bugün

entry'ler (68)

gecenin şiiri

"canına mı susadın?"
dediğinde sustum;
içimden:
"evet, canım sensin;
sana susadım."
dedim.
canım da sendin
susadığım da sendin;
bilmedin.
(yasn)

akp rejimi

karbonhidrat ağırlıklı rejimdir.
(bkz: halkını makarna ile besleyen rejim)

neden abd den polis ithal etmiyoruz

polis ithal etmiyoruz; ama, amerikan polislerinin kullandığı son kullanma tarihi geçmiş biber gazlarını ithal ediyoruz; daha ne olsun? şeklinde cevaplanabilecek olan soru.

uyku düzeni

"bu gece erken uyuyacağım" diyerek düzene sokulmak istenen; şiir okurken zamanın akıp geç olması sonucu sağlanamayan düzendir.
bu gece de şiir okumaktan geç uyuyacağım.
şairlerin de payı yok değil bunda.

öğrenci yurtlarında gece yaşanan açlık

sebze, meyve, yoğurt veya eti form benzeri light ürünler ile bastırılası açlıktır. genelde yaşamadığım açlıktır.

öğrenci yurtlarında gece yaşanan açlık

sebze, meyve, yoğurt veya eti form benzeri light ürünler ile bastırılası açlıktır. genelde yaşamadığım açlıktır.

çanakkale yi bile akp nin alması

çanakkale'nin bundan böyle çan'ak'kale olduğunun resmidir.

oy verilecek parti

asla kadın düşmanı bir parti değildir.
bu kadın düşmanlarına oy verecek hemcinslerime de şimdiden "yazıklar olsun" diyorum.

1 kasım 2015 türkiye erken genel seçimi

neresinin "erken" olduğu anlaşılamayan; "rötarlı genel seçimi" denmesi daha uygun olan seçimdir.

1 kasım 2015 türkiye erken genel seçimi

türk milletinin sandığa giderek
2. kez "saltanata hayır" diyeceği gün olacaktır.

edit: olmuştur; türk mileti, sandığa giderek "saltanata hayır" demiştir.
"evet" diyenler, yalnızca arapsevicilerdi zira.

okulda en sevdiğiniz ders hangisiydi

türkçe, felsefe, psikoloji, ingilizce, biyoloji, örgütsel davranış, sosyoloji, radyo tv programcılığı.

çanakkale 18 mart üniversitesi

geçen yıl, tam bu tarihte yaşanan "soma maden faciası"na sessiz kalmayan, bahar şenliklerini iptal etme kararı alan üniversite.
bu gün 13 mayıs 2015. soma maden faciası'nın üzerinden tam 1 yıl geçmiş. ama ösem binasında, o maden faciasının duyuruluşu, o görüntüler, soma çocukları... dün yaşanmış gibi.
ne zaman "soma" dense bir yandan da bu okulu hatırlarım.
facianın görüntülerini izlediğim ilk yer.
bugün, günlerden soma.
bugün, rant için insan canını hiçe sayanlar yüzünden yaşanan can pazarının 1. yıl dönümü.
bugün, zırhlı araçlarla, yoğun can güvenliği önlemiyle gezenlerin, işçilerin can güvenliğini umursamayıp "ölmek, bu işin fıtratında var" diyenlerin, yine en ufak bir sorumluluk kabul etmeyeceği gün.
gerçi söylüyoruz ama boşuna.
ne kadar ne söylesek de anlamayacaklar; anlayışsızlık onların fıtratında var.

adliye nasil basilir

türkiye genelinde elektriğin kesik olduğu bir günde, çok da kolay basılır.
belki, bu, önceden planlanmış bir baskındı ve elektrik kesintisi bile bu baskının bir parçasıydı.
"turnikeler, dedektörler varken silahları nasıl soktular?" sorusunun cevabı da işte burada:
elektrikler kesildiğinde güvenlik kameraları, turnikeler ve dedektörler devre dışı olduğu an, bir anlık boşukta girmiş olabilirler.
jenaratörler devreye girip dedektörler, güvenlik kameraları çalışıncaya kadarki o boşlukta da ne olduysa olmuştur.
bu da böyle bir komplo teorisi.

adliye nasil basilir

önceki entrym'de de yazdığım gibi, adliyenin içine, yer altından tünel kazarak basılır.
1- kendi evlerinin içindeen adliyenin içine açılan bir tünel kazılır.
2- tünelden adliyenin içine açılan kısıma açılır kapanır bir kapak tasarlanır ve bu kapak, adliyenin içinden bakıldığında, kapak olduğu anlaşılmayacak kadar iyi kamufle edilmiştir.
adliyenin içinden bakılınca kapak gibi görünmez, yer ile bütünmüş gibi görünür.
3- tünelden girdikleri için, turnikeden ve dedektörden geçmezler ve silah ile adliyeye giriş yaparlar.
4- savcıyı da, adliyenin içine açılan tünelden kaçırıp evlerine götürürler.

bu da benim hayal ürünüm. ki, bu alengirli bir yöntem, belki çok daha pratik şekillerde de adliye basanlar vardır.
not: bence tünelin ucunu direkt savcının odasına açmış olabilirler, o şekilde daha kolay kaçırmışlardır.

teröristlerin içeri avukat cübbesiyle girmesi

"silahları nasıl soktular?" diye soranlar olduğunu gösteren olaydır.
hemen açıklıyorum: adliyenin içerisine açılan bir tünel kazdılar ve kazdıkları tünelin adliyeye açılan kısmına silahı yerleştirdiler. tünelin adliyeye açılan kısmını da kapak gibi yaptılar ve adliyenin içinden bakılınca, o kısım kapak gibi görünmüyor, yer ile bütün gibi görünüyordu. bunu sadece tüneli hazırlayanlar biliyordu ve o kapağı işaretlemek için saksı gibi bir nesne yerleştirerek işaret koydular. saksıyı kaldırınca ve saksının altındaki, tünele açılan kapağı kaldırınca silahları aldılar. savcıyı da o tünelden kaçırdılar, bir kişi de tünele açılan kısmı kamufle etti.
bu da benim hayal ürünü komplo teorim.
yoksa kesin bu kadar uğraşmamışlardır.

türkiye nin şu anki hali

fırtına öncesi sessizlik halidir.

öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

"su içme"nin türkiye'de hakaret anlamına gelmesi.
içecek sipariş edilirken "su" seçtiğinizde bu yanlış anlaşılıyormuş ve hakaret gibi bir anlama geliyormuş. ben de en çok "su" sipariş ederim hep; meğer, hakaret oluyormuş bu.
ben, bugün, bunu öğrendim.

manisa lalesi

manisa'nın yerlilerinden duyduğuma göre, önceleri spil dağı'nda çok sayıda bulunan fakat gelen turistlerin(!) her gelişinde bu çiçekleri bir alet ile koparıp köküne de bir kimyasal madde(!) dökerek azalttığı çiçek türü.
tebrikler türkiye, doğal güzelliklerine çok iyi sahip çıkıyorsun!

uludağ sözlük

entry'mizi kimin beğendiği bilgisini bile gösteren aşmış sözlük.
uzun süredir girmiyordum, girince değiştiğini gördüm. güzel, beğendim.

mobbing

çalışma hayatı ile ilgili ilk öğrenilmesi gereken konulardandır.
ayrıca 2 kez sunumunu yaptığım konudur.