altı yabancıyla sahaya çıkacak kadar beyinsiz olan, pankartı ters açacak kadar kabiliyetsiz olan taraftarları sevindirmiş başarıdır.
hayır, sanki kendileri her yıl şampiyonlar ligini alıyor. sonra %60'ınız gerizekalı deyince kızıyorsunuz amına koyayım.

edit: canının acıdığını bana hissettirme. acı duyduğunu gördükçe daha da sokasım geliyor (laf).

kendini zeki sanan insanların kullanmaya çalıştığı kemal kılıçdaroğlu sözü.

akp' dağdan inenleri çadır mahkemelerde salıverirken çok demokratikti oysa. timsah göz yaşınızı sileyim afedersin.

akp'li olmasıyla değilde kör cahil olmasıyla dikkatleri çeken yazar.

neymiş ? kılıçdaroğlu genel af istemiş, öcalan da buna dahilmiş. bir de akp kesinlikle böyle şeyin bahsini bile yapmamış.

evet doğru senin partin böyle bir şeyin bahsini bile yapmıyor, dağdan inen teröristleri çadırlarda yargılayıp salıveriyor.

"Cahilin yaptığı sohbetten sözden, alimin hayali düşü makbuldür"

silkinip kendine gelmiş kadındır. gereksiz polemikler ile ne arkadaşlarının ne de sevgilisnin kafasını ütülemez, yaşamın farkındadır.

bunun yanında;

bazısı da genç olmak ister. lakin 30 yaşın getirdiği bunalım filan değildir o. geçmişte ağzına sıçtığı güzel anıları geri kazanma isteğidir. kendisine başarılar diliyoruz.

her şubat ayının on birinde doğan yazar. garip gelecek ama öyle, daha önce doğum gunune şahit olmamıştım.lakin şimdi gördüm ki daha dünyaya yeni gelmiş gibi neşeli.. ilk günkü gibi hafız.
her sene böyle oluyormuş. bir de abartıp kktc ve dış temsilciliklerde de kutlanıyormuş.
aşırı avrupa sevdasından olsa gerek. ben avrupalılar kaka dedim ama dinlemiyor.

nice 30(takriben)* yıllar dileğiyle, doğum günü kutlu olsun..

sadece sanal sözlüklerde tespit sıçılmadığının göstergesidir. bak uluslararası şirketler bile tespit sıçıyor.
o da değil, zorla laf söyletiyorlar insana. çok da sikimizde afedersin kireciydi rezistansıydı.
sanki çaydanlıktan belli olmuyor anlamıyoruz biz! korku filmi havasında söylemenin anlamı nedir yani? alt tarafı kıçı boklu anti-kireç sattığınız. kaç paralık adamsınız oğlum?

seslerin "acayibet"ine göre değişik reaksiyonlar vermeye neden olacak seslerdir. hırsız tıkırtısıysa polisi, hastalık nedeyile yardım çağrısıysa 112'yi, yangın feydadıysa itfaiyeyi, sevişme sesiyse kız arkadaşınızı ararsınız.
bu reaksiyonların daha da çoğalması çıkacak sesin değişkenliği ile doğru orantılıdır.

öngörülerime göre memleketimde asla sona ermeyecek olan "namus" cinayetinin kurbanıdır.
"namus" dediği de erkekler ile konuşması. o değil de, bu masumu katleden pezevenklerin vicdani sicilini araştırmaya kalksan defterlere kitaplara sığmaz.
sözde biri baba olacak biri de dede. Lakin tüm bu çıkarımlara rağmen asla ve asla şaşırmamak gerekir.
dedim ya bu namus cinayetleri bitmez diye. hakikaten bitmez. evlendiğinde karısına kimse bakmasın diye zorla türbana sokan, genç kızına kimse bakmasın diye zorla türbana sokan. evde estirdiği terörün zerresini düşüp kalktığı karıya göstermeyen bu milletten tırsarım ben arkadaş..

sadece hevesle sınırlamamak lazım. gerçi hepsi aynı kelime ama daha rahat anlamak için biz ona arzu, dilek, istek ve hayal de diyebiliriz.
bir kere heves etmek çok istemek demek. bokunu çıkartacak kadar çok istemek demek.
peki sonuç? doğal soğukluk.

arkadaşım, deli gibi hoşlandığın peşinden günlerce koştuğun hatundan takriben iki hafta sonra sen soğumadın mı? aldığın ilk pc'yi iki ay sonra sen tekmelemeye başlamadın mı?
peki ilk cep telefonunu kaç ay sonra mundar ettin? oysa o kadar da istemiştin.
aylar boyunca özlemini duyduğun tatil günlerin sana zindan olmadı mı? ya da sırf "o" gelecek diye gittiğin mekan ve boş kalan gözlerin.
ister murphy kanunları de, itersen başka bir zırva uydur. böyledir bu. çok arzulamayacaksın, zira mutlak suretle bir pislik oluyor.

mesela;

-zoraki bu-

--flashback--

ikinci sınıfa da geçtim artık -bildiğin ilkokul-. bugün yeni çıkan pompalı su tabancalarından alıp hava atmak lazım. zaten iki aydır hayaliyle yaşıyorum, gelse de mahallede şanım yürüse, diğer elemanlara karşı gücüm artsa.. aslında almadan önce mahalledeki çocuklara yetiştiyerim ben bu haberi. şimdiden görsünler gücümü!
su tabancam elimde, babamla birlikte mahalleye girişime tanık olsunlar.
ama bu haberi yetiştirmek için annemden izin almak lazım. dışarıya çıkmak kolay değil öyle, izne tabisin..

-annea bi kapının önüne çıksam mı?
+olmaz! okullar daha bugün tatil oldu hemen sokak çocuğu olmaya niyetlisin..
-ya ama hemen gelcem. sen baka bana istersen camdan. noluur..
+olmaz dedim.
-...
+sen babaannenle dur burda, ben anneannenlere gidip gelicem. sakın dışarıya çıkma!
-tamam -ağlamaklı bir yüz ifadesi, tamam kelimesinin ilk "a" harfi uzadıkça uzuyor-

aradan yarım saat geçti. babaanneme gözükmeden dışarıya çıkmanın tam zamanı!

-olm bugün alıyorum o su tabancasını.
+vay be. ben de alıcam olm, söz verdiler. ne zaman gideceksin almaya?
-babam gelsin gidicez.
+hadi babanı bekleyene kadar parka gidelim mi?
-ya annem kızar. gelecek şimdi..
+olm hemen geliriz.
-bilmem ki?
+ya gel gidelim. geliriz hemen.
-tamam!

en ilgincide vucudun aşağıya sarkık biçimde, elini demirden demire atarak karşıdan karşıya geçme aleti. yaparım ben bunu.

-yapılır ve on saniye sonra kolun üzerine düşülür-

-oooollmmmm kolum kırıldııı
-kolumm kırıldııı
-kolum kırıldıııı
+...

-sol kol kırıldığı için pompalı su tabancası yalan oldu tabi. onu boşver, normal su tabancası dahi yasaktı. ta ki yazın sonuna dek.-

--flashback--

işte ben o gün heveslerimden soğudum arkadaş. istediğim, arzuladığım şeylerin altında illa bir pislik arar oldum.

ne demiş ünlü türk düşünürü, yazar, şair aynı zamanda aydın kişi olan ismail türüt? boşuna söylememiş plan yapmayın plan diye. zira bu gerizekalı sözler illa bir yerde kullanılıyor.

yapmayın hakkaten.

akp'nin de deklare ettiği üzere, sırf muhalefetin "zam" lafı yüzünden gerçekleşmeyen zamdır. geçirmeye fırsat arıyorlar açıkçası.

tam tanım olarak noir desire grubunun lost isimli şarkısıdır. i m lost diyor, daha ne desin? kötü ruh haliyle dinlememekte fayda var.
zira zaten ağzına sıçılıyor bünyeyin, mazallah foseptik gibi olur.

bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığının göstergesidir. önceleri trt de sıcak çay, tuzlu peynir ile sabah haberleri izlenir. bunun akabinde en güzeli casio olan saatler trt'nin saat başı geri sayımına göre ayarlanırdı.

avrupa'da ve avrupa parlementosunda zorunluluk hali ile vuku bulan eylem.

her dönemin olduğu gibi, zamanının önemli ismi. birde milletçe kötüleme isteğimiz had safhada. sanki bizi yönetenler iyiymiş gibi.

ezginin günlüğü'nün yeni çıkacak albümünün ismidir. sevdalara vesile olması dileğiyle. dinim, amin.

yerli patronları zengin ettiğinin farkında olmayan kişidir.
bugün yerli ürün demek, %80 sabancı-koç-zorlu ürünü demek. yıllardır kazdırdıklarımız yetmemiş meğer. kaldı ki bizden kazandıkları para ile ekonomiyi kalkındaracağını düşündüğümüz adamlar, bir kriz anında işçi çıkaranlar ve destek olmayanlardır. (bkz: tofaş)

en az hıncal uluç'un gülüşü kadar iğrenç bir insani(!) davranıştır. sanıyorum ilgi çekmek için bu kadar abartıyor. bir şeyin bokunu çıkartmak milli sporumuz.

koşarak romantizm yaratma eylemidir. halbüsü o kadar enerji harcamadan da romantizm havası yaratılabilir.
az para, çok iş. patron olun biraz.

iletişimin önemli bir detayının vurgulanmasıdır. zira iletişim derslerinde yüksek öncelikli öğretilen konudur.

onlarca yöntemler bütünüdür.

misal ;

numune bir ürün gösterip üçüne de maliyetini sorun. en pahalı fiyat söyleyen japon, en düşük fiyat söyleyen çinlidir.