bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- iğrenç bir his tarif et30
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (179)
fr. iyi vahşi
bon sauvage: bozulmamış, medeniyetten uzak yaşarken doğuştan gelen bilgeliği ve masumiyetini korumuş avcı toplayıcı birey olarak tanımlanabilir. ingilizcede noble savage olarak geçmektedir bu kavram, yani asil vahşi.
bon sauvage: bozulmamış, medeniyetten uzak yaşarken doğuştan gelen bilgeliği ve masumiyetini korumuş avcı toplayıcı birey olarak tanımlanabilir. ingilizcede noble savage olarak geçmektedir bu kavram, yani asil vahşi.
Mirabeau'nun uygarlıktan kastı, 18 yy. burjuvazisinin ilerleme felsefesine bağlı, yine burjuvanın önayak olduğu 'aydınlanma' hareketini benimseyen bir uygarlık, yani 'burjuvanın uygarlığı'dır.
Ancak uygarlık, evrensel bir kavram olarak düşünüldüğünde böyle batı eksenli bir sınırlama yapmak pek doğru olmaz.
Ancak uygarlık, evrensel bir kavram olarak düşünüldüğünde böyle batı eksenli bir sınırlama yapmak pek doğru olmaz.
Güneybatı Afrika'da yaşayan ilkel bir kabile.
eski dilde saz demektir.
topla oynanan bir çeşit saklambaçtır.
Megrel halkının inanışında kışın köylere dadanan ve erkek çocuklarla ahırdaki inek yavrularını yiyen vücudu kıllarla kaplı insan görünümünde bir iblisin adıdır. Lazca Germakoçi, Gürcüce'de Oçokoçi ve Trabzon'da Karakoncolos adıyla bilinen yaratıkla ilişkilidir.
orta asya'ya ait bir çeşit oyun. cirit oyununu atası olarak kabul edilir.
oyun şöyledir:
son derece yetenekli binici, yani bir çependez, oyun alanındaki bir keçi ya da koyun leşini yerden kapmaya, dörtnala kaldırdığı atıyla stadın çevresinde bir tur attıktan sonra hayvan leşini önceden belirlenmiş olan sayı çizgisinin içine atmaya çalışır; bu arada öteki çerpendez’ler onu kovalar, leşi elinden almak için her yolu dener; tekme, yumruk, kırbaç savurmak, tırmıklamak serbesttir.
oyun şöyledir:
son derece yetenekli binici, yani bir çependez, oyun alanındaki bir keçi ya da koyun leşini yerden kapmaya, dörtnala kaldırdığı atıyla stadın çevresinde bir tur attıktan sonra hayvan leşini önceden belirlenmiş olan sayı çizgisinin içine atmaya çalışır; bu arada öteki çerpendez’ler onu kovalar, leşi elinden almak için her yolu dener; tekme, yumruk, kırbaç savurmak, tırmıklamak serbesttir.
binici demektir.
tam olarak hangi dile ait olduğunu bilmememle birlikte peştuca(afganca) olması muhtemeldir.
tam olarak hangi dile ait olduğunu bilmememle birlikte peştuca(afganca) olması muhtemeldir.
Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın.
(bkz: takiye)
ing. duygusal
astraganların minik kıvrımlıları daha değerli olduğu için henüz doğum yapmamış anne astargan kuzusunun karnından yavrusu alınarak yapılırmış.
afganistan nüfusunun azınlık ksımını oluşturan, moğollarla akrabalığı olduğu düşünülen halk. bölgede çoğunluğu oluşturan peştunlar tarafından pek sevilmezler.
kendisi ile yapılan bir röpörtaj sırasında, "sivasspor'un başarısını neye bağlıyorsunuz?" sorusuna: "istanbulda laila var, sivas'ta ise la ilahe illallah var" benzetmesini yaparak takım başarısını futbolcularının gece hayatı olmamasına bağlayan kişi.
sözü ve müziği zülfü livaneli'ye aittir. ustanın elinden çıkmış şaheserlerden sadece bir tanesi. duygu dolu bir parça.
düşlerin parlayip söndüğü yerde
buluşmak seninle bir akşamüstü
umarsız şarkılar dudağımda
bir yarim ezgi
sığınmak gözlerine sığınmak bir akşamüstü
gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
gözlerin bu gece çok uzaktan
geçen bir gemi
bir orman bir gece kar altındayken
çocuksu, uçarı koşmak seninle
elini avcumda bulup yitirmek
sığınmak ellerine, sığınmak
bir gece vakti
ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
ellerin fırtınada çırpınan
bir beyaz yelken
bir kenti böylece bırakıp gitmek
içinde bin kaygı bin bir soruyla
bitmemiş bir şarkı dudağında bir yarım ezgi
sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu
gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken ...
düşlerin parlayip söndüğü yerde
buluşmak seninle bir akşamüstü
umarsız şarkılar dudağımda
bir yarim ezgi
sığınmak gözlerine sığınmak bir akşamüstü
gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
gözlerin bu gece çok uzaktan
geçen bir gemi
bir orman bir gece kar altındayken
çocuksu, uçarı koşmak seninle
elini avcumda bulup yitirmek
sığınmak ellerine, sığınmak
bir gece vakti
ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
ellerin fırtınada çırpınan
bir beyaz yelken
bir kenti böylece bırakıp gitmek
içinde bin kaygı bin bir soruyla
bitmemiş bir şarkı dudağında bir yarım ezgi
sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu
gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken ...
eski bir türk filiminde koyden gelip zerafet dersi alan kadını anımastır bize...
(köylü kızının başının üstüne bir tane kitap koyar ders veren kişi)
dersi veren: söşle diyeceksiniz ben güzel bir bayanım
kızımız: ben guzeel bir gariyam
(köylü kızının başının üstüne bir tane kitap koyar ders veren kişi)
dersi veren: söşle diyeceksiniz ben güzel bir bayanım
kızımız: ben guzeel bir gariyam
kuzenlerinde kalacak genç teyzesinin evine gitmiştir, artık yatma vakti gelmiştir, genç ve iki erkek kuzen odaya geçerler, ancak bir sorun vardır, odada sadece iki tane yatak vardır, teyze hemen pratik bir çözüm bulur ve odaya yer yatağı açar ve teyze sorunu çözmenin mutluluğu içerisinde odadan çıkacaktır ki yiğenine ve oğullarına nasihat eder: "dikkat edin karanlıkta birbirinize basmayın!". teyze kapıyı örter ve kuzenler gülmekten kırılırlar.