bugün
- emmanuel emenike8
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- anın görüntüsü14
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı10
- iğrenç bir his tarif et16
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- insana kendini kötü hissettiren şeyler20
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması11
- memesi küçük olmak15
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- sözlüğün en götü güzel kızı15
- özgür özel10
- güne bir şarkı bırak13
- tilki ailesi9
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız12
- 1 mayıs9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler12
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- cumaya gidenlerin çok azalması14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- ayça tilki11
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı10
- bik bik'in balona binmesi10
- hamas bir terör örgütüdür24
- oksijensizsu13
- sabah aç karnına içilen bira13
- sel felaketinin nedeni cehapedir9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim13
- düşün ki o bunu okuyor12
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- icardi190513
- ben bu davanın savcısıyım8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel10
- nazar değdi sözlük12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız13
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
entry'ler (262)
Yaşadığımız dünyaya ve evrene ve de fiziksel kurallarına/kanunlarına çok iyi şekilde değinen harika bir belgesel diyebilirim.
Eğer uzay,evren, gökyüzü,gezegenler, o sonsuz boşluk, galaksiler yıldızlar merak ediliyorsa izlenmelidir.Olabildiğince sadeleştirilen bir bilim dili ve kaliteli animasyonlarla insanı derin sorgulamalara mecbur bırakır.
Toplamda 13 bölüm kadardır.Ben en çok 4.bölümden etkilendim.Kara delikler,zamanın başlangıcı ve evrenin sınırlarından bahsedilmişti.Umarım yanlış hatırlamıyorum.
Eğer uzay,evren, gökyüzü,gezegenler, o sonsuz boşluk, galaksiler yıldızlar merak ediliyorsa izlenmelidir.Olabildiğince sadeleştirilen bir bilim dili ve kaliteli animasyonlarla insanı derin sorgulamalara mecbur bırakır.
Toplamda 13 bölüm kadardır.Ben en çok 4.bölümden etkilendim.Kara delikler,zamanın başlangıcı ve evrenin sınırlarından bahsedilmişti.Umarım yanlış hatırlamıyorum.
Havanın ışıması ama bir yandan karanlığın da devam etmesi durumu ya da gün kararırken bir yandan da aydınlık olması durumlarında deneyci yaklaşımın bu konuda ne söylediği merak konusu olan başlıktır.
Bir diğer mevzu bahis görünen köy uzakta mıdır ,uzakta ise bunun deneyciliğe katkısı nedir sorunsalıdır.
Bir diğer mevzu bahis görünen köy uzakta mıdır ,uzakta ise bunun deneyciliğe katkısı nedir sorunsalıdır.
Aslında herkesin duyduğu bazı güzel sözler vardır.Bu da onlardan olsun.
" Şu üç şey geri dönmez
Atılan ok,ağızdan çıkan söz, geçip giden zaman. "
" Şu üç şey geri dönmez
Atılan ok,ağızdan çıkan söz, geçip giden zaman. "
Dostoyevski ile birlikte insan'ın serüvenini en iyi okuyup yazabilmiş adamlardan.
itiraflarım kitabı ise otobiyografik nitelikte. Hakkında fikir sahibi olunmak için iyi bir başlangıç olabilir.
Ve ben özel olarak ölümüne yakın çıktığı o son tren yolculuğunu çok anlamlı ve özel bulurum.Doğrusu orda ne olup bitti çok fazla bilmiyoruz ve fakat olağan birşeylerin olmadığını ve belki metafizik bir tecrübeye ulaştığı ihtimalini ben hep tahmin etmişimdir,bir parça da merakla.
itiraflarım kitabı ise otobiyografik nitelikte. Hakkında fikir sahibi olunmak için iyi bir başlangıç olabilir.
Ve ben özel olarak ölümüne yakın çıktığı o son tren yolculuğunu çok anlamlı ve özel bulurum.Doğrusu orda ne olup bitti çok fazla bilmiyoruz ve fakat olağan birşeylerin olmadığını ve belki metafizik bir tecrübeye ulaştığı ihtimalini ben hep tahmin etmişimdir,bir parça da merakla.
ilk aşk'ın baş döndürücülüğüne yaklaşır. Kısa bir süre de olsa.
islamı 7.yy dan öncesinde yok sanan cehalet kadar şaşılası değildir.
şakaysa komik değil, gerçekse çok komik dediğim yazardır.
Münacaatlar okudum bir zaman. Her bir harfe binbir keder isabet eden.Her nefesine binlerce hüzün saplanan şairlerle konuştum.Derin ırmaklardan geçtim,kayalıklar vardı senden uzak,insanın hikayesi neydi bilemedim.Bir karanlıktı aydınlığını aradım.Bıraktığın bir kaç parça mum ile gözlerimi kör edecek aydınlığı umdum.
Hata ettim bir zaman.isyan ettim.Düştüğüm kuyuların duvarları nisyanla lekelenmişti.Bir ip aradım,nasırlı ellerim tırmanmak için şehvetle sarılacaktı bulsaydım ah.
Seher vakitleri in-cin uykudaydı.Ben ins'i ve cinn'in sahibine yakardım.
Bazı geceler duydum sesini.En mahrem en gizli en ağır karanlıkta bana titrek ışıklarla bir yol çizildiğini uykulu gözlerimle müşahade ettim.
Müşahade ettim kaderimi.Milyarlarca yılın ardından bana ayırdığın,beni bir kaç nefes sahibi kıldığın o ömür denen gurbete. Şahitlik ettim karanlığa ve buyurduğun aydınlığa.
Yıllar geçip gitti.Zamanla ve mekanla zincirlenen her insanoğlu gibi öylece akıp gitti yol.Bilmiyorum neredeyim, ne yapmaktayım, bu insanlar kim? New york neresidir, Şam neresidir,istanbul neresidir? Kurtuba'nın saraylarında bir gözüm.Bir gözüm peygamberlerin yenildiği doğudadır.
Bilmem doğu neresidir batı neresidir.
Annemin yüzü niçin ömrüm boyunca çakılıp kalmaktadır zihnimin odalarına. Niçin bir vicdan sahibiyim, kahrolası bu yastık neden her gece yüzümü kıyasıya alabildiğine yumruklamaktadır?
Her bahar ağaçlar ne söylemektedir ,mevsimler bana ne fısıldamaktadır?
Yüzümden aynalara ne kalmaktadır, aynalar gözlerime niçin hınçla bakmaktadır? Bu soruların sahibi ben isem bu hüznümün ve sabahın Rabbi Sen değil misin?
Sana şikayet edemezsem kime edeyim.
Duy sesimi.Çünkü sen de bu çığlığı duymaz isen kapının ardında beni iflasım beklemekte.Sermayem,bitiyor ve tükeniyor.Bu müflis kuluna merhametini ve aydınlığını esirgeme.Başka nasıl anlatayım Tanrım.Yüce Rabbim.Merhamet!
Hata ettim bir zaman.isyan ettim.Düştüğüm kuyuların duvarları nisyanla lekelenmişti.Bir ip aradım,nasırlı ellerim tırmanmak için şehvetle sarılacaktı bulsaydım ah.
Seher vakitleri in-cin uykudaydı.Ben ins'i ve cinn'in sahibine yakardım.
Bazı geceler duydum sesini.En mahrem en gizli en ağır karanlıkta bana titrek ışıklarla bir yol çizildiğini uykulu gözlerimle müşahade ettim.
Müşahade ettim kaderimi.Milyarlarca yılın ardından bana ayırdığın,beni bir kaç nefes sahibi kıldığın o ömür denen gurbete. Şahitlik ettim karanlığa ve buyurduğun aydınlığa.
Yıllar geçip gitti.Zamanla ve mekanla zincirlenen her insanoğlu gibi öylece akıp gitti yol.Bilmiyorum neredeyim, ne yapmaktayım, bu insanlar kim? New york neresidir, Şam neresidir,istanbul neresidir? Kurtuba'nın saraylarında bir gözüm.Bir gözüm peygamberlerin yenildiği doğudadır.
Bilmem doğu neresidir batı neresidir.
Annemin yüzü niçin ömrüm boyunca çakılıp kalmaktadır zihnimin odalarına. Niçin bir vicdan sahibiyim, kahrolası bu yastık neden her gece yüzümü kıyasıya alabildiğine yumruklamaktadır?
Her bahar ağaçlar ne söylemektedir ,mevsimler bana ne fısıldamaktadır?
Yüzümden aynalara ne kalmaktadır, aynalar gözlerime niçin hınçla bakmaktadır? Bu soruların sahibi ben isem bu hüznümün ve sabahın Rabbi Sen değil misin?
Sana şikayet edemezsem kime edeyim.
Duy sesimi.Çünkü sen de bu çığlığı duymaz isen kapının ardında beni iflasım beklemekte.Sermayem,bitiyor ve tükeniyor.Bu müflis kuluna merhametini ve aydınlığını esirgeme.Başka nasıl anlatayım Tanrım.Yüce Rabbim.Merhamet!
Düşün geçip giden zamanı!
Ki insan hüsrandadır.
Yalnız salih amel işleyen ve
birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
Ki insan hüsrandadır.
Yalnız salih amel işleyen ve
birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
ürperirdim.
londpn grammer- wasting my young years.
Ateizmin en büyük açığı insan'dır.
Çünkü Allah var.
Makamında ölüm vardır.
Hakkın yerini bulmasıdır.Adalet yoksa zulüm vardır.
Ve Adaletin yanında olması gereken yegane erdem merhamettir.
Merhametsiz adalet kalbi yorar,adaletsiz merhamet aklı.
Ve sonsuz merhamet ve adalet sahibi olan "O" böylece kalplerimize de aklımıza da yakındır.
Ve Adaletin yanında olması gereken yegane erdem merhamettir.
Merhametsiz adalet kalbi yorar,adaletsiz merhamet aklı.
Ve sonsuz merhamet ve adalet sahibi olan "O" böylece kalplerimize de aklımıza da yakındır.
3haftadır gece gündüz çalıştığım stajın sözlüsündeki adalet ve merhamet yoksunu bir gastroenterelog tarafından büte bırakıldığım için mahzun ve kederli,isyanımı nereye boşaltacağımı şaşırmış bir halde,gözümden uyku akarken anlamsız bi şekilde sabahı beklemekteyim.
Doğru bir önermedir.islam barış ve hoşgörü dini değildir.islam bir tevhid dinidir.Ve ancak "Adalet ve merhamet" dinidir.
Evrensel barış yalanını ortaya atanların 1940larda atom bombasını iki şehri olduğu gibi yokedenler olduğunu,hoşgörü yalanını pompalayanların guantanamoda psikiyatri biliminin son verilerinin ışığında işkence uygulayanlar olduklarını farketmenin çok zor olduğu bi çağdayız.Hümanizmin yalnızca senden olanı sevmek gerisini bir engel olarak görmek ve canlarının beş para etmez olduğunu farketmenin,afrikada milyonlarca aç insanın neden aç kaldığı üzerine kafa yürütmenin gerçekten zor olduğu bir çağdayız.
E bizim avanaklar da "yea islam hoşgörü dini değil ben almiim" diyerek tabaklarına aldıkları her burger king patatesiyle bile afrikanın guantanamonun ortadoğunun ve kudüsün ve ne hikmetse "hoşgörü" sahibi olamayan biçare her insan evladının kanına giriyor.
Elbette ki hoşgörü dini değildir islam,böyle bir iddiası da yoktur.Böyle bir iddiası olduğunu düşünenler tam da washingtonun londranın istediği gibi düşünmeye maruz bırakılan zavallılardır.
Ortalıkta ne yazık ki hoşgörülecek bir durum da yoktur zaten.Hoşgörülmeyecek bir durumu hoşgörmekse avanaklığın daniskasıdır.Evine girip annene ve kızkardeşine tecavüz eden bir sapığı hoşgörmek ne kadar zeka gerektiriyosa böyle bir başlık/önerme de tam o kadar gerektiriyor.Mükemmel bir korelasyon var.
Ebu lehebe lanet okuyan ayete bakıp yea bu ne biçim ayet diyen pespaye suratlı ergenin dünyaya bir kazık dahi çakamadan sorguluyom ben akıllıyım ben siz malsınız kuran hep yalan diye diye günün birinde acizce geberip gidecek olması keza hoşgörülecek bir durum değildir.Ne toplum ne insan ne islam açısından.
Hoşgorülecek şey var hoşgörülmeyecek şey var.
Evrensel barış yalanını ortaya atanların 1940larda atom bombasını iki şehri olduğu gibi yokedenler olduğunu,hoşgörü yalanını pompalayanların guantanamoda psikiyatri biliminin son verilerinin ışığında işkence uygulayanlar olduklarını farketmenin çok zor olduğu bi çağdayız.Hümanizmin yalnızca senden olanı sevmek gerisini bir engel olarak görmek ve canlarının beş para etmez olduğunu farketmenin,afrikada milyonlarca aç insanın neden aç kaldığı üzerine kafa yürütmenin gerçekten zor olduğu bir çağdayız.
E bizim avanaklar da "yea islam hoşgörü dini değil ben almiim" diyerek tabaklarına aldıkları her burger king patatesiyle bile afrikanın guantanamonun ortadoğunun ve kudüsün ve ne hikmetse "hoşgörü" sahibi olamayan biçare her insan evladının kanına giriyor.
Elbette ki hoşgörü dini değildir islam,böyle bir iddiası da yoktur.Böyle bir iddiası olduğunu düşünenler tam da washingtonun londranın istediği gibi düşünmeye maruz bırakılan zavallılardır.
Ortalıkta ne yazık ki hoşgörülecek bir durum da yoktur zaten.Hoşgörülmeyecek bir durumu hoşgörmekse avanaklığın daniskasıdır.Evine girip annene ve kızkardeşine tecavüz eden bir sapığı hoşgörmek ne kadar zeka gerektiriyosa böyle bir başlık/önerme de tam o kadar gerektiriyor.Mükemmel bir korelasyon var.
Ebu lehebe lanet okuyan ayete bakıp yea bu ne biçim ayet diyen pespaye suratlı ergenin dünyaya bir kazık dahi çakamadan sorguluyom ben akıllıyım ben siz malsınız kuran hep yalan diye diye günün birinde acizce geberip gidecek olması keza hoşgörülecek bir durum değildir.Ne toplum ne insan ne islam açısından.
Hoşgorülecek şey var hoşgörülmeyecek şey var.
Eğer belli bir zaman diliminde bireyler arasında karşılaştırmalı böyle bi çalışma yapıldıysa demek ki Allah zekadan korusun demek lazım,herşeyin fazlası zarar. Tabi pozitivizmin insanlara zeka diye pompaladığı fakir yetenekler bütününden bahsediyorsak.
Yok eğer geçmişle karşılaştırılarak "toplumsal zeka seviyesi arttı,eskiden insanlar idyottu" şeklinde bir önermeyse yine pozitivist aklın önerdiği ve muhtemelen gerçeğe bir yerinden temas eden evrim teorisine göre düşünürsek insan beyninin birazcık olsun ilerleme kaydedebilmesi için yüzbinlerce yıl geçmesi gerekiyor. Bu durumda kemikten zeka analizi yapmayı öğrenmeleri gerekir. Kaldı ki modern tıpla artık doğal seçilim denen mekanizmanın insan açısından içine etmiş bulunuyoruz. Şöyle ki örneğin bir talasemi hastası normalde çok fazla yaşayamadan ölecekken ve bu hastalığın genlerini bir sonraki nesle aktaramayacakken uygulanan tedavi yöntemleriyle hasta hayatta kalıp çoluk çocuğa karışabiliyor.
O yüzden böyle ingiliz isviçreli bilim adamlarının can sıkıntılarına takılıp üç kuruşluk önermelerle beyin hücrelerini telef etmemek lazımdır.
Kalbe dönmek;eve dönmek lazımdır.
Beytullah kalplerdedir.
Yok eğer geçmişle karşılaştırılarak "toplumsal zeka seviyesi arttı,eskiden insanlar idyottu" şeklinde bir önermeyse yine pozitivist aklın önerdiği ve muhtemelen gerçeğe bir yerinden temas eden evrim teorisine göre düşünürsek insan beyninin birazcık olsun ilerleme kaydedebilmesi için yüzbinlerce yıl geçmesi gerekiyor. Bu durumda kemikten zeka analizi yapmayı öğrenmeleri gerekir. Kaldı ki modern tıpla artık doğal seçilim denen mekanizmanın insan açısından içine etmiş bulunuyoruz. Şöyle ki örneğin bir talasemi hastası normalde çok fazla yaşayamadan ölecekken ve bu hastalığın genlerini bir sonraki nesle aktaramayacakken uygulanan tedavi yöntemleriyle hasta hayatta kalıp çoluk çocuğa karışabiliyor.
O yüzden böyle ingiliz isviçreli bilim adamlarının can sıkıntılarına takılıp üç kuruşluk önermelerle beyin hücrelerini telef etmemek lazımdır.
Kalbe dönmek;eve dönmek lazımdır.
Beytullah kalplerdedir.
Binli yıllar,ispanya-Endülüs .
Moğollar - Gece Sesleri
Gerçek bir gece şarkısıdır.
Gerçek bir gece şarkısıdır.