bugün

entry'ler (185)

türbanlıların namuslu olmasını beklemek

web cam açıp ayy koluma bakma diyen türbanlı kızlar yetiştiren beklentidir. türban takınca namuslu olucaksak örtün dünyanın üstünü koca bir çarşafla. fiyonkunu da kendnize denk getirin reklamınız yürüsün saf ışığımızı kesip kafaları karıştırdıkça.

çağdaş yaşamı destekleme derneği

toplum gönüllüleriyle pek bi sıkı fıkı olan, yerel şubeleri yerinde sayan örneğin toplantılarında diksiyon, vücut dili vb. konulara yer verirken bu konuları anlatmayı bi güzel abudik insanlara devredebilen, genel merkezine bakıldığında ise umut vadeden işlere imza atan, en azından adıyla biz varız diyebilen dernektir.

bir kıza söylenebilecek en kötü söz

sevgiliden geliyorsa
-hmm güzel ama şöylesi daha etkileyici olurdu.
-ben ... kızlara bayılırım.
arkadaştan geliyorsa
-aa yeni mi aldın aynı benimkine benzioo.
şeklindeki mırıltılar ortamı germek için de yarmak için de yeterlidir.*

eski sevgilinin telefon açması

yaşanan unutulmamış bir aşksa ya da içte patlayan bişeyler olmuşsa bazı bünyelerde tüm ayrılık sürecini başa saran durumdur. zira onlar için çağrı yapılması da yeterlidir. aylardır çalmayan özel zil sesi değiştirilmediğinden bu bile iç gıcıklatıcı olabilir.
eğer yaşanan sevgili müessesesinden daha çok bir arkadaşlıksa helal olsun ya ben arayamadım o aradı dedirten özlem giderilen durumdur ki eski sevgilisine göre değişir, eski sevgilinin yeni sevgilisine göre daha çok değişir şekillenir.genelde süreç şöyledir:
önce ararsın abicim sonra
-baksana sevgilisi kıskanıyo diye benimle görüşmüyo ya bu muydu hukukumuz?
şeklinde ego kabarcıklarıyla noktayı koyarsın. **

istanbul da yaşamak için yeterli maaş

(bkz: istanbulda maaşına göre yaşamak)

çıkma teklifinden sonraki bir dakika

gelin kaynanadaki
-gitsin mi?
-kalsın mı?
sürecidir. düşünmek için yüzeysel sorularla 1dk uzatılmaya çalışılır. bir taraf noluyo lan napsam der, diğer taraf terler de terler.

sözün bittiği an

'ne desem boş' anıdır.

sürpriz doğum günü partisi

klasik sürpriz doğum günü kutlamasından çıkınca fazla ilgiye alışmamış bünye eve yürüyerek dönmek isteyebilir. eller cepte, omuzlar düşük 'her doğum günümde daha acayip hissediyorum kendimi galiba' diye düşünmeye başlamışken karanlık bir sokak dönemecinde aniden karşıdan bi grubun elinde alevli pastayla 'iiki dooğduun' diye bağırması sonra ağaza pasta tıkma savaşları surpriz ötesi bir kutlama olur. düşünmeyi engelleyen nadide durumlardandır.

yazarin eski sevgilisine mesaji

'benim ben olduğumu bilsen
hayatının dumurunu yaşardın şimdi sen'
gibi naralar da atabilir eski sevgili.

bilgisayar mühendisliği

genellemek istemem ama herşeyi 1 0 olayına bağlayan şunu yaparsam sonucu bu olur diye kural işleyen beyine sahip olması olası meslek grubudur. ben bugün de bunu gördüm de ondan şeyettim.

müşkül

ayrıca beyoğlunda eşref saatleri biranın indirimde olduğu mekandır.fiyatları itibariyle adını fazlasıyla haketmektedir.

mahala

italyan grubu macbeth in bir şarkısıdır.

kabala

(bkz: mahala)
serbest çağrışım engellenemez.

uludağ sözlük ün hızlanması

herkes öyle söylüyor diye mi öyle geliyor bilmem ama hakkaten hızlanmış sanki lan. zall a teşekkürler ediyoruz, hızlı sözlüğe canımız kurban. girmez miyiz entryleri şimdi ardısı ardısına.

bir genç kızın gizli defteri

kızları gizli defterler tutmaya yönlendiren kitaptır. şahsen benim miladım bu kitapladır. defterde yazanlardan bir kaç mısra okumak isterim ki durumun vahimiyeti anlaşılsın. öhöm öhöm:

kumtanesi * bugün bana bisikletinle bir tur atabilir miyim dedi. o kadar o kadaaarrrrr çok heyecanlandım ki bankın sırtında otururken arkaya düşecektim. sahi banka da o yazıyı o yazmış biliyo musunnnn?? kocaman sonsuza dek sevildiğini bil yeter yazıyoo *!!! kızlar anladı mı bilmiyorum ama çok utandımm. neyse atabilirsin tabi ama geç kalma ezan okunmadan dönücem dedim. o da zaten hemen şurayı turlıycam ya şehri gezmiycemkii dedi ve sonra sonraaa sıkı durrr gülümsedi banaaaa.

uludağ sözlük yazarlarının ekşi sözlük okuması

istersem bütün gün oturur çılgınlar gibi sözlüklerde dolanırım. çalmadığım sürece ne de güzeldir değil mi?* *

trakya üniversitesi

bu sene eğitime başlanan ahmet karadeniz yerleşkesinde herşey berbattır. tek güzel yanı kimsenin birbirini tanımıyor olmasıdır. böylece birazcık lise havasından kurtulunur. ilk tasarlanan halinde binaya havsa yolundan bağlanılacağı için tüm girişler o taraftadır. lakin daha sonra aradan otoban geçmesiyle otoban tarafından yol bağlanmıştır ve okula kantinden girilmesi farz olunmuştur. insanın her seferinde ama her seferinde otogar arabalarına atlayıp gidesi gelir uzaklara... bu sene bünyemize aldığımız prof. dr nevzat ilhan a sevgiler buradan. *

her sarsintida balkondan atlayan insan

17 ağustos depremini yaşamış ve atlatamamış, üzüldüğüm şahsiyetlerdir. gerçekten vardır böyle insanlar. yer sallanmaya başladığında herkes onun odasına koşar ve her seferinde camda balkonda bulurlar. sırf bu yüzden kapılar açık uyunur, zordur...

basbakanin bayilmasi

ayılmasaydı nolurdu acaba?

perispri

perispri beden: Ruh özündeki sonsuzluk ve ilâhî kudret nedeniyle doğrudan doğruya maddeyle temas edemez. Zaten madde de ruhun enerjisini doğrudan taşıyamaz. Arada başka maddî araçlar, bedenler vardır. Bu ara vasıtalara, ara bedenlere ruhçulukta perispri adı verilir. Sadece daha ince titreşimli bir maddeden oluşmuş bir bedendir.