bugün

entry'ler (7)

radyoda maç dinlemek

insanı futbolla ilgilenmese bile gaza getiren olaydır... hele bir de spiker iyiyse tadından yenmez, spikerin anlatması ile maçın görüntülerini kafanızda canlandırırken birden cezasahasına girerse oyuncular, spikerin coşması ile birlikte siz de coşarsınız. tanımasanız, etmeseniz bile oyuncuları, "hadi oğlum hadi lan at şu golü" diye heyecanlanmaya başlarsınız...

mide yanması

düzensiz uykunun, çok yağlı, çok baharatlı yemek yemenin, çok gazlı içecek içmenin (kola vs.), çok kafeinli içecek içmenin (çay, kahve) getirdiği, gastritin ilerlemiş hali olan reflünün mide kapakçığını bozması olayı ile sonuçlanan hadisedir... kalıcı bir tedavisi yoktur... ancak ilaçlarla günlük yanmayı önleyebilirsiniz, sinir bozucudur... kısacası böyle bir hadise yaşamamak için uykunuza, yiyeceğinize, içeceğinize, ruh halinize dikkat edin... ha derseniz ki "oğlum ben bu dediklerinin hepsini yapıyorum bi gıdım yanma olmuyo bende", o zaman vereceğim cevap şudur : olur.

emily blunt

1983 ingiltere doğumlu olan oyuncudur. kendisini en çok tom hanks'in küçük bir rolü olduğu, ancak tom hanks'in oğlunun başrolünde oynadığı "the great buck howard" filminde beğenmişimdir... ayrıcana kendisi, kanımca en sağlam bayan oyunculardan olan merly streep ile birlikte "the devil wears prada" filminde rol almıştır... demet evgara benzerliği ile dikkat çekmektedir... kendisinin altın küre ödülü vardır...

edit : imla

the others

başrolünde nicole kidman'ın oynadığı gerilim filmi... ayrıca orjinal olmasına rağmen hiçbir yerde çizik olmayan dvdsini bulamadığım, dağıtımcısının palermo olduğu film...

primal fear

1989'dan 1993'e kadar gamma ray'in solistliğini üstlenmiş olan ralf scheepers'ın içinde bulunduğu power metal grubu...

albümleri şöyledir :

1998-primal fear
1999-jaws of death
2001-nüclear fire
2002-black sun
2004-devil's ground
2005-seven seals
2006-metal is forever,the very best of primal fear
2007-new religion

günaydın öğretmenim

öğrencilerin öğretmeni anlaması için sorulan sorudur... eğer öğretmen tatlı bir sesle "günaydın çocuklar, nasılsınız bakalım ?" derse, sınıfta geyikle karışık ders işleyeceğinin, arada bir öğrencileri serbest bırakacağının kanıtıdır...

en son söylenecek şeyi en başta söylemek

yaşanılan olayı, olaylar bütününü anlattıktan sonra ancak tadı çıkabilecek bir şeyi en başta söylemektir. bu gibi durumlarda hem dinleyenin dinleme hevesi kaçar, başka yerlere bakar, hem de anlatıcı olayları istediği gibi coşkuyla anlatamaz... hatta anlatıcının heyecanı o kadar azalır ki sırf dinleyicinin "hadi ya, nasıl oldu bu" demesiyle gaza gelip olayı anlatmaya çalışır...