bugün

sevdiği entry'ler

the exorcist

1973 yapımı kült olmuş efsane korku filmi. o dönem jenerasyonunu etkilemesi yetmiyormuş gibi, kaldırılan sahnelerin yeniden eklendiği 2001 de yeniden beyazperdeye konulan modern versiyonu biz 90 lar 2000 ler kuşağınında altına sıçırtmış, günlerce uyutmamış, psikolojisini bozmuştur. işte o kaldırılan sahnelerden bir tanesi. meşhur spider walk sahnesi: (liseli çocuklar izlemesin)

http://www.youtube.com/watch?v=8s01ytmvQyQ&feature=BFa&list=HL1329318652&lf=mh_lolz

bi de bu filme komik falan diyenler kutsal damacana gibi bi filmi bu filmle bir tutan sinemadan anlamayan ciddiye alınmaması gereken insandır. şu yukardaki sahneyi bi izle bakam komik miymiş acaba.

tek başına sinemaya giden insan

ortaokul'da haftada üç kere yaptığım eylemdi. sinemamızın üç salonu vardı hepsine giderdim. bazen iki salonda aynı film oynardı adet yerini bulsun diye aynı filme yine girerdim. akşam 21:15 seanslarını bildiğin tek başıma izlemişliğim vardır. hatta bir tanesi the exorcist'te (2000 versiyonu olan)denk geldi. bizim sinema iskenderun sahilde oturduğum yer sanayi çıkışındaki ilk köprünün orada(10km karanlık yol var önümde). film 23:30 civarı birşey bitti eve iskenderun'un en izbe en kuytu sokaklarından geçerek gidiyorum. ortalık kış bazı sokaklarda hiç ışık yok. hırlıdan-hırsızdan zerre çekincem yok, zira hepsi mahallenin çocuğu bir tane görsem de konuşsam biraz içim rahatlar diyorum o da yok. neyse eve kadar üç-buçuk ata ata başım önde salavat getire getire gittim. sonra 2-3 sene 21:15 seansına ara verdim. hataya bak 13 yaşımda sinema da tek başıma exorcist izlemek(en piskopat versiyonunun 2000 versiyonu olduğu söylenir). 2-3 sene akşamları karanlıktan korkar oldum. psikolojik olarak o kadar etkilenmişim ki hala hayatım boyunca izlediğim en korkunç filmin o olduğunu zannediyorum. ne grudge, ne ring, ne de paranormal activity falan hiç birini zerre tırsmadan izledim. ama bir gece vakti açıp exorcist izlemeye hala tırsarım.

sokak kedisi

biraz önce ekmek almaya çıktım. hava buz gibi. yaktığım sigarayla ısınmaya çalışırken bir kedi ilişti gözlerime. savunmasız bir şekilde küçücük ayaklarını altına alarak ısınmaya çalışıyordu. beni görünce korkusu gözlerine vurdu. yaklaştım her an kaçabilecek bir pozisyon aldı bana karşı. kedicik o kadar ürkekti ki dokunduğumda...sevgi karşıtı, büyük ihtimalle hayatı boyunca ailesinden sevgi görmemiş ve kendisi de sevmeyi bilmeyen bir insandan da kötülüğün geleceğini düşünüyordu. çünkü biraz önce çöp atmaya gelen biri onu korkutmuştu, tiksinmişti ondan.. nasıl bir sevgisizlikle yaşıyorsa artık bazıları, sokaktaki kediden korkar, tiksinir hale gelmişler... sokakta görüp sevdiğin, okşadığın kedi evet kirlidir ama senin beyninin hastalıklı düşünceleri kadar değildir. o hayvancağızı sevip okşadıktan sonra elini yıkar, üstünü de değiştirirsin olur biter ama o hastalıklı beyini, sevgisiz ruhunu nasıl temizleyebiliriz onu bilemem. sokaktaki hayvan doğası gereği sevilmek ister, çoğunluğu da sevilmeyi bilmediği için korkup kaçar insanlardan. çünkü ona zarar verebileceğimizi düşünür. insan nasıl bir gelişmiş organizmadır ki doğadaki diğer canlılar insanın varlığından korkup kaçıyorlar.