bugün
- iğrenç bir his tarif et30
- icardi190523
- düşün ki o bunu okuyor9
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek39
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum19
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi16
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek13
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
entry'ler (1519)
kesinlikle cevap verilmemesi gerekendir.
mükemmel ikilidir.
öyle görmemiş gibi her gün buluşmayın. biraz özleyin birbirinizi, yoksa ilişkinin ömrünü kısaltırsınız.
Muhtemelen gencecik bir arkadaştır. gereksiz yere stres yaparak kendini germektedir. halbuki bir insan, başka bir insandan hoşlanıyorsa onunla iletişime geçmelidir. aksi halde zaten ne beklenebilir ki? eğer uzaktan uzağa bakmayı tercih ediyorsa biri, yarın bir gün o kızı sevgilisiyle görmeyi şimdiden kabullenmiş demektir. arkadaşın derhal kendine gelmesi, özgüvenini toparlayıp hanım kızmızın yanına gitmesi ve ona duygularından bahsetmesi gerekmektedir.
ankara özel halk otobüslerinde bulunanları beni deli eden meslek grubudur. otobüsün asla dolduğuna inanmamaları gibi, bilet kesmemeleri gibi, kaba olmaları gibi klişe özelliklerine zaten alışmıştık ama, en son karşılaşmış olduğum olan adam, beni bu meslek grubundaki insanlar hakkında daha da olumsuz düşünmeye sevk etti.
otobüste yolculuk ediyoruz. ben her zamanki gibi ayaktayım, demirlerden tutunmuş vaziyette, biletçinin tam önündeyim. otobüs nasıl kalabalık, anlatmak mümkün değil. orada bulunup o havasız ortamı ciğerlerinizde hissetmeniz lazım. bu havasız ortam beni yavaş yavaş germeye başladı. önce atkıyı çıkardım daha sonra da montunun önünü açtım. otobüsteki camların çoğu kapalı, açık olanlar da azıcık ucundan açık, o derece bir ortam. bu zamana kadar biletçi tayfayla iletişim kurmayı reddetmiş olan ben, baktım ki olacak gibi değil, biletçi vatandaşa camı açabilip açamayacağını oldukça kibar bir dille, onu adam yerine koyarak sordum. adam yüzüme baktı ve "arkadaki cam açık" dedi. döndüm baktım arkaya cam azıcık aralanmış. neyse dedim, ya sabır. adama tek kelime laf etmedim. yan çevrede hafif homurdanmalar başladı "burası çok sıcak oldu" gibilerinden. arkadaş hiç üstüne alınmadı. kendisine rüzgar çarpacak diye camı, fazla mazot gidecek diye klimayı açmayan adam bizi buz gibi havada hamam gibi otobüste terletti. şikayet etsem dedim içimden, kim ilgilenecek sanki. en fazla sorarlar o da açtım der olur biter. otobüsü hınca hınç doldurup, insan konforunu sağlamayan şoförlere ve biletçilere, ayrıca kurbanlık koyun gibi taşınmamıza vesile olan belediyeye burdan selamlar olsun diyorum.
otobüste yolculuk ediyoruz. ben her zamanki gibi ayaktayım, demirlerden tutunmuş vaziyette, biletçinin tam önündeyim. otobüs nasıl kalabalık, anlatmak mümkün değil. orada bulunup o havasız ortamı ciğerlerinizde hissetmeniz lazım. bu havasız ortam beni yavaş yavaş germeye başladı. önce atkıyı çıkardım daha sonra da montunun önünü açtım. otobüsteki camların çoğu kapalı, açık olanlar da azıcık ucundan açık, o derece bir ortam. bu zamana kadar biletçi tayfayla iletişim kurmayı reddetmiş olan ben, baktım ki olacak gibi değil, biletçi vatandaşa camı açabilip açamayacağını oldukça kibar bir dille, onu adam yerine koyarak sordum. adam yüzüme baktı ve "arkadaki cam açık" dedi. döndüm baktım arkaya cam azıcık aralanmış. neyse dedim, ya sabır. adama tek kelime laf etmedim. yan çevrede hafif homurdanmalar başladı "burası çok sıcak oldu" gibilerinden. arkadaş hiç üstüne alınmadı. kendisine rüzgar çarpacak diye camı, fazla mazot gidecek diye klimayı açmayan adam bizi buz gibi havada hamam gibi otobüste terletti. şikayet etsem dedim içimden, kim ilgilenecek sanki. en fazla sorarlar o da açtım der olur biter. otobüsü hınca hınç doldurup, insan konforunu sağlamayan şoförlere ve biletçilere, ayrıca kurbanlık koyun gibi taşınmamıza vesile olan belediyeye burdan selamlar olsun diyorum.
otobüslerde ve metrolarda kullanılacak olan, ankaralıların yeni kartıdır. öğrenci olanından temin edebilmeniz için öğrenci belgenizi ve fotoğrafınızı götürmeniz gerekmektedir. kızılay'dan almaya karar verdiyseniz eğer saatler sürecek bir sıranın sizi beklediğini şimdiden söylemek isterim. şahsen ben sıra aldığım zaman önümde bin kişi vardı ama beş dakika sonra kartımı alıp çıktım. nasıl mı? işte size yüzyılın sırrını anlatıyorum. kulaklarınızı dört açın ve beni dinleyin. öncelikle unuttuğunuz bir nokta var, onu hatırlatayım. siz türk'sünüz arkadaşım türk. orada sıra bekleyenler de türk. sen hiç postanede veya bankada bir adet sıra numarası alıp beklemeye geçen türk gördün mü? şahsen ben görmedim. herkes en az ikişer üçer tane alır bizim memlekette kaçırırsam yedek olsun diye. ben de bu gerçeği hatırlar hatırlamaz gişelere doğru yaklaştım ve kalabalığı süzmeye başladım. sırası yaklaşan yurdum insanı, tabelayı pür dikkat takip ediyordu. hemen yanaştım bir bayanın yanına, fazla sırası olup olmadığını sordum. bana elindeki fazla numaralardan birini uzattı. bir baktım ki on beş kişi varmış. dedim allah razı olsun, beş dakika sonra kartımı alıp olay mahalini terk ettim. bana üzerinde harikalar diyarı olan pembiş kartın verilmiş olması moralimi birazcık bozsa da aldırmadan yoluma devam ettim.
ankarakart ile söylemek istediğim bir diğer olay ise paso devrini bitirmiş olması. bu bizim gibi öğrenciler için bulunmaz nimet. bu sayede her sene yirmi küsür lira ödemekten kurtulduk artık. üstelik özel otobüslere veya minibüslere binince de paso soran uyuz muavinlere de şak diye gösteririm pembiş kartımı olur biter. vatana millete hayırlı olsun diyorum.
ankarakart ile söylemek istediğim bir diğer olay ise paso devrini bitirmiş olması. bu bizim gibi öğrenciler için bulunmaz nimet. bu sayede her sene yirmi küsür lira ödemekten kurtulduk artık. üstelik özel otobüslere veya minibüslere binince de paso soran uyuz muavinlere de şak diye gösteririm pembiş kartımı olur biter. vatana millete hayırlı olsun diyorum.
sikerteç.
fark yaratır.
Bazı şeylere doymuş olan birinin yapabileceği iştir.
hırs sahibi arkadaştır.
o muhteşem soloları büyük bir kalabalığın önünde attıüını düşünmek.
Öncelikle inanmanız ve hayatınızı spora uygun hale getirmeniz gerekiyor. Daha sonra ise düzenli ve sağlam bir program ile çalışmalara başlamanız gerekiyor. Bunun dışında yedikleriniz de çok önemli. spora başladıktan sonra şekerdir, hamurdur, cipstir, çikolatadır bunlardan uzak durmak ve olabildiğince sağlıklı ve dengeli beslenmek lazım. Bende var mı? yok. o ayrı mesele.
1-3. JUventus'un çok rahat kazanacağını düşünmekteyim.
-ayaklara sıcak su torbası,
-üste sağlam bir kazak
-bacaklara battaniye,
-kafaya bir tane bere ( evde bere mi takılır demeyin, dedem bere ile yatan bir adam)
-sıcak içecek.
-üste sağlam bir kazak
-bacaklara battaniye,
-kafaya bir tane bere ( evde bere mi takılır demeyin, dedem bere ile yatan bir adam)
-sıcak içecek.
hatuna da yaşayabilmek.
gay söylemidir. net.
dipsiz kuyu.
mutlu bir hayat yaşamaktır. hırslardan uzak, mutlu bir hayat.
en güzel değildir tabi ki ama güzel bir parçadır "exit music, radiohead"
özel anları anlatıyorsa gavatın önde gidenidir.