bugün

sevdiği entry'ler

zeki mürenin sesinden parla şarkısı

yaralı gönlüm (pulp fiction-mısırloi) kadar başarılı.

https://www.youtube.com/watch?v=qINoaWZwpj0

yaralı gönlüm orjinali.

https://www.youtube.com/watch?v=3qcRDGPJJ4E

mısırloi (pulp fiction filminde kullanılan soundtrack) orjinali.

https://www.youtube.com/watch?v=V4eEqN4HY7Q

edibüdü: çocuğunuz kalkıp fulp fiction filminin soundtrack'ın da olan mısırloi dinliyorsa ona "gavurca ne dinliyorsun?" diye kızmayın. aferim, yerli ve milli müziğimiz olan osmanlı eseri dinliyor diye sevinip hüloooğg diye sevinç çığlığı atın.
mısır, türk, yunan, iran halkı bu bizim müziğimiz diye sahip çıksa da bu eser bir osmanlı kültürü ürünü olduğunu hatırlayınız ve osmanlı döneminde ibrahim efendi tarafından bestelendiği (esas adı avram levi olan osmanlı yahudisi) vb bilgileri unutmayın ve çocuğum tam osmanlı diye gurur duyun.
amerika'da bu eseri meşhur eden amerika kültürünün nimeti ile bu osmanlı eseri tüm dünyaya yayılmasında en büyük katkısı olan surf guitar sihirbazı dick dale için de bir rahmet okuyun. zaten bu eser için rahmetli dick dale yine rahmetli zeki müren'den izin almış ve bu eseri youmlamış olduğu söylentilerini de unutmamak lazım.

nihal bahar candan kardeşler

tipe bak şüayip gibi.

e devlet alt üst soy bilgisi sorgulama

sorgulama yaptık. dedemler falan hep ölmüş.

ailecek perişan bir haldeyiz.

recep tayyip erdoğan

gürcü olup bir zamanlar balkan türklerine düşmanlık bellemiş türk düşmanı liderimsidir. komplekslidir, eleştirilmeye hayatta gelemez. akl-ı avel çomarları yüzünden kendisini tanrı zannetmektedir. arap velet prensin elini öperken zor durumdaki türklerin imdadına asla koşmaz. tam bir arap hayranıdır, eşi de araptır. kendisinde cahil özgüveni vardır, bilmediği her şeye karışır, sonucunda ise her şeyi mahveder. rizelidir, ne yapsa yeridir dedirtir. asıl sorun türk düşmanı bir gürcüye oy veren türk milletindedir..

ingiliz gizli raporlarında türkiye

türkiye ile ilgili 1841-1957 yılları arasındaki raporları kapsamaktadır. esasen ingiliz ulusal arşivi'ndeki dışişleri gizli raporlarının online erişime açılması hadisesidir. belki bazı konularda merakınızı giderebilir. aşağıya raporda çevrilen metinlerin bir kısmını ekleyeceğim. ingilizce bilenler için arşiv linkini de ekleyeceğim.

meraklıları için:
https://archive.org/detai...20424_99/page/n1/mode/2up

raporlarda yer alan bazı bilgiler:

*sultan vahidettin'in ingilizlerden yardım istemesi ve ingiliz zırhlısı malaya ile kaçması. (https://prnt.sc/10i9phq)

*birinci lozan görüşmeleri'nde ismet inönü'yü çok dürüst fakat çok acemi görmüşler.

*ali şükrü bey cinayeti'ni atatürk'ün emrettiği yazılmış. dokümanlarda kanıt vs. söz konusu değil fakat çok kesin bir dil kullanılmış.

*ikinci lozan görüşmeleri'nde yunanistan ateşkesi sık sık kaldırmayı düşünmüş. venizelos bir ara inönü'yle baş başa görüşmüş ve üstü kapalı tehdit etmiş.

*ismet paşa, yunanların mudanya ateşkes anlaşması'nı ihlal ettiğinden şikayet etmiş lord curzon'a baş başa bir görüşmede. lord curzon, türklerin de anlaşmaya aykırı şekilde doğu trakya'ya asker yığdığından haberdar olduğunu söylemiş. ismet paşa yalanlamış.

*yunanlar türklerin selanik yakınlarına çıkartma yapacağından korkmuş. görüşmeler esnasında doğu trakya'da şarköy yakınlarına çıkartma yaparak meriç nehri'ne dizili türk kuvvetlerini arkadan sarmayı düşünmüşler.

*görüşmeler esnasında binlerce türk askeri gizlice doğu trakya'ya ve istanbul'a getirilmiş. ingiliz istihbaratı sandığımızdan da güçlüymüş. zira her asker naklini, gemi isimlerinden taşınan asker sayısına kadar tek tek öğrenmişler...

*tekrar çıkması olası bir türk-yunan çatışmasında yunanların destekleneceği ve bu vesileyle çanak krizi'nin bir süreliğine çözüleceği belirtilmiş.

*refet paşa, lozan görüşmeleri esnasında trakya'da gizlice kurulan türk ordusunun olası bir yunan saldırısını durduramayacağını ve kuvvetlerin anadolu'ya dönmesi gerektiğini belirtmiş gizli bir mesajla. ingiliz istihbaratı bunu da ele geçirmiş...

*yunanlar, olası bir ikinci savaşta çatalca'ya kadar ilerleyeceklerini ve sonra tekrar barış görüşmelerine başlayabileceklerini beyan etmişler. fakat ingilizler bunun bir kandırmaca olduğunu düşünmüş. refet paşa'nın kuvvetlerinin güçsüzlüğünden dem vurarak yunanların bir yıldırım harekatıyla istanbul'a gireceğini, tarihi bir intikam olarak da ayasofya'yı kilise yapacaklarını bildirmiş.

*lozan görüşmeleri yapılırken tbmm'de güç dengelerinin atatürk karşıtları lehine değişmesi umuduyla ingilizler beklemiş. hatta atatürk karşıtı milletvekilleriyle görüşmüşler. bu milletvekilleri, atatürk'ün resmini indirtip ali şükrü bey'in kara çerçeveli bir resmini asmışlar odalarına. trabzon, erzurum vilayetlerinde özerklik isteyen ufak ayaklanmalar ve kürdistan üzerine konuşulmuş (işte buna gizli bilgi derim. onun için kaynak vermek lazım: 257.pdf, sayfa 233-234).

*ismet inönü, 29 mayıs günü lord curzon'la özel bir görüşmeden sonra meis ve adakale'den vazgeçmiş. hiçbir detay verilmemiş...

*lozan görüşmeleri esnasında atatürk'ün ismet inönü'ye yazdığı çok gizli bir telgrafı ingiliz istihbaratı ele geçirmiş. meclisteki ağır eleştirilerden dem vurarak dikkatli olmasını söylemiş. aynı günlerde fevzi paşa, türk ordusunun ikinci bir savaş için hazır olmasını emretmiş.

*mecliste atatürk aleyhtarı gruplar için umut edilmemesi, zira atatürk'ün durumun farkında olduğu ve meclis seçimlerinde milletvekili adaylığına izin vermeme yetkisini aktif olarak kullandığı belirtilmiş. seçim zamanı istanbul'a rüşvet ile çok sayıda rum mülteci girmiş.

*yunanistan başbakanı venizelos, lozan'dayken olası bir darbeyle devrilme tehlikesine karşı uyarılmış.

*lozan görüşmelerine gözlemci devlet olarak katılan sırbistan, türklere karşı yoğun şekilde casusluk yürütmüş. trakya'da gizlice toplanan refet paşa'nın ordusunu 30 bin asker ve 120 top olarak yunanlara raporlamışlar. yunanların bu kuvvetleri kolayca yenip istanbul'u alabileceğini belirtmişler.

*istanbul'daki ingiliz işgal komutanı general harington'a, refet paşa kuvvetleri ile anadolu arasında ikmal yapan gemilere el koyması emredilmiş. böylece türklerin mudanya ateşkes anlaşması'na aykırı şekilde silah taşıdığını ispatlayarak lozan'da ismet paşa'yı sıkıştırmayı planlamışlar.

*fener rum patrikhanesi, bir ayin esnasında fanatik rumlar tarafından basılmış ve ciddi olaylar çıkmış. rumlar, patriği vatan haini olmakla suçlamış. patrik daha sonra ingilizlere sığınma ve selanik'teki bir manastıra kaçma talebinde bulunmuş.
--------------------------------------------

mr. ryan raporu - 25 aralık 1919

bilgi edinme yasası gereği mi5 gizli servis arşivi vesika no: 1042/647
" türk milliyetçileri şimdi iki yol kullanıyorlar. milliyetçi ol çünkü islam'ı kurtaracak tek yol budur. islam'a sadık ol çünkü milli varlığı koruyacak tek yol budur. dünyadaki bazı fikirler ezilse bile milliyetçilik ve sosyalistlik ezilemiyor. bu fikirlerin her ikisi de islam dünyasındaki ingiliz egemenliğini mahvedebilir. bu yüzden biz, gerçek ideali islam dini gibi davranacak çıkarcı grupları idareci olarak yönetime getirmeye çalışacağız.
şimdiki amacımız kısa vadede bölmek, her birine dost gibi davranmak ve kazanmak. ancak bundan sonra hükmetmek için uğraşacağız. "

- - -

amiral sir f. robeck'ten lord curzon'a - 9 aralık 1919 - vesika no: 1042/620

" mr. hohler kürt meselesi hakkında kürt lideri şeyh sait abdülkadir paşa ile görüştü. kürtlerin bütün ümidi ingiliz hükümetinden yardım beklemeleri yönünde. bu arada mustafa kemal denen asi gittikçe tehlikeli olmaya başladı. ingiliz hükümetinin mustafa kemal'e karşı olan tüm gruplara para yardımı yapmaya hazır olması gerekli. "

- - -

mr. hohler'den sir tilley'e - 21 temmuz 1919 - vesika no: 1041/464

" mezopotamya'nın bizim olacağını düşünerek hareket edersek albay noel'e bir kürt devleti kurdurup kuzey dağlarını türkler'den koruyabiliriz. abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. onların aklına girebilmek için " biz de türkler'e hile yapıyoruz " diye belki beş defa tekrarlamak zorunda kaldım. yine de kürtler'e güvenilmez. sanki türkler'e karşı düşmanlık beslemiyorlar ya da savaşmak istemiyorlar gibi."

- - -

amiral sir f. de robeck'ten lord curzon'a - 28 temmuz 1920 - vesika no: 1043/23

" kürt kabilelerini ingiliz ve fransız hakimiyetine sokmak gerekli. asıl düşünmemiz gereken tek bir kürt devleti mi yoksa birden çok kürt devleti kurmak mı? bunun için ermeniler'e abd vasıtası ile silah temin etmek gerekli. abd, trabzon ve erzurum'u içine alan bir ermenistan'ı idare etmek istiyor. geriye kalan 4 vilayeti de ingiliz egemenliğine bırakılmış bir kürt devleti olarak tanıyacaklarını söylediler. her şey mezopotamya'nın doğal kaynaklarını ingiliz himayesine almakta kilitleniyor. yine de şahsi görüşümü belirtmek isterim ki başkan wilson beni korkutuyor ve ajanları devamlı hatalar yapıyor.
kürt meselesi hakkında damat ferit paşa bana geldi ve şöyle dedi: " barış antlaşmasına göre ayrı bir kürt devletini kabul ediyoruz. kürt liderler mustafa kemal'i sevmez. çünkü o hem milliyetçi hem sosyalist bir devlet kurmak istiyor. siz ingilizler de mustafa kemal'den nefret ediyorsunuz çünkü antlaşmayı kabul etmiyor. o halde mustafa kemal'e karşı dindar kürtleri kullanalım. "

:201. belge, sayfa : 12

"kemal atatürk, solgun bir teni ve sabit bir ifadeye sahip çelik gri gözleri ile yaklaşık 5 feet 7 inch (170 civarı) boylarındadır. güçlü genel özelliklere sahip ve yiğitliğe meyilli. konuşmalarında etkileyici bir üsluba sahip, ancak çok fazla kişisel çekiciliği yok. insanların liderinden ziyade driver'ı (önderi) idi. hayatının gösterdiği kadarıyla üstün beyinleri kıskanıyor ve hiçbir muhalefete gelemiyordu. ilk günlerinden beri aşırı bir içiciydi ve hâlâ aşırı içiyor. ancak demir gibi bir iradeye ve karaktere sahip."

-------------------------------------------

fo 424_255 sayfa 173, hem sultana hem ankara hükümetine telgraf gönderiyorlar lozanda buluşmak için.

o trakyayla ilgili inatlaşma, yunanlıların herşeyi yakıp yıkması. türkler galip gelince korkudan panikle etrafa birçok yunan mülteci oluşması...

bu arada lozanı ingilizler (abd'ye yazdıkları notta), sevri güncelleyim diye yapıyoruz gibisinden konuşuyolar. olacaklardan haberleri mi yok anlamadım.

fo 424_255 'te türkler illa karaağacıda istiyolar, akıllıca çünkü edirneye bir savunma hattı çekilebilir diyolar. demekki savaş tazminatı değil. ayrıca daha 1922'de mudanyadan önce ismet paşanın sağır olduğu bilgisi izzet paşa tarafından istanbul ingiliz konsolosluğuna söylenmiş.
ali kemal'in kaçırılması (s285-s330)

https://archive.org/detai...24_256/page/n225/mode/2up

lozan konferansındaki görüşmeler sırasında ismet inönü'nün anlaşma imzalayıp imzalamayacağı ile ilgili lord curzon ronald lindsay'e şöyle yazıyor:

"ı can hardly say whether interview was satisfactory or reverse. the odds are about evenly balanced ; but more encouraging symptom is that turks are discovered to have gone to a local engraver and ordered a first-class seal. ın any case, ı leave on sunday, and shall arrive in london monday afternoon."

----

"görüşmenin tatmin edici mi yoksa tersi mi olduğunu söyleyemem. ihtimaller eşit olarak dengelenmiştir; ancak daha cesaret verici belirti, türklerin yerel bir oymacıya gidip birinci sınıf bir mühür sipariş ettiklerinin ortaya çıkmasıdır. her halükarda, pazar günü ayrılıyorum ve pazartesi öğleden sonra londra'ya varacağım."

heyetin hareketlerinin (ve de tabii telgrafların) ne detayda bilindiğine dair güzel bir örnek. takip edileceklerini tahmin mi etmiyorlardı yoksa bilincinde olarak mı bu hareketlerde bulunuldu anlaması güç.

fo424_107 nolu belgenin 2 ve 3 nolu sayfalarını ekte veriyorum. 25 haziran 1880 tarihli rapor. (https://prnt.sc/8osSRCunpW9Y)

--------------------------------------

yüzbaşı everett'tan binbaşı trotter'a gönderilen rapor.

altını sarı ile çizdiğim yerlerde özetle şöyle diyor:

".. ermeniler artık türk boyunduruğundan kurtulmak istiyor. bunun için uzun yıllar beklemeye niyetleri yok. şimdiden silahlanmaya başlamışlar.
neredeyse her evde silah var.
amaçları ermeni toplumu içinde yurtseverliğin propagandasını yapacak kişileri ülkede yaymak. kürtlerle işbirliği yapmak. özellikle ermeni kökenli kürt aşiretleri sadece yardım etmekle kalmayıp, hristiyanlığı da kabul etmeye hazır.."

bakın bunların olduğu yıl 1880. 1915'e daha 35 yıl var.

slihlanan ermeniler,
kürtlerle işbirliği yapan ermeniler,
ermeni toplumu içinde bağımsızlık propagandası yapan ve bunun için yurtdışından da yardım isteyen ermeniler.

yıl : 1880.

kimse masal anlatmasın. işte o silahlarla 1915'e kadar 1 milyon türk öldürüldü.
soykırım yok, vatana ihanet eden silahlı ermeni çetelerin sürülmesi var.
gerçekler hep açığa çıkar.

---------------------------------------------

ismet inönü hükümeti döneminde kabinede yer alan tüm bakanların, valilerin ve hatta bazı gazetecilerin biyografilerini çıkarmış, bu biyografilerde kişilerin karakter ve dış görünüş özelliklerine, bildikleri yabancı dillere ve bu dillere hakimiyetlerine kadar bilgi vermişler. hatta biri boş zamanlarında bahçe işleriyle çok uğraşıyormuş, adamın hobisini bile kayda geçirmişler. atatürk'ün manevi kızı afet inan 'ın yurtdışında aldığı tarih eğitiminden, ünlü bir profesörün öğrencisi olduğundan, donanımından, iyi huylu, mütevazi, uyumlu karakterinden ve son derece düzenli ve bakımlı göründüğünden bahsetmişler.

bu kişiler arasında ıı. trakya umumi müfettişliği ve bir dönem milli eğitim bakanlığı görevinde bulunmuş abidin özmen 'den bahsedilmiş. casusluk yaptığı gerekçesiyle zamanında yunanistan'da hapis yatmış abidin özmen için "aptal ve görgüsüz" diyerek tarihe not düşmüşler. ancak türkiye cumhuriyeti'nin aydınlık insanları onu şu hatıra ile tanıyacaktır:

"yıl 1934, o dönemde milli eğitim bakanlığı ulus'tadır. bakan ise niğdeli abidin özmen'dir. bakan, makamında çalışmaktadır. kapı çalınır. bakanin gür sesi "giriniz" der. atatürk'ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girer. hoşbeşten sonra yaver, bakan abidin özmen'e bir zarf uzatır.

atatürk'ten gelen bir mektuptur bu: "bay abidin özmen, milli eğitim bakanı...."
abidin özmen zarfi özenle açar ve mektubu dikkatle okur:
"yaver bey'le, size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. bu çocukları, uygun göreceğiniz, bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırıp..." bu atatürk'ün bir emridir. kesinlikle yerine getirilecektir.

bakan abidin özmen, ortaöğretim genel müdürü'nü çağırtır ve şu direktifi verir:
"yaver bey'in yanindaki bu iki çocuğun evrakını alınız ve bu çocukları haydarpaşa lisesine paralı yatılı olarak kaydını yaptırıp, her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının 'veli ve ödeyen' hanesine atatürk'ün ismini yazdırarak bana getiriniz" der. bakanın emri yerine getirilir.

abidin özmen de kısa bir mektup yazarak, yaver bey'le atatürk'e yollar. mektubun içeriği şöyledir:
"muhterem atatürk, yaver bey'le göndermiş olduğunuz iki çocuk hakkında emirlerinizi aldım. ancak, arkasında türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu ve cumhurbaşkanı atatürk gibi birisi bulunduğu için; bu iki çocuğu fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. bu nedenle her iki çocuğun da emirleriniz gereği haydarpaşa lisesi'ne paralı yatılı olarak kayıtlarını yaptırdım. çocukların üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları ekte takdim....."

atatürk bu mektup üzerine, devrin başbakanı " ismet inönü'ye telefon ederek:
"bak" demiş, "senin milli eğitim bakanın bana ne yaptı" diyerek olayı anlatmış.
inönü, bakan'ı adına özür dilemiş.
atatürk: "yok" demiş "özür dileme. çok memnun oldum. keşke her devlet adamı bu medeni cesarete sahip olabilse ve gösterebilse..."

-----------------------------

pdf 424 297 - sayfa 23/60. 19 temmuz 1957 tarihli.

bowker menderes'in eleştiriye ve muhalefete tahammül edememesinden, hatta bu sebeple kendisini doğru yönde eleştirip danışmanlık yapabilecek kişilerin hepsini izole ettiğini ve etrafını ise yaramaz danışmanlarla doldurduğundan bahsediyor ve ekliyor:

"geçen gün bir türk tanıdığım, menderes'in bu özelliğinin sultan abdülhamid'in suikast korkusuyla birebir aynısı olduğundan bahsetti. menderes için bu korku politik bir suikast. ayni abdülhamid'in yıldız sarayı'nı üç kat duvarla çevirmesi gibi, kendisini politik krizlerden kurtarabilecek korumacı danışmanlarla çevirdi. aynı şekilde menderes'in eski bir başbakan olmaya hiç niyeti olmadığını söylediği bilinir."
----------------------------------------

''ekim 28, 1933: sir, son iki ay içerisinde türkiye; yunanistan, yugoslavya, romanya, macaristan ve sovyet rusya'dan misafirler gördü. türk hükümeti komşu devletler tarafından davet edildi ki o da onlara öğütler verdi ve onların farklılarını birleştirmeye çabaladı. ankara önemli bir politik merkez haline geldi. finansal olarak fakir olsa da ve modern bir devlet olarak bebeklik döneminde olsa da, türkiye orta doğu'nun lideri konumunda olabilir. balkanlarda üstün görülüyor ve arap dünyasında özenilmeye ve takdir edilmeye değer görülüyor. içeride cezasız bir şekilde ekonominin kurallarına parasını altına değil de kararnamelere dayandırarak (ve devamlı kararnamelerle bunu sağlamlaştırarak) uymuyormuş gibi gözüküyor.

dışarıda diplomasi konusunda başarılı, bunu blöf, son limite kadar arttırılmış tehdit ve pohpohlamanın becerikli bir kombinasyonuna borçlu. levha çapası (en büyük güveni gibi bir idiom) rusya ile yürüttüğü mutual arkadaşlık- rusya bütün sermayeyi sağlarken türkiye'nin de bütün karı elde ettiği bir mutual partnerlik)

gazi bütün ilham ve enerjisiyle, ismet tarafından desteklenilerek, inatçı kararlılığıyla ve şefine sadıklığıyla, türkiye'dir.

güçlü bir orduya ve disiplinli insanlara sahip ve agresyonları defedebilme becerisinin farkında her gün daha kendine yetebilen oluyor. türkiye sadece komşularının değil ancak daha ötedeki devletlerin onun orta doğudaki üstün pozisyonunu tanımaları gerektiğini doğal görüyor.''
--------------------------------------

captain stewart, sene 1876,

aksaray ve niğde'yi gezmiş, yerel halk kaymakamlardan şikayet etmiş, stewart durumu valiye bildirmiş. vali iki şehirdeki kaymakamları da görevden almış ve inceleme başlatmış.

fo 424_106.pdf'teydi, 7. ile 20. sayfa arasında bir yerdeydi sanırım hatırlamıyorum şimdi.
-------------------------------------
dikkatimi çekti.

1926 kayıtlarında dahi türkiye cumhuriyeti devleti'ni bağımsız bir devlet olarak tanımıyorlar ve hala otoman empire olarak isimlendiriyorlar.

1926 'da osmanlı (yani bizimle iran arasında cereyan eden ve detayını vermedikleri bir problemden bahsediyorlar.)
--------------------------------------

türk ordusu izmir'e girdikten sonra, çanakkale, edirne ve istanbul'u isteyen atatürk hakkında açık açık yazmışlar: i do not think that in his present temper it would be safe to try to bluff kemal.

kedidir kedi derken odunu yemek

müthiş bir mizah. gerek anlatım, gerek betimleme, gerekse edebi sanatlarla desteklenip bezenip ilmek ilmek işlenmesi. bravo ayakta alkışlıyorum. sözlüğün bu başlığa ihtiyacı vardı.