Pek öyle derinlemesine analize lüzum yok, kadınlar da sebebini biliyor, birbirimize kolpa yapmayalım.

Eloande birinin başında patlayacak ama kim olacak o talihsiz erkek, çok merak ediyorum.

“Ne güzel hayatlarınız varmış sizin yav, bizim hayatımız stresli maalesef.”

Zippo’nun ürettiği çakmaktır.

görsel

Kapak açılınca motor çıkıyor alttan, bayıldım amk.

Ama önemli soru şu; buna 4.300 tl versem çok mu enayilik etmiş olurum?

ihtiyari mali mesuliyet sigortası (imm) diye bir şey var. Sizin masrafınızı ödemese de karşının masrafını ödüyor belirli kriterlere göre. Kaskoya göre baya bir ucuz.

prime barça’yı perişan ederek elemiş, o durdurulamaz takımı 2 maçta şaşkına çevirmiştir. Öyle ki, 2 maçta barça’nın oyun kontrolünü ele alıp istediğini yapabildiği toplam 10-15 dakika yoktur. Ribery’sinden roben’ine kadar sahada adım adım barçayı preslemiş, barça’dan geriye kalanları ise kanat akınlarında ve ortalarda fizik üstünlüğü ile küçük düşürmüştür. Pep guardiola’nın hiçbir çözüm üretemediği 2 maç olarak tarihe geçmiştir.

Sonraki yıl barça intikam alırken bayern’in başında pep vardır.

1-2 basit diyaloğumuz dışında tanışıklığım olan birisi değil. Bunun dışında herkes gibi sözlükte entrylerine denk geliyordum. Ben sözlükte değilken vefat etmiş, cidden yakınen tanırmışçasına üzüntü çöktü içime.

Ölmüş mü, ölmemiş mi üzerinden dönen mide bulandırıcı tartışmaları görmeyi cidden anlamlandıramıyorum. insanın bunun üzerinden uyanıklığını ispatlamaya çalışması için ya beyinsiz ya da safi kötü olması lazım herhalde. Yani, mesela biri geldi, birinin ölümüne dair hissettiklerini yazdı, içini döktü, sonradan anlaşıldı ki aslı yokmuş… ne olur en fazla? Dünyanın en uyanık insanı olmaktansa milyarda bir ihtimal bile olsa bir insanın vefatı üzerine çiğlik yapmamayı tercih etmiş oluyorsun. Kandırılmış olmayı, Gencecik bir kızın ölümü üzerine çiğlik yapmaya yeğlemek gerekmez mi? Neyse işte, çeşit çeşit insan var diyelim.

Dediğim gibi, pek tanımazdım ama bazılarını rahatsız eden o zaman zaman büyüklenmeci tavırları dahi rahatsız etmiyordu beni. Hem az çok elinin kalem tuttuğunu gösterme çabasından, hem de çocuksuluğundan olsa gerek. Tartışması bile belirli ölçüler çerçevesindeydi. Bir ara bir başlıkta şakadan sataştığımı hatırlıyorum, hiç öyle küs bir tavır da sergilemedi.

Benim uzaktan gördüğüm kadarıyla yazmayı, bilmeyi ve bu meyanda takdir edilmeyi önemseyen çocuksu biriydi. Ara sıra ekabirliği olmuşsa da ona vermek lazım. Ne diyeyim, allah taksiratını affetsin, mekanını cennet etsin, geride kalanlara sabır versin.

bari bu listeye girseydim be!

typo’suz kullanıma rağmen düzeltme çabası. Uludağ’ın bu kendinden emin cahilliğine bayılıyorum.

mezun olalı onca yıl geçti, hala son dersleri veremeyip okulu bitiremediğim kabusu görüyorum. Böyle bir travma yok arkadaş!

sen çok değiştin, eskiden böyle değildin.

Meali: Tam olarak ne olduğunu bilmediğim Bir problem var, Ayrılmak istiyorum ama emin de değilim, pişman olurum diye korkuyorum.

Kafasında erkeğe dair kurduğu varsayımla erkek arasında belirgin bir fark olduğunu hissediyor.

Varsayımdaki gibi olmak problemi çözer ama buna değer mi? Hiç sanmam. (genelde o varsayım bencillik içerir.)

Gitmesi daha iyi.

kadın için el altında ilgi kaynağı, erkek için “bir gün belki seks” ihtimali. Kadın olasılık öder, ilgi satın alır.

mossad biraz fevri davranmış.

Sik kafalıların zihin dünyasındaki seküler/muhafazakar ayrımında iki kesim için de en kolay hedef.

Seküler mallar için güya içsel çelişkinin dışavurumu, bir nevi sahtekarlığın faş oluşu. Çünkü bu malların dinin ne olduğu hakkında temel düzeyde bile fikirleri yok.

Muhafazakar mallar içinse, gerçek islamcı olmayan ama muhafazakarları kötü gösteren bir figür. Dahası, sekülerlerin ağzına laf verdiği için her iki kesimden gelen hakareti de hak ediyor. Çünkü bu malların da dinin ne olduğu hakkında temel düzeyde bir fikirleri yok.

Haliyle o ‘figür’ün bir aidiyeti yok.

Bir tarafın “aha işte gördün mü”, diğer tarafınsa tekfir malzemesi. Her ik taraf da onun üzerinden kendi sağlamasını yapma peşinde.

Halbuki her iki tarafın da “sana ne yarraaam” sorusuna dişe dokunur bir cevabı yok.

Clio’yla ikisi başı çeker.

‘yarami ye’ diye bir açılış beklerdim, çok olgunlaşmış.

Şahsen beni çok ürkütüyorlar.

aynen, sigara külünü biraya atıp içiyolar.

sırtüstü devrildiğim oluyor benim.

vay be, ne güzel bir metin, ilmek ilmek alın teriyle örülmüş resmen ahsksççs.