bugün
- ajax'ın gassaraya döşediği uzun menzilli boru13
- 30 ocak 2025 midtjylland fenerbahçe maçı16
- sözlük erkeklerinin kız arkadaşının fotoğrafı12
- anın görüntüsü17
- ne olduğu belli olmayan yazarlar10
- hiç öğretmenlerin beyin göçü yapmaması9
- ofsaytımsı13
- erkeklerde bulunup kızlarda bulunmayan özellikler19
- deepseek29
- zencilerin üstün ırk olması12
- kadın ve erkek arkadaş olabilir10
- fenerbahçe'nin çakmasının çıkması10
- 21 ocak 2025 bolu kartalkaya otel yangını9
- köftesi ile meşhur ilimiz15
- sözlükte ilk mesajlaştığınız yazar22
- sözlük yazarlarının birikimleri9
- tuhaf takıntılar9
- galatasaray'ın kart sınırındaki topçuları14
- 23 cm bir penise sakso çekmek17
- askerde jandarma olmak8
- bilin bakalım chp'nin cb adayı kim10
- lokal olarak tr den eng'e ai ile resim üretmek9
- kuranı kerim yakan adamın vurularak öldürülmesi15
- sözlükten hatun düşürmek13
- ayşe barım10
- akepenin israil için sevinmesi10
- amı olanın dini olmaz14
- 30 01 2025 abd uçak kazası14
- yazarların en ev hanımı ozelligi20
- günün sözü14
- oytun erbaşın maskesini godelian düşürdü14
- kilo vermek için bir sebep20
- neden borçlar sürekli artıyor16
- gulmekicinyaratilmis24
- seks yapma hayaliyle sözlükte yazar olmak9
- elin gürcüsü15
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an12
- galeride görsellerin görünmemesi18
- yaprak dökümü leyla'nın katmerli orospu olması10
- ihtiyacımız olan şeyler14
- haluk bilginer'in hiç bir şeyde yer almamasi9
- kocanızı sarı kula ile banyoda yıkar mısınız12
- paşa paşa cumhur ittifakına oy vereceksiniz11
- kavga çıkması muhtemel yerler8
- yazarların mezar yerleri10
- masklavi'nin imamoğlu korkusu12
- iş yerine gelir gelmez kombi yakan kız18
- bu hayatı aykolik yaşıyor16
- arkadaşlar nasılsınız16
- sokak röportajlarinin yasaklanmasi lazım9
entry'ler (3617)
her büyük düşüşü indirim olarak görüp eklemeler yaptığım piyasadır.
mottom çok basit, düşerse eklerim, yükselirse satarım. bu kadar basit.
mottom çok basit, düşerse eklerim, yükselirse satarım. bu kadar basit.
umarım bir gün bu başlığa yurtdışından entry girebilirim.
sözlüğün eski ve iyi yazarlarındandır. üzmeyin adamı.
trollük yapmayan, kendi halinde yazan az sayıdaki yazarlardan biridir.
bodrum'da bir lahmacun 300 lira, marmaris'te 70 lira.
bodrum biraz daha yabancı turistlere ve zenginlere hitap ettiği için birçok yerde fiyatlar uçuktur.
marmaris de doğal güzelliğiyle bodrum'dan daha da iyi denilebilecek niteliktedir.
bodrum'da 2 günlük otel parasına marmaris'te 1 hafta krallar gibi tatil yapabilirsiniz. hem yeme içme vs daha uygun hemde mekanlar.
not: marmaris'e yolunuz düşerse felix'e uğramadan dönmeyin, konseptiyle marmaris'in en güzel ve fresh yerlerinden biridir.
bodrum biraz daha yabancı turistlere ve zenginlere hitap ettiği için birçok yerde fiyatlar uçuktur.
marmaris de doğal güzelliğiyle bodrum'dan daha da iyi denilebilecek niteliktedir.
bodrum'da 2 günlük otel parasına marmaris'te 1 hafta krallar gibi tatil yapabilirsiniz. hem yeme içme vs daha uygun hemde mekanlar.
not: marmaris'e yolunuz düşerse felix'e uğramadan dönmeyin, konseptiyle marmaris'in en güzel ve fresh yerlerinden biridir.
"hala birini bulamadı mı? yazık yaa" şeklindeyse üzücüdür.
genelde erkeklerin sürekli kendisine yürüdüğünden dem vurarak erkeklerden şikayetçi olurlar ama aslında bulundukları bölge itibari ile ve arz talep orantısızlığıyla birlikte egoları tavan üstüne tavan yapmaktadır.
malum olarak yaşadığımız toplumda her ne olursa olsun, kendisini zerre geliştirmemiş ve bakmamış olsa bile yine de her türlü kendine alıcı bulabiliyor ve talep ediliyor olması egolarını artıran en önemli sebeplerdendir.
oysaki bir erkek için rekabet her zaman çok daha ağırdır, her zaman kendini geliştirmek ve iyi bir yaşam inşa etmek zorundadır. dişi ise hiçbir şey yapmasa bile sadece kendisine gelenler arasından en iyisi seçmek olduğundan (genelde bunu da beceremeyip en kötüsünü seçerler sonra da düzgün erkek kalmadı diye ağlarlar) birçoğu kendini geliştirmeyip evde zengin koca bekleyerek vakit geçirmektedir.
bir de bu zengin koca bekleyenlerin hayalleri de inanılmaz seviyelerdedir. üst düzey yönetici pozisyonunda olsun, fit ve yakışıklı olsun, spor yapsın, kendine baksın, zengin olsun, arabası olsun, kültürlü olsun, gezmeyi sevsin, çok kıskanmasın vs vs derken uzar da gider. ama bunu talep eden dişilere baktığında tek özelliği sadece dişi olmuş olmasıdır. bunu da kendisi seçmedi. onu bile iyi bir şekilde yapamamaktadır. sadece dişi olduğu için yukarıda saydığım kriterlerde bir erkeğin gelip kendisini seçerek hayatını kurtaracağını sanarak yıllarını geçirirler.
bu tipler genelde bu tarz erkeklerle ortamlarda tanışır tanışmaz hemen etkilemek ister ve tüm kartlarını oynar. erkek ise bu dişi gibi yüzlercesiyle görüştüğü için zaten her şeyi bilmektedir. bu dişi ise bu erkekle birlikte olur ve erkeğin kendisine söylediği 3-5 cümle ile hayaller dünyasına dalıp onun hayatının merkezinde olduğunu düşünür, kendini vazgeçilmez sanır. ertesi gün ise hatırlanmaz bile. böyle böyle bir gün doğru erkek gelip onu kurtaracak umuduyla kendi hayatı için hiçbir gelişim göstermeden geçirdiği yıllardan sonra 30'lu yaşlara gelir ve dank eder.
hemen kendine çeki düzen verip toparlar ve daha kendi halinde, işinde gücünde olup tabiri caizse beyefendi erkek arayışına girer. bulduğu ilk elle tutulur erkekle de hemen hızlıca evlilik planları yapıp bir an önce evlenmek isterler.
bunları bilerek yaşayın.
malum olarak yaşadığımız toplumda her ne olursa olsun, kendisini zerre geliştirmemiş ve bakmamış olsa bile yine de her türlü kendine alıcı bulabiliyor ve talep ediliyor olması egolarını artıran en önemli sebeplerdendir.
oysaki bir erkek için rekabet her zaman çok daha ağırdır, her zaman kendini geliştirmek ve iyi bir yaşam inşa etmek zorundadır. dişi ise hiçbir şey yapmasa bile sadece kendisine gelenler arasından en iyisi seçmek olduğundan (genelde bunu da beceremeyip en kötüsünü seçerler sonra da düzgün erkek kalmadı diye ağlarlar) birçoğu kendini geliştirmeyip evde zengin koca bekleyerek vakit geçirmektedir.
bir de bu zengin koca bekleyenlerin hayalleri de inanılmaz seviyelerdedir. üst düzey yönetici pozisyonunda olsun, fit ve yakışıklı olsun, spor yapsın, kendine baksın, zengin olsun, arabası olsun, kültürlü olsun, gezmeyi sevsin, çok kıskanmasın vs vs derken uzar da gider. ama bunu talep eden dişilere baktığında tek özelliği sadece dişi olmuş olmasıdır. bunu da kendisi seçmedi. onu bile iyi bir şekilde yapamamaktadır. sadece dişi olduğu için yukarıda saydığım kriterlerde bir erkeğin gelip kendisini seçerek hayatını kurtaracağını sanarak yıllarını geçirirler.
bu tipler genelde bu tarz erkeklerle ortamlarda tanışır tanışmaz hemen etkilemek ister ve tüm kartlarını oynar. erkek ise bu dişi gibi yüzlercesiyle görüştüğü için zaten her şeyi bilmektedir. bu dişi ise bu erkekle birlikte olur ve erkeğin kendisine söylediği 3-5 cümle ile hayaller dünyasına dalıp onun hayatının merkezinde olduğunu düşünür, kendini vazgeçilmez sanır. ertesi gün ise hatırlanmaz bile. böyle böyle bir gün doğru erkek gelip onu kurtaracak umuduyla kendi hayatı için hiçbir gelişim göstermeden geçirdiği yıllardan sonra 30'lu yaşlara gelir ve dank eder.
hemen kendine çeki düzen verip toparlar ve daha kendi halinde, işinde gücünde olup tabiri caizse beyefendi erkek arayışına girer. bulduğu ilk elle tutulur erkekle de hemen hızlıca evlilik planları yapıp bir an önce evlenmek isterler.
bunları bilerek yaşayın.
petersburg ve caddelerinde geçen hikayeler gelir.
dostoyevski'nin kürek cezasına çarptırılıp yıllarca kürek çekmesi, sonra dönüp aşık olması...
petersburg sokaklarında yaşadığı aşklar ve bulamadığı karşılıklar, tek başına uzun yürüyüşler, yağmur yağarken petersburg köprüsünden geçmesi.
ekonominin en berbat olduğu rus tarihinde paylaşımlı odalarda yaşaması vs vs diye uzar gider.
biz de benzer bir hayata doğru gidiyoruz.
dostoyevski'nin kürek cezasına çarptırılıp yıllarca kürek çekmesi, sonra dönüp aşık olması...
petersburg sokaklarında yaşadığı aşklar ve bulamadığı karşılıklar, tek başına uzun yürüyüşler, yağmur yağarken petersburg köprüsünden geçmesi.
ekonominin en berbat olduğu rus tarihinde paylaşımlı odalarda yaşaması vs vs diye uzar gider.
biz de benzer bir hayata doğru gidiyoruz.
zincirlere vurulan umutlar.
imamhatip ve ilahiyat okursanız imam hariç her şey olabilirsiniz. bakan bile.
foto-video çeker ve gördüğümü hiç belli etmeden çıkıp anında boşanma davasını açarım.
hayatımdaki her insana da derim, aldatmayı sevmem, eğer bir gün olur da aklın veya duyguların karışırsa sakın birbirimizi aldatmayalım, konuşup iyi bir şekilde ayrılalım, seni anlayışla karşılarım.
bu şekilde olması gerekir.
hayatımdaki her insana da derim, aldatmayı sevmem, eğer bir gün olur da aklın veya duyguların karışırsa sakın birbirimizi aldatmayalım, konuşup iyi bir şekilde ayrılalım, seni anlayışla karşılarım.
bu şekilde olması gerekir.
daha önceki seçimleri kaybetti diyip oy vermemek.
e ulan herkes daha önceki seçimde kazanan kişiye oy verirse, diğer taraf nasıl kazanacak? bu nasıl bir mantıksızlıktır.
e ulan herkes daha önceki seçimde kazanan kişiye oy verirse, diğer taraf nasıl kazanacak? bu nasıl bir mantıksızlıktır.
illa bir şey olmasına gerek yok. okumuş etmiş, bürokrasiden anlayan, efendi ve nazik bir devlet adamıdır kendisi. türkmüş, kürtmüş, aleviymiş, lazmış hiç önemi yoktur. bunlardan ziyade insanlığını önemsediğimiz zaman hepimiz rahat bir ülkede yaşamaya başlayacağız.
katar ve suudi arabistan'ı örnek gösterip gelişmiş olduklarını sananları gösteren başlıktır. yahu bu gelişmiş diye örnek gösterdiğin ülkelerde kadınlar daha yeni yeni oy kullanmaya başlayıp toplum içine çıkabiliyor.
gelişmişlik demek, sosyal yaşamlar, refahla, düşünce özgürlüğüyle, sosyo-ekonomik durumla, eğitimle, bilimle, sanatla vs olur.
bunların neredeyse çoğu islamla yönetilen ülkelerde yok maalesef. aralarında en iyisi türkiye işte düşünün. bizde de neyse ki atatürk gibi bir lider gelmiş de birazcık din ve devleti birbirinden ayırmış da gelişebilmişiz.
edit: imla.
gelişmişlik demek, sosyal yaşamlar, refahla, düşünce özgürlüğüyle, sosyo-ekonomik durumla, eğitimle, bilimle, sanatla vs olur.
bunların neredeyse çoğu islamla yönetilen ülkelerde yok maalesef. aralarında en iyisi türkiye işte düşünün. bizde de neyse ki atatürk gibi bir lider gelmiş de birazcık din ve devleti birbirinden ayırmış da gelişebilmişiz.
edit: imla.
çarşı ve fb taraftar grubunun efsanevi sloganlarını merak ettiğim bir maçtır. kazanandan ziyade taraftar gruplarının tepkilerini merak ettiğim için izliyor olacağım.
Henüz ilkokuldayken babamın işsiz kaldığı bir dönemdi. evi geçindirebilmek için sokaklarda seyyar satıcılık yaparak çikolata, kek vs tarzı şeyler satıyordu. bazen satış olmadan eve gelirdi ve bana çikolata verirdi. normalde dışarıdan gidip parayla alıp yiyecek durumumuz yoktu. çikolata yiyebilmek beni mutlu ediyordu ama bu aynı zamanda babamın da satış yapamadığı ve para kazanamadığı anlamına geliyordu.
bazen babam satış yapamadığında çikolata yediğim ve mutlu olduğum için kendimi suçlu hissederdim. bu arada kalış yıllar geçmesine rağmen yüreğimi parçalıyor.
bazen babam satış yapamadığında çikolata yediğim ve mutlu olduğum için kendimi suçlu hissederdim. bu arada kalış yıllar geçmesine rağmen yüreğimi parçalıyor.
nezaketen "burada kal" veya "kendi evin gibi takıl" denilse bile hemen gaza gelip eve yerleşip kendi düzeninizi kurmaya çalışmayın.
çok fazla evin her yerini kurcalamayın, ne yer ne içersiniz diye sorulduğunda çok egzotik tatlar aramayın, basit talepleriniz ve beklentileriniz olsun. ne ikram edilirse onunla yetinmeye çalışın.
çok fazla evin her yerini kurcalamayın, ne yer ne içersiniz diye sorulduğunda çok egzotik tatlar aramayın, basit talepleriniz ve beklentileriniz olsun. ne ikram edilirse onunla yetinmeye çalışın.
bu sefer eze eze.
emre aydın - her şey biraz hala sen.
siyah sweet, siyah kot, siyah-beyaz kol saati, beyaz spor ayakkabı.