etrafı tam olarak 11 km olan göl. ilk kez gidenler ve etrafından yürüyelim çok büyük görünmüyor bu göl diyenlerin aklında tutması gereken bir bilgi, belli bir yerden sonra geri dönmekte çok mümkün olmuyor. arabayı da dışarıya bıraktıysanız ve başladığınız yere geri dönmeniz gerekiyorsa ayaklarınıza kara sular inene kadar yürümeniz gerekebiliyor.

aynı gençlerin de 15 yıl kadar önce el kadar bebe iken bugün yaşlı dediği insanlara ayakbağı olduğu düşünülürse, şu an bu yaşlıların emeklerim boşa gitmesin düşüncesi ile içinde bulunduğu ruh haline dair gerçek.

araba kullanırken vites değiştirmek. (bkz: otomatik vites arabada sağ el sendromu)

tyrion lannister, game of thrones.

jay turner, my name is earl.

tatil yörelerimizden birinde, bir otelde, arkadaş ile birlikte tatil yapmak ta iken, iki ingiliz hatun tarafından yüzlerce insanın ortasında yapılması olası aksiyon.

olay şu şekilde cereyan ediyor;

kalmakta olduğumuz otelde, benzeri otellerde olduğu şekilde animasyon ekipleri tarafından farklı şovlar ve oyunlar organize edilebilmekte. işte olayımız bu oyunlardan birince geçiyor.

tatilimiz boyunca animasyon ekibindeki arkadaşlarla kaynaşma imkanı buluğumuz için sağ olsunlar beni de bu oyuna zorla sokmuşlardı. oyuna farklı ırklardan kişilikleri dahil ettikten sonra bizden de biri olsun düşüncesi ile türk olarak da beni oyuna ittirerek dahil ettiler.

oyunumuz şu şekilde;

oyunda yaklaşık 10 kişi var, oyunu yöneten animatör arkadaş size bir nesne söylüyor ve bu nesneyi, oyunu izlemekte olan insanların arasından bulmanızı istiyor. her seferinde en sona kalan bir kişi eleniyor. Örneğin oyunu oynayan 10 kişiden birden pipet bulmasını istiyor, pipeti getiren herkes her seferinde sayısı bir azaltılan sandalyeye oturuyor. böylelikle her turda bir kişi eleniyor. oyunumuz özetle bu şekilde.

oyunun şöyle bir adil olmayan tarafı var ki oyuna katılan arkadaşın seyirciler tarafında ne kadar arkadaşı, ailesi, tanıdığı vs varsa o kadar faydalı oluyor o arkadaş için. örneğin eleman sizden kemer istiyor sizin bir tanıdığınız var ise gidip doğrudan ondan alabilirsiniz ve bu size ciddi olarak zaman kazandırır, aksi takdirde tanımadığınız insanlardan istemek zorundasınız ki bu size oldukça zaman kaybettiriyor.

neyse, oyun başladı, oyunda hollandalısı, ingilizi, rusu, iskoçu, birçok farklı milletten arkadaş mevcut. oyunu yöneten animatör reis başladı nesneleri saymaya. pipet istedi ve oyundaki bütün vatandaşları saldı, herkes aynı anda koşturuyor. olay hızlı düşünüp, en kolay yoldan, en hızlı şekilde nesneleri bulmakta. izleyiciler zaten masalarda oturdukları için ve nerdeyse hepsinin bir şeyler içtikleri de düşünülürse getirilmesi en kolay nesne pipetti. neyse müthiş bir hızla yakındaki masadan bir pipet kaptım geldim ve en yakındaki sandalyeye oturdum.

istenilen objeler her seferinde zorlaşıyor, sonrasında buz istedi hemen yardır yardır koşturup bara zıplayarak barmeni hiç sallamadan elimi buz kazanına daldırarak bir buz aldım. sonrasında taş istediler en yakındaki saksının dibinden bir adet küçük taş bulup bu aşamayı da geçtim. oyuncu sayıcı gittikçe azalıyor ama istenilen objelerde gittikçe zorlaşıyor.

sonrasında gözlük istediler gittim yalvar yakar bir alman teyzeden gözlüğü aldım, sağ olsun kendisi çok şeker bir kişilikti. ardından ruj istediler ki en çok bunda zorladım, ulen otelde tanıdığımız hatun kişilik yok ki arkadaş, ki olsa da hangi kadın tatil yaptığı otelin akşam animasyonlarına, bu kadar rahat bir ortama, çantasını getirir ve çantasında ruj bulundurur, herkes giymiş şortunu gelmiş. uzun uğraşlar sonunda neredeyse bütün masalardaki kadınlara sormam sonunda bir kızdan almıştım ruj ve son anda elenmekten kurtulmuştum.

fazla uzatmayayım, böyle bir çok hareketli dakikadan sonra geldik son iki oyuna yani 3 kişi kaldık. bu elemanlardan biri benim, biri ingiliz bir kız 18 - 19 yaşlarında adı stacey, çok güzel bir kızdı, oteldeki bütün animatörler ve genç arkadaşlar bu kızın peşinde. sonuncu kişilik ise hollandalı bir abla, yaklaşık 10 kişilik bir 40 yaş civarı kadın arkadaş grubu ile beraber gelmiş. ablalar o kadar fırlama ki anlatamam, oteldeki bütün animatör dipçik gibi delikanlı gençlerine yavşıyorlar.

sondan bir önceki oyunda tuvalet kağıdı istendi ve tuvalet kağıdı getirilebilecek tek bir yer var tabiî ki tuvalet. herkes tek bir yere yönlenecek başka bir ihtimal yok, ancak şöyle bir durum var, kadınlar tuvaleti erkekler tuvaletinden neredeyse 25 metre daha yakın. benim erkekler tuvaletine gitmeye çalışmam mümkün olamazdı olmadı da allah ne verdi ise diğer iki kadın olan yarışmacıyı geçerek daldım kadınlar tuvaletine ilk bulduğum tuvalet kağıdını aldım ve son oyuna kalmayı başardım. bu oyunda, çok üzülmeme rağmen stacey elenmişti, az daha hızlı koşabileydi iyiydi.

gelelim olayın başlığımızı ilgilendiren kısmına son oyun. son oyunda animatör arkadaş fırlamalık olacak ya gitti iki tane sutyen istedi, yuh arkadaş sutyen ne ya, bir tane olsa neyse de iki tane sutyen nedir. nereden bulayım arkadaş ben sutyen, bir de şöyle bir durum var ki son oyuna kaldığımız karakter, hollandalı orta yaş ablası ve tanıdığı 10 tane birbirinden enteresan arkadaşı var. zaten son oyun açıklandığında bu kadınlar zaferlerini kutlamaya başladılar, çünkü benim bulamayacağımı biliyorlardı, kendileri için ise iki tane sutyen çıkarıp vermek hiç problem değildi istenilse 10 tane don bile çıkarıp verebilirlerdi. dediğim gibi karıların kafa kırıktı biraz.

bu son oyun açıklandıktan sonra ben de tam bir hayal kırıklığı ve ümitsizlik durumu oldu, yerimden bile kıpırdayamadım ne yapabilirdim ki ağa gidip milletin karısından kızından sutyen isteyemezdim ya. Ben öyle donmuş bir halde olduğum yerde kalmış iken hollandalı abla bağıra çağrı zafer nidaları atarak arkadaşlarının sutyenlerini çıkarmasını bekliyordu. Ama o da nesi birleri bana sesleniyor baktım bizim stacey ve ablası ema çıkarmışlar sütyenleri havada sallıyorlar. vay ağa dedim ya helal olsun hemen koştum teşekkür dileklerimi ileterek aldım sutyenleri ve birinci oldum. niye böyle bir şey yaptılar? büyük ihtimal ile bu hollandalı ablalara uyuz oldukları ve onların kazanmalarını istemediklerinden.

işte başlıkta geçen iç çamaşırı çıkarıp havada sallama olayı da bu şekilde cereyan etmiş oldu.

sonrasında ne mi oldu bana birincilik ödülü olarak verilen şarabı stacey ve ema ya teşekkür mahiyetinde hediye ettim.

sağ olasınız stacey ve ema. sizleri hiçbir zaman unutmayacağım.

bu da böyle bir anımdır.

Mülkiyenin türk dış politikası, abd dış politikası, balkanlar gibi derslerini veren profesör ünvanlı öğretim üyesi.

akp kitabı: bir dönüşümün bilançosu adlı kitabın derleyenlerindendir.

Yüksek lisans derslerinin oldukça keyifli olduğunu söyleyebilirim. öğrencinin ufkuna katkılarının yanı sıra zeka kokan espirileri ile dersi zevkle dinlenilebilir bir hale getirir.

merhum benazir bhutto ablamızın gayretleri ve motivasyonu ile pakistan tarafından SSCB nin çekilmesi sonucu afganistan da ortaya çıkan kargaşaya son vermesi adına kurulmuş olan örgüt.

afganistan daki iç karışıklar pakistan ı doğrudan etkilediğinden ve o dönemde abd nin yada rusya nın bölgeyle ilgili kaygısı olmadığından yada uğraşmaları gereken daha önemli işleri olduğundan pakistan eli ile kurulmuştur. en azından bir mücahit grubun bölgede birliği sağlaması için pakistan daki afgan kamplardan seçilmiş peştun gençlerden kurulmuştur. pakistan hükümetini bile şaşırtacak hızda kontrolü ele geçirerek 1994 yılında bütün afganistan da kontrolü ele geçirmişlerdir.

yani aslında anlatıldığı şekli ile abd nin taliban örgütlenmesinin kurulmasında doğrudan bir rolü yoktur ancak sscb güçleri ile mücadele adına kurulmuş olan mücahit çetelerin silahlandırılmasında abd nin rolü vardır. bu çetelerin içinde kontrolü ele geçirecek bir örgütlenme olan taliban ın kurulması ise tamamen pakistan ın fikri ve uygulamasıdır. ancak şuan ki taliban ın pakistan kontrolünde olduğu düşünmek oldukça yanlış olur.

şu aralar gerçek anlamda siyasal islamın dünya üzerindeki neredeyse tek temsilcisi diyebiliriz. abd nin hegemonyasını yeniden üretebilmek adına ihtiyaç duyduğu düşmanın da ta kendisidir.