağ.
ama kurnaz geçen andımız tartışması sonrası silmiş tweetleri.
bu şekilde aklınıza gelen akp'lileri arayın arkadaşlar. tek tek ifşa edelim...
--------------------------------------------------------------
bakınız kıyıda köşede kalmış bir tane daha buldum.
bülent arınç.
arama kriteri: (cemaat from:@bulent_arinc until:2015-01-01)
sonuç: https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
-------------------------------------------------------------
bir başka örnek;
fatih tezcan tiyniyetsizi;
arama kriteri: (cemaat from:@fatihtezcan until:2015-01-01)
görsel
arama kriteri: (fethullah from:@fatihtezcan until:2013-10-01)
görsel
görsel
lütfen şimdi belirteceğim yöntemi akp'lilerde deneyiniz. deneyiniz ki daha çok akp'linin fetö güzellemelerini tespit edelim burada ifşa edelim.
şimdi twitteriniz var mı yok mu?
yok diyorsanız siktirin gidin zaten bundan sonrası sizi ilgilendirmiyor.
var diyenler iyi okusunlar.
twitter'de arama bölümü var.
o bölümde arayacağımız anahtar kelime "hizmet" olsun, ya da "gülen" olsun diyelim.
oradaki boşluğa "gülen" yazıyorsunuz, sonra "from" yazıyorsunuz, o kişinin kullanıcı adını yazıyorsunuz, sonra "until:2015-01-01" yazıyorsunuz ve entere basıyorsunuz.
örneğin melih gökçek'i deneyelim.
şunu yazıyoruz: (gülen from:@06melihgokcek until:2015-01-01)
çıkan sonuçlar şurada;
https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
çıkan sonuçların ekran görüntüsü;
görsel
diyelim ki melih gökçek'ten sıkıldınız. akp'li başka bir süper kahramanı(!) deneyebilirsiniz.
kimi deneyelim?
hmmm burhan kuzu'yu deneyelim mi?
deneyelim inşaallah.
şunu yazıyoruz: (fethullah from:@BurhanKuzu until:2015-01-01)
bingo: https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
birkaç kişiyi daha denedim.
örneğin bekir bozdağ.
ama kurnaz geçen andımız tartışması sonrası silmiş tweetleri.
bu şekilde aklınıza gelen akp'lileri arayın arkadaşlar. tek tek ifşa edelim...
--------------------------------------------------------------
bakınız kıyıda köşede kalmış bir tane daha buldum.
bülent arınç.
arama kriteri: (cemaat from:@bulent_arinc until:2015-01-01)
sonuç: https://twitter.com/searc...3A2015-01-01&src=typd
-------------------------------------------------------------
bir başka örnek;
fatih tezcan tiyniyetsizi;
arama kriteri: (cemaat from:@fatihtezcan until:2015-01-01)
görsel
arama kriteri: (fethullah from:@fatihtezcan until:2013-10-01)
görsel
görsel
devlet bahçeli'nin anayasa değişikliğinde erdoğan ve ak partiye destek vermesi sebebiyle görevinden istifa eden eski mhp genel başkan yardımcısı ve istanbul milletvekili atilla kaya tarafından kaleme alınan ve zehir zemberek cümleler içeren basın açıklaması.
aynen şöyledir:
"cumhurbaşkanı’na açık mektup
“neyin ‘türk tipi’ki başkanlığın da ‘türk tipi’ olsun?”
sayın cumhurbaşkanı;
ikimiz de biliyoruz ki, ne sizin duymak istediğiniz ne de benim söylemek istediğim hitap budur. sizin bir parti sözcüsü gibi meydanlarda dilendiğiniz “devlet başkanı” hitabıdır; benim gönlümden geçen ise, bağımsız türk yargısının karşısına çıktığınız gün, onurlu bir türk savcısının dudaklarından dökülecek olandır. merak buyurmayınız; bulunduğunuz makamda halen akp genel başkanı’ymış gibi davranmanıza dair söyleyecek sözüm yok. zira, üzerine aldığı görevi “tarafsızlıkla” yerine getirmek için namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini zevkle çiğneyebilecek tıynette bir insana etki edecek kudrette bir söz yok. öte yandan; ‘tarafsızlık’ı bir kavram olarak algılamanızı beklemek de -entelektüel düzeyiniz göz önünde bulundurulduğunda- size haksızlık olacaktır.
sayın cumhurbaşkanı;
başkanlık hırsını bir zırh gibi üzerine geçirmiş psikolojinizin size söylettiği garip sözler ve yaptırdığı garip işler vardır. nedamet getirip bunlardan kurtulmayı dilerseniz, sarayınızda saraçoğlu’dan farklı uzmanları danışman olarak istihdam etmenizi tavsiye ederim. zira sağlığınızı tehdit eden haller, otlarla şifa bulacağınız türden değildir. bu kabilden bir hâl “türk tipi başkanlık” lakırdısını dilinize pelesenk edişinizdir. sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: sizin neyiniz “türk tipi” ki, başkanlığınız da “türk tipi” olsun! ne oldu ki; bırakın sahiplenmeyi hatta söylemeyi “türk” sözünü duymaya bile tahammülü olmayan, anayasa’dan “türklüğü” çıkartmayı siyasi gayretlerinin baş hedefi gören siz, “türk tipi” bir yönetim modelinden bahseder oldunuz? kalkmış, “bizim tarihimizde, genlerimizde, geleneğimizde başkanlık sistemi var” diyorsunuz. siz değil miydiniz; türk milleti’ni 36 etnik parçaya bölen. şimdi, hangisinin tarihinden, geleneğinden bahsediyorsunuz? “tarih”, “gelenek” yetmezmiş gibi bir de ırkçı duyguları okşamak için genlerden söz ediyorsunuz. siz değil miydiniz onları ayakları altına alan? biz sizi tanıyoruz. siz, elinizden gelse, adında “türk” geçiyor diye “türkü” bile söyletmezsiniz. ama adadaki dostunuz ciddiye alırsa alınabilir, dikkat.
sayın cumhurbaşkanı;
“bizim tarihimizde esas olan budur” dediniz ya… hani, söyleseniz de bilsek: sizin tarihiniz hangisidir? hangi milletin tarihidir? türk tarihinde de, bu tarihin belli bir döneminden itibaren iman ettiğimiz kur’an’da da esas, yönetimin şekli değil dayandığı ilkeler olmuştur. bu ilkelerin uygulamaları da –ne yazık ki- sizin eylemlerinizle örtüştürebileceğimiz türden değildir. mesela, siz; mete han’ın, attila’nın, bilge kağan’ın türk milleti’ni 36 etnik ve mezhebi parçaya ayırıp bunlardan bir kısmını aşağılayabileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; sultan alparslan’ın devleti 10 yıl gerçek haşhaşîlere teslim edebileceğini, “ne istediler de vermedim” diyebileceğini, sonra da “saflığımdan yararlandılar” diye bir savunma geliştirebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; kılıçarslan’ın haçlı seferleri projesi’nin eşbaşkanı olabileceğini, “kahraman haçlı askerlerin evlerine dönebilmeleri için dua ediyorum” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; fatih’in “dindar ve kindar nesil” yetiştirmeyi hedefleyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; yavuz’un “yargının vatana ihanetten başka derdi yok” diyebileceğini, kanunî’nin yasalarla yap-boz oynayabileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; abdülhamid’in “ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; atatürk’ün anzavur için veya şeyh said için “yani ne istendi de 12 yıllık başbakanlığım döneminde verilmedi” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; iranlı dolandırıcı bir tıfılın, o dilinizden düşürmediğiniz osmanlı’nızı rüşvetle esir alabileceğini, dahiliye nazırı’nın onun önüne yatmaktan çekinmeyeceğini, rüşvet ve yolsuzluğun fetvalarla meşrulaştırılabileceğini düşünebilir misiniz? yeri gelmişken; hani 21. yüzyılın kayserili davud’u olduğunu düşünen birini başbakanlık koltuğuna oturttunuz ya… mesela, siz; orhan gazi’nin 14. yüzyılın kayserili davud’unu medreseden çıkartıp devlet işlerinin başına oturtacağını düşünebilir misiniz? yine yeri gelmişken; siz hiç türk tarihinde vatan toprağını savaşmadan bırakıp da atasının türbesini sırtlayıp kaçan sonra bunun büyük bir zafer olduğunu söyleyen devlet adamı gördünüz mü? mesela, siz; emperyalist güçler ve yerli maşaları tehdit ediyor diye medine kahramanı fahrettin paşa’nın böyle bir yola başvurabileceğini düşünebilir misiniz? sayın cumhurbaşkanı; bütün bu yapıp ettiklerinizin ardında hangi tarihten alınan ilham vardır? söyleseniz de bilsek allah aşkına. belli ki, bu türk tarihi olamaz. zaten şahsınız ve bağlısı bulunduğunuz zihniyetin varlığıyla ilgili temel sorun kendinizi türk tarihine ait hissetmeyişinizdir. biliyoruz ki, ideolojik mensubiyetiniz buna engeldir. sizin dâhil olduğunuzu düşündüğünüz şey, sömürgecilik sonrası arap kimliği arayışından doğmuş olan ihvan’ın kurguladığı ideolojik bir tarih yorumu ve sınırları belirsiz ‘dârü’l-islam’ kavramıdır. iktidarınız boyunca etkilerine açık olduğunuz liberalizmin “şirket olarak tasarlanmış devlet” anlayışını da eklemek gerek. bunları türk tarihinde bulabileceğinizi sanmak –en iyimser yaklaşımla- türk tarihine yabancılığınızın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
sayın cumhurbaşkanı; bu millet –ne yazık ki- ideolojik tercihlerinizin bedelini ödemek durumunda kaldığı gibi, kendisini dünyanın merkezinde gören egonuzun bedelini de ödemek durumunda kalmaktadır. siz her fırsatta bunun hazzını tadarken, millete acı sonuçlarına katlanmak düşmektedir. örneğin; bir bürokratın vatanseverliğine kefil olup –hatta edep sınırlarını zorlayarak- sahiplenirken bir başkasını vatana ihanetle itham etmek sizin harcınızdır ve ancak bu çerçevede anlamlıdır. terör örgütünün kontrolünde, vatan toprağını bırakıp sandukayı taşıdı diye birisine meydan muharebesi kazanmış komutan muamelesi gösterdiniz. bıraksaydınız bu kadarını merkez bankası bile yapardı. oysa ondan diğerinin tırnaklarına gösterdiğiniz ilgiyi esirgediniz ve onu vatana ihanetle suçladınız.
sayın cumhurbaşkanı;
“vatana ihanet” sizin kullanmayı sevdiğiniz bir itham. peki, kendi atadığınız kadrolardan bu kadar vatan haininin nasıl çıkabildiği sorusuna da verecek bir yanıtınız var mı? hem bu kadar isabetsiz atamalar yapıp hem de her şeyi en iyi bildiğinizi, ülkeyi en iyi şekilde yönetebildiğinizi nasıl savunabiliyorsunuz? eğer işbirliği içinde olduklarınızın gerçek yüzlerini anlamanız en az on yıl sürüyorsa, siz de güvende değilsiniz, ülke de sizden emin değil demektir. bu sorgulamaları yapanları “ankara’dan kuru sıkı atmakla” eleştiriyorsunuz, her önünüze çıkana “delikanlılık” dersi veriyorsunuz ya, hadi siz -kabe’yi bile bir orduyla tavaf edişinizde gördüğümüz- o dillere destan cesaretinizle cevap verin.
sayın cumhurbaşkanı; sahip olmadığınız şeyin kıymetini bilemezsiniz. siz hiçbir zaman ‘tarih’ veya ‘devlet’ bilincine sahip olmadınız. edindiğiniz ideolojik formasyon buna uygun değildi ve bu formasyonu koruduğunuz sürece de olamayacaksınız. sizin gözünüzde ‘ülke’, islam tarihi boyunca bile sınırları belirlenememiş olan muhayyel “darü’l islam” olduğu için, kendinizce müslüman gördüklerinizin ideolojik çıkarı uğruna onu kesip biçmekten çekinmeyeceksiniz. bu işe “çözüm süreci” demeye sadece diliniz varmayacak, gönlünüz de ona eşlik edecektir. siz, başkanlığınızı ‘millet’ kavramından türetemeyeceğiniz için, ‘başkanlık’ kavramından millet türetebileceğinizi sanıyorsunuz. böyle yaparsanız, “milletiniz” sadece “evde zor tuttuklarınız” olacaktır. sayın cumhurbaşkanı; ‘tarih’ bilincine sahip olmayışınızla özlemini duyduğunuz “dindar ve kindar nesil” arasındaki ilişkiye dair de bir şey söylemek isterim: ‘tarih’ bilinci olmayanda –‘din’i tarihselliği içinde kavrayamayacaklarından- gerçek anlamda bir ‘din bilinci’ de olamaz. insanları tarihlerine yabancılaştırıp hatta “düşman” kılarak “dindar nesil” yetiştiremezsiniz. hz. peygamber örneğinde gördüğümüz islam, cahiliyye’ye bile böyle yaklaşmamıştır. çevrenizde bunları sorup öğrenebileceğiniz çok insan vardır. eğer günün birinde bu ülkede –kefen giymiş partizanlar değil de- gerçekten dindar bir nesil yetişirse; onların dilinde arzuladığınız şekilde anılmayacaksınız. zira onlar cihadın en üst derecesinin zalim sultan karşısında hakkı söylemek olduğunu bileceklerdir; onlar, tanrı’nın, kullarının ellerinin dolumu boşmu olduğuna değil, kirlimi temizmi olduğuna baktığını bileceklerdir; onlar, haram yemenin fetvadan kılıfı olamayacağını bileceklerdir; onlar, bir devletin küfr ile değil zulm ile çökeceğini bileceklerdir; onlar, ‘adalet’in en üst değer olduğunu ve sadece müslümanlar için değil bütün insanlar için olduğunu bileceklerdir. gerçekten “dindar” olan insanda “kin” bulunmaz; biz, sizin sözünüzü sadece maksadımızı anlatmak açısından kullanalım: eğer, o görmeyi çok arzuladığınız “dindar ve kindar nesil” gerçekten dindar olursa, minnetinin değil kininin konusu olmayı da göze almış olmalısınız.
sayın cumhurbaşkanı; günü geldiğinde hangi tarihte, nasıl anılırsınız bilemem ama türk tarihinde utanılmayacak bir yer edinmek isterseniz, nedamet getiriniz. “türk tipi başkanlık”ı savunmaya hakkınız olsun istiyorsanız, öncelikle siz “türk tipi” olmayı denemelisiniz. o müthiş egonuz milletin her ferdini kefen giymiş partizanlara dönüştürebileceğinizi düşündürtmesin size. bakın, anlayasınız diye osmanlıca söylüyorum:
“ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten”."
Üstüne söyleyecek bir şey bırakmamıştır. Bu mektuba cevap verebilecek kapasitede bir kişi bile olduğuna inanmıyorum iktidar tarafında. Mektup yerine iletildi mi, iletildiğinde verilen tepki ne oldu gerçekten merak ediyorum.
aynen şöyledir:
"cumhurbaşkanı’na açık mektup
“neyin ‘türk tipi’ki başkanlığın da ‘türk tipi’ olsun?”
sayın cumhurbaşkanı;
ikimiz de biliyoruz ki, ne sizin duymak istediğiniz ne de benim söylemek istediğim hitap budur. sizin bir parti sözcüsü gibi meydanlarda dilendiğiniz “devlet başkanı” hitabıdır; benim gönlümden geçen ise, bağımsız türk yargısının karşısına çıktığınız gün, onurlu bir türk savcısının dudaklarından dökülecek olandır. merak buyurmayınız; bulunduğunuz makamda halen akp genel başkanı’ymış gibi davranmanıza dair söyleyecek sözüm yok. zira, üzerine aldığı görevi “tarafsızlıkla” yerine getirmek için namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini zevkle çiğneyebilecek tıynette bir insana etki edecek kudrette bir söz yok. öte yandan; ‘tarafsızlık’ı bir kavram olarak algılamanızı beklemek de -entelektüel düzeyiniz göz önünde bulundurulduğunda- size haksızlık olacaktır.
sayın cumhurbaşkanı;
başkanlık hırsını bir zırh gibi üzerine geçirmiş psikolojinizin size söylettiği garip sözler ve yaptırdığı garip işler vardır. nedamet getirip bunlardan kurtulmayı dilerseniz, sarayınızda saraçoğlu’dan farklı uzmanları danışman olarak istihdam etmenizi tavsiye ederim. zira sağlığınızı tehdit eden haller, otlarla şifa bulacağınız türden değildir. bu kabilden bir hâl “türk tipi başkanlık” lakırdısını dilinize pelesenk edişinizdir. sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: sizin neyiniz “türk tipi” ki, başkanlığınız da “türk tipi” olsun! ne oldu ki; bırakın sahiplenmeyi hatta söylemeyi “türk” sözünü duymaya bile tahammülü olmayan, anayasa’dan “türklüğü” çıkartmayı siyasi gayretlerinin baş hedefi gören siz, “türk tipi” bir yönetim modelinden bahseder oldunuz? kalkmış, “bizim tarihimizde, genlerimizde, geleneğimizde başkanlık sistemi var” diyorsunuz. siz değil miydiniz; türk milleti’ni 36 etnik parçaya bölen. şimdi, hangisinin tarihinden, geleneğinden bahsediyorsunuz? “tarih”, “gelenek” yetmezmiş gibi bir de ırkçı duyguları okşamak için genlerden söz ediyorsunuz. siz değil miydiniz onları ayakları altına alan? biz sizi tanıyoruz. siz, elinizden gelse, adında “türk” geçiyor diye “türkü” bile söyletmezsiniz. ama adadaki dostunuz ciddiye alırsa alınabilir, dikkat.
sayın cumhurbaşkanı;
“bizim tarihimizde esas olan budur” dediniz ya… hani, söyleseniz de bilsek: sizin tarihiniz hangisidir? hangi milletin tarihidir? türk tarihinde de, bu tarihin belli bir döneminden itibaren iman ettiğimiz kur’an’da da esas, yönetimin şekli değil dayandığı ilkeler olmuştur. bu ilkelerin uygulamaları da –ne yazık ki- sizin eylemlerinizle örtüştürebileceğimiz türden değildir. mesela, siz; mete han’ın, attila’nın, bilge kağan’ın türk milleti’ni 36 etnik ve mezhebi parçaya ayırıp bunlardan bir kısmını aşağılayabileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; sultan alparslan’ın devleti 10 yıl gerçek haşhaşîlere teslim edebileceğini, “ne istediler de vermedim” diyebileceğini, sonra da “saflığımdan yararlandılar” diye bir savunma geliştirebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; kılıçarslan’ın haçlı seferleri projesi’nin eşbaşkanı olabileceğini, “kahraman haçlı askerlerin evlerine dönebilmeleri için dua ediyorum” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; fatih’in “dindar ve kindar nesil” yetiştirmeyi hedefleyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; yavuz’un “yargının vatana ihanetten başka derdi yok” diyebileceğini, kanunî’nin yasalarla yap-boz oynayabileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; abdülhamid’in “ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; atatürk’ün anzavur için veya şeyh said için “yani ne istendi de 12 yıllık başbakanlığım döneminde verilmedi” diyebileceğini düşünebilir misiniz? mesela, siz; iranlı dolandırıcı bir tıfılın, o dilinizden düşürmediğiniz osmanlı’nızı rüşvetle esir alabileceğini, dahiliye nazırı’nın onun önüne yatmaktan çekinmeyeceğini, rüşvet ve yolsuzluğun fetvalarla meşrulaştırılabileceğini düşünebilir misiniz? yeri gelmişken; hani 21. yüzyılın kayserili davud’u olduğunu düşünen birini başbakanlık koltuğuna oturttunuz ya… mesela, siz; orhan gazi’nin 14. yüzyılın kayserili davud’unu medreseden çıkartıp devlet işlerinin başına oturtacağını düşünebilir misiniz? yine yeri gelmişken; siz hiç türk tarihinde vatan toprağını savaşmadan bırakıp da atasının türbesini sırtlayıp kaçan sonra bunun büyük bir zafer olduğunu söyleyen devlet adamı gördünüz mü? mesela, siz; emperyalist güçler ve yerli maşaları tehdit ediyor diye medine kahramanı fahrettin paşa’nın böyle bir yola başvurabileceğini düşünebilir misiniz? sayın cumhurbaşkanı; bütün bu yapıp ettiklerinizin ardında hangi tarihten alınan ilham vardır? söyleseniz de bilsek allah aşkına. belli ki, bu türk tarihi olamaz. zaten şahsınız ve bağlısı bulunduğunuz zihniyetin varlığıyla ilgili temel sorun kendinizi türk tarihine ait hissetmeyişinizdir. biliyoruz ki, ideolojik mensubiyetiniz buna engeldir. sizin dâhil olduğunuzu düşündüğünüz şey, sömürgecilik sonrası arap kimliği arayışından doğmuş olan ihvan’ın kurguladığı ideolojik bir tarih yorumu ve sınırları belirsiz ‘dârü’l-islam’ kavramıdır. iktidarınız boyunca etkilerine açık olduğunuz liberalizmin “şirket olarak tasarlanmış devlet” anlayışını da eklemek gerek. bunları türk tarihinde bulabileceğinizi sanmak –en iyimser yaklaşımla- türk tarihine yabancılığınızın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
sayın cumhurbaşkanı; bu millet –ne yazık ki- ideolojik tercihlerinizin bedelini ödemek durumunda kaldığı gibi, kendisini dünyanın merkezinde gören egonuzun bedelini de ödemek durumunda kalmaktadır. siz her fırsatta bunun hazzını tadarken, millete acı sonuçlarına katlanmak düşmektedir. örneğin; bir bürokratın vatanseverliğine kefil olup –hatta edep sınırlarını zorlayarak- sahiplenirken bir başkasını vatana ihanetle itham etmek sizin harcınızdır ve ancak bu çerçevede anlamlıdır. terör örgütünün kontrolünde, vatan toprağını bırakıp sandukayı taşıdı diye birisine meydan muharebesi kazanmış komutan muamelesi gösterdiniz. bıraksaydınız bu kadarını merkez bankası bile yapardı. oysa ondan diğerinin tırnaklarına gösterdiğiniz ilgiyi esirgediniz ve onu vatana ihanetle suçladınız.
sayın cumhurbaşkanı;
“vatana ihanet” sizin kullanmayı sevdiğiniz bir itham. peki, kendi atadığınız kadrolardan bu kadar vatan haininin nasıl çıkabildiği sorusuna da verecek bir yanıtınız var mı? hem bu kadar isabetsiz atamalar yapıp hem de her şeyi en iyi bildiğinizi, ülkeyi en iyi şekilde yönetebildiğinizi nasıl savunabiliyorsunuz? eğer işbirliği içinde olduklarınızın gerçek yüzlerini anlamanız en az on yıl sürüyorsa, siz de güvende değilsiniz, ülke de sizden emin değil demektir. bu sorgulamaları yapanları “ankara’dan kuru sıkı atmakla” eleştiriyorsunuz, her önünüze çıkana “delikanlılık” dersi veriyorsunuz ya, hadi siz -kabe’yi bile bir orduyla tavaf edişinizde gördüğümüz- o dillere destan cesaretinizle cevap verin.
sayın cumhurbaşkanı; sahip olmadığınız şeyin kıymetini bilemezsiniz. siz hiçbir zaman ‘tarih’ veya ‘devlet’ bilincine sahip olmadınız. edindiğiniz ideolojik formasyon buna uygun değildi ve bu formasyonu koruduğunuz sürece de olamayacaksınız. sizin gözünüzde ‘ülke’, islam tarihi boyunca bile sınırları belirlenememiş olan muhayyel “darü’l islam” olduğu için, kendinizce müslüman gördüklerinizin ideolojik çıkarı uğruna onu kesip biçmekten çekinmeyeceksiniz. bu işe “çözüm süreci” demeye sadece diliniz varmayacak, gönlünüz de ona eşlik edecektir. siz, başkanlığınızı ‘millet’ kavramından türetemeyeceğiniz için, ‘başkanlık’ kavramından millet türetebileceğinizi sanıyorsunuz. böyle yaparsanız, “milletiniz” sadece “evde zor tuttuklarınız” olacaktır. sayın cumhurbaşkanı; ‘tarih’ bilincine sahip olmayışınızla özlemini duyduğunuz “dindar ve kindar nesil” arasındaki ilişkiye dair de bir şey söylemek isterim: ‘tarih’ bilinci olmayanda –‘din’i tarihselliği içinde kavrayamayacaklarından- gerçek anlamda bir ‘din bilinci’ de olamaz. insanları tarihlerine yabancılaştırıp hatta “düşman” kılarak “dindar nesil” yetiştiremezsiniz. hz. peygamber örneğinde gördüğümüz islam, cahiliyye’ye bile böyle yaklaşmamıştır. çevrenizde bunları sorup öğrenebileceğiniz çok insan vardır. eğer günün birinde bu ülkede –kefen giymiş partizanlar değil de- gerçekten dindar bir nesil yetişirse; onların dilinde arzuladığınız şekilde anılmayacaksınız. zira onlar cihadın en üst derecesinin zalim sultan karşısında hakkı söylemek olduğunu bileceklerdir; onlar, tanrı’nın, kullarının ellerinin dolumu boşmu olduğuna değil, kirlimi temizmi olduğuna baktığını bileceklerdir; onlar, haram yemenin fetvadan kılıfı olamayacağını bileceklerdir; onlar, bir devletin küfr ile değil zulm ile çökeceğini bileceklerdir; onlar, ‘adalet’in en üst değer olduğunu ve sadece müslümanlar için değil bütün insanlar için olduğunu bileceklerdir. gerçekten “dindar” olan insanda “kin” bulunmaz; biz, sizin sözünüzü sadece maksadımızı anlatmak açısından kullanalım: eğer, o görmeyi çok arzuladığınız “dindar ve kindar nesil” gerçekten dindar olursa, minnetinin değil kininin konusu olmayı da göze almış olmalısınız.
sayın cumhurbaşkanı; günü geldiğinde hangi tarihte, nasıl anılırsınız bilemem ama türk tarihinde utanılmayacak bir yer edinmek isterseniz, nedamet getiriniz. “türk tipi başkanlık”ı savunmaya hakkınız olsun istiyorsanız, öncelikle siz “türk tipi” olmayı denemelisiniz. o müthiş egonuz milletin her ferdini kefen giymiş partizanlara dönüştürebileceğinizi düşündürtmesin size. bakın, anlayasınız diye osmanlıca söylüyorum:
“ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten”."
Üstüne söyleyecek bir şey bırakmamıştır. Bu mektuba cevap verebilecek kapasitede bir kişi bile olduğuna inanmıyorum iktidar tarafında. Mektup yerine iletildi mi, iletildiğinde verilen tepki ne oldu gerçekten merak ediyorum.