-4<-3
-3-(-4)= +1
Yanlış önerme.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde medeni hukuk derslerine giren yardımcı doçent hocamızdır. Öğrencisi ile diyaloğu iyidir.

istabul üniversitesi hukuk fakültesinde medeni hukuk dersleri veren hocamızdır. Dersi uzaklara bakarak anlatır.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde genel kamu hukuku dersleri veren doçent hocamızdır. Gayet egoist durmasına rağmen dersleri zevkli geçer, öğrencilerle diyalogları gayet renklidir.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde medeni hukuk derslerine giren doçent hocamızdır. Dersleri gayet akıcıdır.

istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde tek ve iö öğrencilere roma hukuku anlatan pek değerli hocamızdır. Geçtiğimiz günlerde Doçentlik ünvanını kazanmıştır. Karikatürleri hukukça yorumlamayı sever. 2017 2018 sezonunun 1. sınıflar için açılış dersini yapmıştır. Asistanı Halil hoca da kendisi kadar sempatiktir.

ismet Özel'in bu konuya değineceği yazıyı merakla bekliyorum. Öyle bir yazı yayınlanırsa buraya ekleyeceğim linki, bakalım tarihe nasıl yazılcak bu olaylar

Papyon, pantolon askısı ( Celal Şengör?) ve zıplamalarıyla sempatik bir hocadır. Kadın hakları konusunda hassasiyeti var anladığım kadarıyla, bir dersinde "aslında hepimiz kadın katiliyiz" minvalinde birşeyler söylemiştir ki beni düşüncelere sevk etmiştir kendisi.
(bkz: Genel Kamu Hukuku)

Yol uzunsa uçak yolculuğu tercih edilmelidir. Hayatımda bu kadar sıkıcı ve bu kadar yorucu bir yolculuk yaptığımı hatırlamıyorum.

Toparlanın gitmiyoruz !

ismet'çiyim ulan dedirtir.

Daha güzel bir sözlük için kullandığım buton. Lakin sözlüğün android uygulamasında yok ve bu uygulamayı kullanmamamın sebebi oldu.

Sosyal devlet anlayışının gereklerini hiçe saydığını düşündüğüm önerme.

Bu parayı nasıl ve ne için harcadıklarını öğrenebileciğim bir yer olup olmadığını merak ettiğim harcamadır. Bu verilere acaba nereden ulaşabilirim ?

Şiiri neden bu kadar sevdiğimi tekrar tekrar bana hatırlatan güzel şiir.

Sevgilim Hayat

Yüzüme bak
ve yüzümü hırpala
yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak
sen
her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat
yaban, diri memelerinden ısırmak
dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için
çok oldu tepelere vurdum kendimi
bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde
tıraşı uzamış adamlardan
huylarını öğrendim senin.
Mahmur bir tohumdun delikanlı bağrıma.
Ve hatırlıyorum lokavt vardı
bezgin fabrika düdüklerinin
dizlerine yatırılmış olan sabah
senin kalbini kakışlardı
Tomarla muştuyu omuzlayarak genç adamlar
polisin sevmediği genç adamlar sokaklarda
patronları kudurtan gazeteler satarlardı.
Ey şehre başaklar:
militan ruhlar ekleyen hayat!
Gün turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken
izmarit toplayan
çocukların üstüne
çekleri imzalanıyorken devlet katlarında faşizmin
bacımı koyvermiyorken şizofreni,
yüzüme bak
ve rahmini bana doğru tekrarla
ben öyle bilirim ki yaşamak
berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır
çünkü biz savaşmasak
anamın giydiği pazen
sofrada böldüğümüz somun
yani ıscacık benekleri çocukluğumun
cılk yaralar halinde;
yayılırlar toprağa
etlerimiz kokar
gökyüzünü kokutur
çünkü biz savaşmasak
Uzak Asya'dan çekik gözlerimiz
Küba'dan kıvırcık sakallarımızla
savaşmasak
güm güm vurur mu kömürün kalbi Kozlu'da
Ke san'da, Kandehar'da ümüğüne basılır mı vahşetin
ve sen boynunu öperken beni sarhoş
bir okyanusla titreten hayat
sevgilim olur musun.
Ben savaşarak senin
bulanık saçlarından tutp
kibirli güzelliğini çıkartıyorum ortaya
dünya
kirletilmez bir inatla dönüyor
altımıza yıldızlar seriliyor
yüzüm suya davranıyor koşaraktan.
ve inzal.
(bkz: ismet Özel)

"Ne bileyim Füsun. Şimdi aramıza duvar örsen, Yine kalkıp senin sevdiğin renge boyarım."
(bkz: Didem Madak)

Geç kaldın, çok geç kaldın.

görsel

(img:#1522805)

(img:#1522667)